Fethullah Gülen, devlet gibi

Güncelleme Tarihi:

Fethullah Gülen, devlet gibi
Oluşturulma Tarihi: Mart 21, 1998 00:00

Haberin Devamı

artıHaber Dergisi, son sayısında BÇG'nin Fethullah Gülen raporunu yayınladı. Rapora göre, Gülen cemaatinin gerçek özlemi şeriat devleti kurmak... Raporda ayrıca Gülen cemaatinin bir devlet gibi örgütlendiği ancak finans kaynağının belirlenemediği vurgulanıyor.

Batı Çalışma Grubu'nun hazırlayıp kuvvet komutanlıklarına gönderdiği ve 27 Mart'taki MGK toplantısına ele alınacağı belirtilen raporda, Fethullah Gülen cemaatinin devlet yanlısı gözüken faaliyetlerin arkasında şeriat devleti özlemi yattığı vurgulandı.

Raporun girişinde, ‘‘Grubun gerek yurt sathında, gerek yurtdışında örgütlenmesi ve mali kaynakları ile bugün masum ve devlet yanlısı olarak gözüken faaliyetlerinin gerçekte şeriat devletini oluşturmak için gerekli kadro teminine yöneliek bir strateji olması dikkat çekmektedir’’ denildi.

artıHaber Dergisi'nde yer alan raporda, bu bilgilerden sonra cemaatin faaliyetlerinin analizi şöyle yapıldı.

Fethullah Gülen grubunun faaliyetleri günümüzde yasal zemin ve devlet politikaları ile uyum içinde gerçekleşmekle birlikte yatırımları, örgütlenme biçimi, finansman imkanları ve yurtdışı açılımları irdelendiğinde, devlet benzeri bir yapılanma içinde içinde oldukları görülmektedir.

Grubun kesin olarak bir plan dahilinde yürüttüğü faaliyetleri, Said-i Nursi'nin ‘‘Türkiye İslam'ın hâkim olması için ülke nüfusunun yüzde 50-60'nın dindar olması gerektiği’’ yönündeki tespitinin hedef olarak seçildiği kanaatini uyandırmaktadır.

Bu kapsamda Fetullahçılar, devletin yetersiz, laik düzeni benimsemiş sivil toplum kuruluşlarının da ilgisiz kaldığı, başta eğitim olmak üzere birçok alanda ön plana çıkmakta, kontrolü altındaki kuruluşların fonksiyonlarını ve statülerini Türkiye'nin siyasi konjonktürüne göre kamu kurum ve kuruluşlarındaki sempatizanları ile siyasi nüfuzu vasıtasıyla düzenleyebilmektedir.

Nitekim, Fethullah Gülen grubunun, Refah Partisi'ne şimdiye kadar siyasi destek vermemesinin esas nedeni de bu stratejiden kaynaklanmaktadır. Çünkü grup, RP yerine daha fazla imkana sahip olan iktidar partilerini desteklemek suretiyle, cemaatin gelişmesine imkan tanıma yönünde rasyonel bir tercih kullanmaktadır.

Ancak bu tercih, basında yer alan haberlerle toplumun bir kesimi tarafından ‘Fetullahçıların RP’nin alternatifi olduğu şeklinde' algılanmasına yol açmıştır. Oysa şeriat devleti kurma idealini adım adım gizli bir şekilde gerçekleştiren cemaatin bu hedefi gözardı edilmiş, sadece legal alandaki kamuoyu itibarında olumlu gözüken faaliyetlerinin tanıtımı yapılmıştır.

Gülen cemaati

Yurtiçinde

45 vakıf

18 dernek

89 özel okul

207 şirket

373 dersane

500 öğrenci yurdu

Yurtdışında

6 üniversite

236 lise

2 ilkokul

8 dil ve bilgisayar merkezi

6 üniversiteye hazırlık kursu

21 öğrenci yurdu

Ayrıca biri İngilizce yayınlanan 14 adet dergi, 300 bin tirajlı Zaman Gazetesi, ulusal 2 radyo ve uluslararası yayın yapan Samanyolu TV.

Diyanet'e alternatif yaratıyor

artıHaber Dergisi'nde yer alan BÇG'nin Fethullah Gülen raporuna göre, Türkiye'de 80 ilin 30'u cemaate bağlı... Cemaat okullarındaki bir öğrencinin eğitim maliyetinin ise 650 dolara ulaştığı belirtilen raporda, bu kaynağın kökeninin saptanamadığı da belirtiliyor. Rapora göre grup, son dönemde uluslararası boyut kazanan faaliyetlerinin finansmanını düzenli hale getirmek için Işık Sigorta ve Asya Finans'ı devreye soktu. Cemaatin faaliyetlerinden bazılarının analizi ise şöyle:

Fetullahçıların örgütlenmesini doktorlar, akademisyenler, ilahiyatçılar, öğretmenler vb. birçok meslek bazında tesis etmek suretiyle yaygınlaştırdığı müşahade edilmektedir.

Diğer taraftan grubun kontrolünde bulunan özel eğitim kuruluşları da 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim yasasından kazançlı çıkmışlardır. Cemaatin sahip olduğu ortaöğrenim veren özel okullara, ilkokul bölümü eklenmek suretiyle sisteme entegre olmaları sağlanmıştır.

Bu meyanda grubun kontrolü altındaki bu okullar, İHL'nin kapatılmasından sonra irticai kesim tarafından rağbet edilen eğitim kurumları haline dönüşmüştür. Zaman içerisinde söz konusu okulların birer illegal İHL'lerine dönüşebilecekleri kuvvetle muhtemeldir.

Diğer yandan cemaatin kamuoyunda adının duyulmasında önemli faktör olan yurtdışındaki okullarının, Türk cumhuriyetleri, Balkan ve Ortadoğu ülkeleri dışında ABD ve İngiliz vatandaşlarının önemli bir kesiminin yaşadığı Uzakdoğu ve ve Afrika ülkelerine de açılmaları, Türkiye'deki İslami çevreler içerisinde kendilerine muhatap arayan bu iki ülkenin şimdiden bu gruba yaptığı yatırımın işareti olarak değerlendirilmektedir.

Bu nedenle Fethullah Gülen'in Ortodoks Fener Rum Patriği Bartholemeos'un yanı sıra Katolik Dini Lider II'inci Paul'le de görüşmesi, Batılı güçlerin kendisine verdiği desteğe karşılık onların hoşuna gidecek davranışlarda bulunmasına örnek teşkil etmektedir.

Ancak kendilerinin bir tarikat olmadığını iddia eden cemaat liderinin, resmi dini sıfatı bulunan papa ve patrikle görüşmesi, kendisine Diyanet İşleri Başkanı'na alternatif bir konum yaratmak ve neticede devlete alternatif bir yapılanmayı göstermesi açısından dikkat çekmektedir.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!