GazetePazar Bienal’de

Güncelleme Tarihi:

GazetePazar Bienal’de
Oluşturulma Tarihi: Ekim 10, 1997 00:00

Haberin Devamı

İstanbul Bienali sanatçılarından Miralda, yapıtını GazetePazar'ın Joker bölümünü kullanarak gerçekleştirdi

Barselonalı sanatçı Antoni Miralda Istanbul Bienali kapsamındaki yapıtını GazetePazar'ın sekiz sayfalık Joker bölümünü kullanarak gerçekleştirdi.

Yiyecek ve kültür üzerine kurduğu bu sekiz sayfada Miralda, insanları yemeği sadece bir karın doyurma aracı olarak değil, daha yaratıcı, kültürel bir edim olarak düşünmeye çağırdığını belirtiyor. Istanbul'un çok kültürlü yapısının da yansıtılmaya çalışıldığını belirten Antoni Miralda, Joker'i GazetePazar'da yaptığı sekiz günlük bir çalışma sonunda gerçekleştirdi. Yapıtlarında yiyecek ve yemeğin de özel bir yeri olan Miralda, bunu bir iletişim ve kimlik aracı olarak görüyor.

Miralda, bu çalışmayı interaktif bir biçimde sürdürmeyi de düşünüyor. Gazetede okurların yemekle çeşitli ilişkilerini sorgulayan bir bölüme gelecek yanıtlar Miralda'nın bu alandaki yeni bir çalışmasının da malzemesini oluşturacak.

Ayrıca yemek tarifleri, şu ya da bu biçimde kullanılan mutfak gereçleri de Miralda için insanlar ve kültürlerarası iletişimde önemli bir unsur. Bu nedenle bu çalışmasında Istanbul'daki çeşitli müzelerden esinlenerek bir 'Yemek Kültürü Müzesi' bölümü de hazırladı.

Antoni Miralda 1960'ların başında askerliğini yaparken, ilk temasını buldu. Bu, orduydu. Defter kağıtlarına çizdiği sayısız asker deseni ilk kez 1966'da Londra'da Institute of Contemporary Arts'da sergilendi. Sonra aynı motifi Paris'te çalışırken de kullandı. Hatta Zunini Galerisi'nde yaptığı bir çalışmada beyaz renkli plastikten sayısız asker kullanmıştı.

1969'da Miralda bu temayı bir tarafa bırakarak sivil toplumla ilgilenmeye başladı. Bundan sonra yaptığı işlerde büyük kentlerdeki yaşamdan esinlendi. Trafik kazaları, kalabalıklar, dinsel törenler, karnavallar ona ilham veriyordu. ‘‘Minimal art’’ ya da ‘‘pop-art’’ denilen şeye pek ilgi göstermiyordu. Yetmişli yıllarda profesyonel olarak ilüstrasyon yapıyor, moda fotoğrafı çekiyordu. Bunların da etkisiyle, sanat nesnesini hayattan ve insanlardan ayıran, onu bir müze eşyası hale getiren sınırları yıkmaya çalıştı. Bu çabasını hep sürdürdü.

1969'dan günümüze kadar sürekli gösteriler düzenledi. Bunlara ‘‘ritüel gösteri’’ deniliyordu. Burada bütün nesneler, insanlığın deneyimleriyle birleştirilerek karşımıza çıkıyordu. Miralda görme duyusunun yanısıra dokunma, tatma ve işitme duyusuna da hitap ediyordu. Gösterilerine anlatımcı bir müzik ya da ayak sesleri gibi bazı sesler de eşlik ediyordu. 1967'den sonra Miralda bir dizi ‘‘anıt kabir’’ yaptı. Ayrıca 1967-1968 arasında Dorothee Seiz'le birlikte ‘‘yenilebilecek nesneler’’ yaptı. Bir de ‘‘iyileştirme denemeleri’’ adını verdiği çalışmaları vardı. Örneğin gerçekten varolan bir generalin anıt kabrini ele alıyor, oyuncaklarla süslüyor, kendisi başka bir anıt kabir ortaya çıkarıyordu. Hayali insan ve nesnelere de anıt kabirler düzenliyordu. 1970'de Miraldo'nun önemli bir çalışması olan Fete en blanc (Beyaz Şölen) sergilendi. Bu çalışmada yemeği, rengi ve seyircinin de katılımını sağlayan bir dizi proje söz konusuydu.

1971'den sonra Miralda sürekli yolculuk etmeye başladı. Berlin'de, Miami'de, Toulouse'da, Barcelona'da çeşitli projeler yaptı. Bunlar, kentin binalarını ve coğrafi özelliklerini bol bol kullanan enstalasyonlar ya da projelerdi. Tabii bütün bu projeler için finansman sağlamak, yetkililerle anlaşmak, çeşitli grupların, kurumların katılımını sağlamak gerekiyordu.

Bunlara ‘‘performans’’ demek uygun düşüyordu. 1988'de, Amerika'nın keşfinin 500. yıldönümünde Barselona'da Kristof Kolomb Anıtı önündeki proje bunun bir örneği. İlk komünyonlarını yaptırmış olan ve beyazlar giymiş çocuklar Las Ramblas caddesinden yürüyerek geçtiler, Kristof Kolomb'un anıtındaki aslanlara Amerika'dan Avrupa'ya getirilmiş çeşitli yiyecekler sundular. Kentin atlı muhafızları da bu performansa katıldılar.

Bunlar Miralda'nın ‘‘geçici’’ yapıtlarıydı. Bu tip performanslar genellikle sokaklarda oluyordu. 1966 yılından bu yana çok çeşitli tasarımlar ve gösteriler gerçekleştiren Miralda Eyfel Kulesi'nin 100. yıldonümü için yaptığı altı katlı, Babil Kulesi'nden esinlenen pasta yapıtı ve Barselona Olimpiyatları için gerçekleştirdiği tabaklardan oluşan ve suda yüzen dev meşale ile de tanınıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!