Ortadoğu barış sürecinin canlandırılması için çaba harcanırken, bunun gerektirdiği hassas dengeler diplomatik dile ''koridorda görüşme'' ifadesini kazandırarak, ''koridor diplomasisi'' dönemini başlattı. ''Koridorda görüşme'' artık tepki çekmesi istenmeyen görüşmelerin planlı olarak değil, gayri resmi olarak yapılacağı anlamında kullanılıyor.Geçen hafta İsrail Başbakanı Ariel Şaron, Dışişleri Bakanı Şimon Peres'in Filistin Lideri Yaser Arafat ile görüşmesine ancak ''koridorda olması'' koşuluyla izin vermişti. Bu onaydan sonra Peres ve Arafat, 72 saatte 3 kez görüşerek rekor kırdılar. BUSH İLE ARAFAT DA KORİDORDA GÖRÜŞECEKBeyaz Saray dün, ABD Başkanı George Bush'un, Filistin Lideri Yaser Arafat ile planlı bir görüşme yapmayacağını açıkladı. Ancak İsrail basınına göre, Amerikalı kaynaklar, ''Bush BM Genel Kurulu sırasında tesadüfen koridorda Arafat'a rastlarsa elini sıkabilir'' dediler. Haaretz, iki liderin de 12 Kasım'da New York'ta olacaklarını belirterek, kameralara yakalanacak böyle bir tesadüfi el sıkışmanın Arap dünyasını tatmin ederken, Washington'u Yahudi lobisinin eleştirilerinden kurtaracağı yorumunu yaptı. WASHINGTON'UN 3'LÜ ZİRVE PLANIJerusalem Post, Washington'un BM Genel Kurulu sırasında Şaron, Arafat ve Bush ile üçlü bir zirve planladığını, ancak Şaron'un kabul etmeyeceği düşünülerek bundan vazgeçildiğini yazdı. Ma'ariv ise Washington'un halen Şaron yerine Peres'in katılacağı bir üçlü zirve olasılığını değerlendirdiği belirtti. Washington'un üçlü zirve planının ortaya çıkması, Şaron'un bundan sakınmak için ABD'ye gitmeyi reddettiğine ilişkin yorumlara neden oldu. POWELL BEKLENEN KONUŞMAYI YAPACAK MI?ABD'nin, Arafat'ı biraz daha zorlamaya çalışan tutumunun açık bir yansıması olan koridor diplomasisi, soru işaretlerini de beraberinde getirdi. İlk soru, ''ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell BM Genel Kurulu'nda beklenen konuşmasını yapacak mı?'' İsrail basınına göre, Washington henüz kesin karar vermedi. İsrail gazeteleri, Powell'ın, ABD'nin yeni barış planını açıklaması ve bağımsız Filistin devletine destek vermesi beklenen konuşmasını hiç yapmayabileceğini ya da konuşmanın ertelenebileceğini yazdı. Washington'un bu tutumuna, ''zamansız yapılacak böyle bir konuşmanın barış sürecini canlandırma çabalarına zarar verebileceği endişesinin neden olabileceği'' belirtiliyor. ARAFAT FİLİSTİN DEVLETİ İLAN EDECEK Mİ?Filistin tarafı ise Powell'ın yapacağı konuşmaya büyük önem veriyordu. Bu çerçevede dün El-Hayat gazetesinde yayınlanan ''Arafat BM Genel Kurulu'nda bağımsız Filistin devletini ilan edecek'' iddiası önem kazandı. ''Arafat böyle bir adım atar mı?'' sorusuna genel olarak''hayır'' cevabı veriliyor. Bu iddiayı sızdırarak, Arafat'ın Washington'a Powell'ın konuşması ve Bush ile görüşmesi konusunda baskı yapmayı amaçladığı değerlendirmesi de yapılıyor. Ancak gözlemciler, ''ABD'nin kabul etmek istemediği bir barış planına zorluyor olması halinde Arafat'ın böyle bir adım atabileceği''olasılığının da gözden uzak tutulmaması gerektiğini belirtiyorlar. Peres'in, geçen hafta ''Filistin devletini hemen ilan edelim'' açıklamasını yapan Filistin Yönetimi Meclis Başkanı Ahmet Kueyri ile görüşecek olması bu olasılığa güç kazandırıyor. Peres'in, Arafat ile yapılan görüşmelerde bir ilerleme sağlanamadığı, ancak her şey gerektiği gibi giderse barış sürecine geri dönülebileceği yolundaki açıklamaları da bu çerçevede dikkat çekici olarak nitelendiriliyor. ''PERES ABD İLE ORTAK BARIŞ PLANI MI HAZIRLIYOR?''Aşırı sağcı Hatzofeh gazetesi, Peres'in gizlice ABD ile ortak bir barış planı hazırladığını ileri sürdü. Gazete, ABD'deki Yahudi çevrelerine dayandırdığı haberinde bu planın şunları içerdiğini yazdı: ''Bağımsız Filistin Devleti kurulacak, İsrail Gazze'den tamamen çekilecek, Batı Şeria'daki bazı yerleşim merkezleri boşaltılacak, Kudüs sorunu ertelenecek.'' Habere göre, Peres bu planını, Brüksel'deki görüşmelerinden sonra Şaron'a iletti. Cuma günü birlikte bu planı görüşecekler. Şaron önceki gün Peres ile ortak bir plan hazırladıklarını duyurmuştu. İsrail basını bugün, Şaron ile Peres'in pozisyonlarındaki açık farklara dikkat çekerek, ortak bir planın mümkün olmadığını belirttiler. Peres ise İsrail radyosuna, ''Bir barış planı yapmak için önce biz girişimde bulunmalıyız, yoksa uluslararası bir barış planı ile karşı karşıya kalırız'' dedi. ARAFAT İSTEMEDİĞİ BİR PLANA MI ZORLANIYOR?Peres'in resmen açıklamadığı, ancak bir süredir basında çeşitli bölümleri yayınlanan planın ''önce Gazze'' bölümü, Gazze ve Batı Şeria'da bir Filistin devleti kurulmasını içeriyor. Ancak planda, bu devletin önce İsrail'in tamamen geri çekileceği Gazze'de test edilmesi öneriliyor. Peres, dün İsrail Radyosu'nun bu konudaki sorusuna, ''Gazze, bağımsız Filistin devletinin test edilmesi için uygun'' diyerek, planın bu maddesini doğrulamış oldu. Arafat'ın yakın danışmanları ise bu ''aşamalı devlet'' planının kabul edilmez olduğunu belirterek, bunu ''barış değil savaş planı'' olarak nitelendirdiler. ''İSRAİL, ILIMLI FİLİSTİNLİLERLE İŞBİRLİĞİ Mİ YAPIYOR?''Bir süredir İsrail basınında hem ılımlı hem radikal Filistinlilerin Arafat'a yönelik eleştirilerinin giderek arttığını vurgulayan
haberler dikkat çekiyor. Son olarak bugün Ma'ariv'de yayınlanan, DışiÅŸleri Bakanlığı'nca hazırlanan gizli bir raporda, ''Ilımlı Filistinlilerin güç kazandığı''belirtiliyor. Rapora göre, Filistinli yetkililerin büyük bölümü Arafat'ın intifadaya son vererek diplomatik seçeneÄŸi benimsemesini istiyor. Bu konuda Arafat üzerinde ABD ve AB'nin yanı sıra Arap ülkelerinden de ağır baskı var. Bazı Filistinli yetkililer, uzun vadeli bir ara dönem anlaÅŸmasının bile intifadadan daha iyi bir seçenek olduÄŸunu düşünüyor. Arafat ise anlaÅŸma isteyen ılımlılarla savaÅŸ isteyen radikal kamp arasında sıkışmış durumda ve hızla güç kaybediyor. Rapor, ''Filistinlilerle bir ateÅŸkes yapmak için en uygun zaman'' sonucuna varıyor.Â
button