Gaf mı yoksa gizli niyet mi?

Okurun adı Serhan Horasan. 2 Nisan 2004 tarihli “Ilımlı İslam Modeli” yazımı okuyunca bana aşağıdaki mesajı göndermiş:“Senin gibi özünde İslamiyeti ve onun değerlerini kabul etmemiş bir adamın İslamiyet ve demokrasi hakkında konuşması ne kadar abes! Senin yazı yazmana gerek yok çünkü Fransa ve İngiltere’de böylelerinden çok fazla var. Sen git fikirlerini mason localarında beyan et!”***Serhan Horasan da okuduklarını anlamayanlardan. Ben İslam adına konuşmuyorum. Kendi adıma konuşuyorum. Kendi adıma,Türkiye’nin laik bir devlet olduğunu, Irak ya da başka bir ülke için örnek gösterilecekse ancak “Laik” niteliği ile örnek gösterilebileceğini; Türkiye “Ilımlı İslam” için örnek gösterilmesinin onun temel niteliğinin inkarı anlamına geleceğini söylüyorum.Serhan Horasan, gözü dinsel inancından başka bir şey görmediği, Türkiye’nin güvenlik ve geleceğiyle ilgilenmediği için bana hakaret ediyor!***Hatırlarsanız 2 Mart 2004 tarihli yazımda şöyle bir bölüm vardı: “2 Nisan (2003) günü Türkiye’ye gelen ABD Dışişleri Bakanı Powell “Bölgedeki tek Müslüman ve demokratik ülke olan Türkiye, inşa etmeyi düşündüğümüz Irak’a en iyi model ülke. Biz de Türkiye gibi bir Irak yaratacağız” demişti.Kimilerimizi pek mutlu edecek bu cümle bana bir küfür gibi, Türkiye’ye yapılan bir hakaret gibi geliyor. Mr.Powell, Türkiye modelinin çarşıdan birkaç milyar dolara, 50-60 ölünün kanı pahasına satın alınabileceğini sanıyor.”***ABD yetkilileri, Irak operasyonunun başlamasından bu yana Türkiye’den söz ederken hep “Ilımlı İslam”dan söz ediyorlar.Şimdiye kadar AKP hükümeti herhangi bir şekilde ABD’yi uyarmak gereğini görmediği için Genel Kurmay İkinci Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ bu görüşlere karşı çıkmış ve “Laiklikle Ilımlı İslam bir arada olmaz. Bizi laik ülke olarak örnek alsınlar” demişti.Türkiye Cumhuriyeti’nin orgeneral rütbeli Genel Kurmay İkinci Başkanı’nın bu sözleri ABD Büyükelçiliği tarafından Washington yetkililerine iletilmedi mi? İletilmemiş olmalı ki aynı Mr.Powell bu kez “[Irak] bir İslam Cumhuriyeti olacak, diğer İslam cumhuriyetleri – Türkiye ve Pakistan - gibi. Ama bu anayasal çerçevede olacak ve şeriat, Kuran hukuku, hukukun zemini için sadece kaynaklardan biri olacak. Ülkedeki ana din olduğu için aynı zamanda demokratik olacak bir İslami devlet beklentisi içindeyiz. Çünkü İslamın demokrasiyle bir arada var olamayacağını gösteren hiçbir neden yok. Bu bizim benimsediğimiz bir yargı. Neden Türkiye gibi bir İslam ülkesi, Türkiye’deki gibi bir demokrasi olmasın?” (Cumhuriyet, 3 Nisan 2004)***Hükümetten ve Dış İşleri Bakanlığı’ndan gene bir tepki yok. Tepki gene Türk Silahlı Kuvvetleri’den Ege Ordu Komutanı Orgeneral Hurşit Tolon’dan geldi.Powell’in Türkiye ile Pakistan’ı da aynı kefeye koyması yanlış. Çünkü Pakistan laik ve demokratik bir ülke değil.Hükümet ve ABD’nin Ankara Büyükelçiliği Washington’u mutlaka uyarmalı ve Türkiye’nin İslami modelliği zırvasına bir son verilmeli.Yoksa ABD’nin Türkiye’nin laik rejimini değiştirmeyi planladığını düşünenlerin sayısı hızla artabilir ve böyle bir durum Türkiye-ABD dostluğunun geleceği için hiç de hayırlı olmaz!