Fıkra gibi dava

Güncelleme Tarihi:

Fıkra gibi dava
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 18, 2003 01:44

Savcı Vahit Civelek, şiiri asan Bülent Ulusoy için 5816 sayılı ‘‘Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun’’un 1/1 maddesine göre ‘‘Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret’’ suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis istedi.

Çiçekçi Bülent Ulusoy, Atatürk düşmanlarını eleştiren ‘‘Behey Dürzü’’ adlı şiiri dükkanına asınca, Aziz Nesin'in mizah kitaplarına taş çıkartacak bir davanın sanığı oldu. Ulusoy'a bu şiirini asarak ‘‘Atatürk'e hakaret’’ ettiği iddiasıyla 1 yıldan 3 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

Çiçekçi Bülent Ulusoy, temmuz ayında Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapılacak son derece ilginç bir duruşmada ‘‘Atatürk'e hakaret’’ten yargılanacak. Ulusoy, bir müşterisinin ünlü şair Neyzen Tevfik'e ait olduğunu öne sürerek hediye ettiği bir şiiri dükkanına asması nedeniyle mahkemelik oldu. ‘‘Son derece şaşkınım’’ diyen çiçekçi Ulusoy, ‘‘Şiiri bir müşterim hediye etmişti. Dükkanıma astım. Sonra hakkımda dava açıldı. Şiir, aslında Atatürk düşmanlarına karşı yazılmış ve O'nu öven ünlü bir şiir. Adalete güveniyorum, beraat edeceğime inanıyorum’’ dedi.

Savcı Vahit Civelek tarafından hazırlanan iddianamede, Ulusoy'un 5816 sayılı ‘‘Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun’’un 1/1 maddesine göre ‘‘Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret’’ suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. İddianamede, ‘‘Atatürk'e açıkça hakaret gözüktüğü’’ için dava açıldığı belirtildi. Ulusoy'un avukatı Tahsin Adak Zeyrek, davada şiirin tam metnini sunarak müvekkili ile birlikte şair ve hiciv ustası Neyzen Tevfik'i de savunmak zorunda kaldı. Neyzen Tevfik'in hayatını anlatarak müvekkilinin beraatini isteyen Zeyrek'in savunmasından bazı bölümler şöyle:

MÜVEKKİLİM EFENDİDİR

Müvekkilim dört yılı aşkın zamandır çiçek ticaretiyle uğraşmaktadır. Bulunduğu bölgede Atatürkçü kişiliğle tanınan, efendi, uysal, hürmetli mizacıyla sevilen bir kişidir. Sanığı bu kişiliği ile tanıyan ve seven bir müşterisi olay tarihten aylar önce hediyelik eşya dükkanlarında ve hatta işporta tezgahlarında satılan ve Atatürk düşmanlarına hitaben yazılan suç konusu şiirin yazılı bulunduğu kartonu sanığa hediye etmiş, avukatı bulunduğum sanık da bu hediyeyi dükkanının duvarına asmıştır.

MÜŞTERİLERİ OKUDU

Bu şiir, olay tarihi olan 6.11.2002 tarihine kadar dükkanın duvarında aslı kalmış, pek çok müşteri şiiri okumuş ve beğenerek, sanıktan fotokopisini almıştır. Ancak olay tarihinde, dükkana gelen bir müşteri üzerinde Ulu Önderimizin resminin bulunduğu ve hemen altında ‘Be hey dürzü’ başlığı bulunan şiiri ilk bakışta kavrayamamış, esasen ebedi şefimizi anlayamamış ve kavrayamamış insanlara hitaben söylemleri Atatürk'e söylenmiş zannederek jandarmaya ihbarda bulunmuştur.

JANDARMA EL KOYDU

İhbarı alan Jandarma Karakol Komutanlığı'na bağlı askerlerimiz dükkana gelmiş ve suç konusu şiiri duvardan indirerek, tahkikat için el koymuşlardır. Jandarma tarafından Ulusoy'un Mesa Koru Sitesi'ndeki dükkanında yapılan arama sonunda düzenlenen 6. 11. 2002 tarihli olay yeri tespit tutanağında ise güldüren ve düşündüren şu ifadeler dikkat çekti:

‘‘...Atatürk portresinin asılı olduğu altında Atatürk hakkında hakaret türünde yazılar olduğu ve şiirin alt kısmında da Neyzen Tevfik adındaki şahıs tarafından yazılı portrenin olduğu tespit edilmiş, yazı indirilmiş olup inceleme yapılması için el konulmuş olup...’’

ŞAİR EMNİYET MÜDÜRÜ ÇELİK

Mahkeme kararıyla şiirini tescil ettirdi

Çiçekçi Bülent Ulusoy'un vitrinine ‘‘Be hey Dürzü’’ başlığı ve ‘‘Neyzen Tevfik’’ imzasıyla astığı şiir, çoğu kişi tarafından ünlü hiciv ustası Neyzen Tevfik'e ait biliniyor. Ancak üslup olarak Neyzen'in şiirlerine çok benzeyen şiir, aslında Emniyet Genel Müdürlüğü'nde Asayiş Şube Müdürü olan Mutlu Çelik'e ait. Çocuklara karşı işlenen suçlar konusunda uzman olan Emniyet Müdürü Mutlu Çelik, gerçekte ‘‘Cevaben’’ başlıklı bu şiirini 1994 yılında yayınladığı ‘‘Yalnızlık Pusuda Bekler’’ adlı kitabına da koymuş. Mutlu Çelik'in ‘‘Neyzen Tevfik'e ait olduğu iddiaları üzerine’’ şiirin kendisine ait olduğunu mahkeme kararıyla tescil ettirdiği de belirtiliyor.

İŞTE MAHKEMELİK ŞİİR

Behey dürzü

Ne ararsın Tanrı ile aramda

Sen kimsin ki orucumu sorarsın?

Hakikaten gözün yoksa haramda,

Başı açığa niye türban sorarsın!

Rakı, şarap içiyorsam sana ne.

Yoksa sana bir zararım içerim.

İkimiz de gelsek kıldan köprüye

Ben dürüstsem sarhoşken de geçerim.

Esir iken mümkün müdür ibadet?

Yatıp kalkıp Atatürk'e dua et.

Senin gibi dürzülerin yüzünden,

Dininden de soğuyacak bu millet.

İşgaldeki hali sakın unutma,

Atatürk'e dil uzatma sebepsiz.

Sen anandan yine çıkardın amma,

Baban kimdi bilemezdin şerefsiz...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!