Gazeteciye hapis

Güncelleme Tarihi:

Gazeteciye hapis
Oluşturulma Tarihi: Mart 04, 2005 00:00

İŞ bittikten sonra, Türk Ceza Yasası’ndaki yeni düzenlemelerin basın özgürlüğünü çok ciddi biçimde tehdit ettiğini fark ettik.Türk Ceza Yasası değişti, onaylandı. 1 Nisan’da yürürlüğe giriyor.Biz yeni uyanıyoruz. Oysa kadın örgütleri, Türk Ceza Yasası değişirken kuş uçurtmadılar. Tasarı Alt Komisyon’da görüşülürken adım adım izlendi. Tartışmalar gazetelere yansıdı, kamuoyu yaratıldı. Kendileriyle ilgili maddelerin tartışılmasından, oylanmasına kadar her adımda, kadınlar haklarını savundular. Eksikleri ve eleştirilen yönleri olmasına rağmen, Türk Ceza Yasası kadınlar açısından bir zaferdi. Kadınların gösterdiği sivil toplum refleksini biz, gazeteciler gösteremedik. Gerek Basın Yasası, gerek Türk Ceza Yasası ile ilgili hazırlıkları teflon bir ilgisizlik içinde izledik. Bazı meslek örgütlerinden çıkan cılız sesler içimize işlemedi. Gazetecilere, habere, basın özgürlüğüne, şeffaflığa, halkın haber alma hakkına tahammülü olmayan zihniyetin ürünü olan bu maddeler elimizi kolumuzu bağlayınca durumun ciddiyetini ancak fark ediyoruz.* * *ÖNCE Çakıcı, Yargıtay ve MİT ile ilgili haberleri yazarak, bu tuhaf ilişki ağını kamu oyuna duyuran Milliyet Gazetesi muhabirleri Tolga Şardan ve Gökçer Tahincioğlu hakkında ceza davası açıldı.Cılız tepkilerle geçiştirdik. Gerekçe, 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu’na muhalefet. Yasanın 10’uncu maddesinde yer alan gizlilik kararını ihlaldi. İki gün önce, Hürriyet Gazetesi’nden arkadaşlarımız Toygun Atilla ve Çetin Aydın da, Yargıtay Genel Sekreter Yardımcısı Ercan Yalçınkaya ile Sedat Peker’in bir adamı arasında geçen telefon görüşmelerini haber yaptıkları için, Sorumlu Yazı İşleri Müdürümüz Necdet Tatlıcan ile birlikte aynı maddeye takıldılar. Yeni yasamız sayesinde, çetecilerden önce, ilk dava çeteleri haber verenler aleyhinde açılıyor.* * *‘KOPENHAG Kriterleri’ni Ankara kriterleri haline getirdik’ diyen hükümetin imzasını taşıyan yasalarla basına getirilen kısıtlamalar hiçbir demokratik ülkede yok. Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi, bu konuda bir açıklama yaptı ve yeni Basın Yasası’nda basın yoluyla işlenmiş suçlara ceza vermeme ilkesinin kabul edildiğini, buna karşın ‘Yeni Türk Ceza Yasası’nın gazetecilere 23 ayrı suçtan hapis cezası verilmesini hükme bağladığını’ söyledi. Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç, yeni TCK’nın 26 maddesinin yeniden gözden geçirilmesi çağrısında bulundu. Ama sorun sadece TCK değil. Basın Yasası’nda da sorun var. Hakaret davalarına bakın. Cumhuriyet’in karikatüristi Musa Kart, Başbakan’ı kedi şeklinde çizdiği için 5 milyar lira para cezasına çarptırıldı. Yeni Basın Yasası’nın hakaret suçunu yorumlayışı ve öngördüğü ceza miktarı, eleştirmeyi bile imkansız hale getirecek biçimde. Özellikle yerel medyanın bu koşullarda nefes alması mümkün değil. * * * BASINDAN sorumlu Devlet Bakanı Beşir Atalay dahil birçok yetkili, şikayetleri dile getirdiğim zaman açık ya da üstü örtülü biçimde ‘Yasa çıkarken neredeydiniz?’ diyor.Neredeydik?Örgütlerimizden elimizi eteğimizi çekerken, meslek ahlakından dem vurarak aslında en iyinin kendimiz olduğunu kanıtlamaya çalışırken; sorumluluklarımızı, ne meslek ne de meslektaşlarımızı ama sadece kendimizi koruyan ‘mevkiler’ haline getirirken sahi biz neredeydik?
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!