Filistin'de diplomasi umutları tükeniyor
Güncelleme Tarihi:
Jerusalem Post gazetesinin editörü David Horovitz, Mahmud Abbas’ın bir sonraki seçimlere katılmayacağını açıklamasının, ülkedeki diplomasiye umutları sona erdirdiğini belirtti.
Horovitz "The bitterest deadlock" isimli yazısında koalisyondaki diğer üst düzey pozisyonlardaki isimlerin bu iddiaya katılmadıklarının belirtirken, yöneticilerin şu anda yaşanan sessizliğin yanıltıcı olduğunu söyleyip, aşırı İslamcı tavırların ve İsrail düşmanlığının arttığı bir bölgede, dinamiklerin İsrail’in aleyhine işlediğine inandıklarını ifade etti.
Yazıda Obama yönetiminin Filistin eleştirilerinde kendini haksızlığa uğramış gibi hissettiğine dikkat çekilen yazıda, ABD yönetiminin Batı Şeria’daki yerleşimlere ilk başlarda net bir muhalefet sergilediğini ama yerleşimleri durdurma gibi bir talebinin olmadığını dile getirildiğine de değinildi.
ABD’NİN YERSİZ İNKARI
ABD yönetiminin, özellikle Netanyahu yönetimindeki bazı kaynakların, eski ABD Başkanı George W. Bush’un dönemin Başbakanı Ariel Şaron’a yazdığı mektubu inkar ettikleri iddialara çok sert bir şekilde karşı çıktığı belirtildi. Yazıda Bush’tan Şaron’a giden mektupta şu sözlerin yer aldığına dikkat çekildi:
“Bölgedeki İsrail nüfusunun fazlalılığı gibi temel gerçekler göz önüne alındığında, son görüşmelerin sonlanacağını ve 1949 yılında imzalanan ateşkese geri dönüleceğini beklemek gerçekçi olmaz.”
Yazıda aynı zamanda, Başkan Barack Obama’nın fikirlerinin ve politikalarının mektubun güvenilirliğiyle çeliştiğini de belirtildi.
ABD ETKİSİNİ KAYBETTİ
İsrail ile Filistin arasında imzalanacak daimi bir anlaşmada duruşu ne olursa olsun, ABD için üzücü gerçeğin, bütün o enerjik diplomasisine rağmen, tarafları aynı odada toplamak için elinden fazla bir şeyin gelmeyeceğine değinilen yazıda, ABD’nin, yerleşimler konusunda Netanyahu’nun hiçbir zaman kabul etmeyeceği kadar aracı bir tavır sergilediği belirtildi.
Yazıda aynı zamanda, ABD’nin bu aşırı tavrının Filistinlilerin beklentilerini yükselttiğine de değinildi.
Filistin Yönetimi Lideri Abbas’ın, müttefiki İsrail’e uygulamaya çalıştığı şartlardan daha avantajsız şartlarla barış masasına oturmayacağının belirtildiği yazıda, Washington yönetiminin lideri ikna etmenin yollarını aradığını ama bunun boşuna bir çaba olduğuna dikkat çekildi.
ARABULUCU CLINTON
Obama’nın birçok delegesinin Batı Şeria’daki günlük yaşamı iyileştirmeye çalışan ve bölgede geçici bir süre yerleşimin durdurulmasını isteyen bir İsrail Başbakanı ile karşıladıkları belirtilen yazıda, diğer yandan delegelerin bölgedeki yerleşimlerin tamamen durdurulmasını talep eden Filistin yönetimiyle karşılaştıklarının altı çizildi.
Yazıda aynı zamanda bu hafta içinde birçok toplantı düzenleyen ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın orta yolu bulmaya çalıştığına, bir yandan Netanyahu’yu attığı adımlar konusunda cesaretlendirirken, diğer yandan da Filistinlileri yerleşimlerin tamamen durdurulması konusunda fazla ısrarcı olmamaya ikna etmeye çalıştığına değinildi.
Yazının son kısmında, İsrail ile ilişkilerini normalleştiren ve hızlandırılmış bir barış sürecinin yaşanmasını isteyen Arap ülkelerinin, özellikle Ürdün ve Mısır’ın, yerleşimlerin tamamen durdurulması desteklemesinin kafaları karıştırdığına dikkat çekildi. Bu iki ülkenin Goldstone’un Gazze raporu için sergilediği tavırda, Arap dünyasından gelen sert eleştirileri destekleyerek, Mahmud Abbas’ı yalnız bıraktıkları belirtildi.
Mahmud Abbas’ın liderliğinin zayıfladığına dikkat çekilen yazıda, daha zayıf bir hale gelen Filistin liderinin, İran’ın nükleer programını engelleme konusunda yeterince bölgesel baskı uygulaması durumunda, Obama yönetimi için önemli bir hale geleceği belirtildi.