Fazilet dahil herkes dinden elini çekmeli

İdam istemiyle hakkında dava açılan Fazilet Partisi Diyarbakır Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu, değiştiğini vurgulayarak, ‘‘Yüce dinimiz, çıkarcı kişiler nedeniyle tanınmaz halde’’ dedi.

Fezlekedeki sözler tam tersi

ANKARA DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel'in TCK'nın 146. maddesinden idamla yargılanmasını istediği Ömer Vehbi Hatipoğlu'nun, hakkında hazırlanan fezledeki suç unsuru taşıdığı iddia edilen sözleri ise son derece farklı. Hatipoğlu, 27-28 Kasım 1992 tarihinde Mazlum-Der tarafından düzenlenen ‘Kürt sorunu forumu’ndaki konuşmasında, TC'yi Osmanlı'nın enkazı üzerine kurulan ‘gecekonduya’ benzeterek, ‘Ulus-devlet anlayışının sorgulanmasının zorunlu olduğunu’ vurgulamıştı. Hatipoğlu, şunları söylemişti: ‘‘Mevcut ulusal sınırları savunmadığımızı ve bu sınırlarda hiçbir kutsiyet bulunmadığını peşinen ifade etmekle birlikte, İslam coğrafyasını ırk esasına göre bölme anlamına gelecek yaklaşımlara iltifat edilmemektedir’’

KEMALİST REJİM ZULÜMÜ

Fezlekede, Hatipoğlu'nun, Almanya'nın Köln kentindeki konferansındaki sözleri de şöyle: ‘‘Kürt sorununun temeli bu rejimin baskısıdır. Bu zulmü Kürtlere, islam, müslümanlar değil Kemalist ideoloji yaptı. Laik cumhuriyet yaptı. Din tanımayan cumhuriyet Kürt de tanımıyor. Ha, bu zulüm sadece kürtlere filan yapılmadı. Şeyh Said'i idam sehpasına götüren düşünce, rejim aynı şekilde başına kasket geçirmedi diye İskilipli Atıf Efendiyi de idam etti. Türkiye'nin bölünmez bütünlüğü diyorsunuz. Siz İslam coğrafyasının bölünmez bütünlüğünü ulus devletlerle böldünüz. Gerçek bölücüler bunlar, bu rejimdir. Eğer sizler bu rejimin partilerine oy verirseniz, yarın başınıza bombalar yağar. Allah ve resulünün çözümünden daha kalıcı, daha adil bir çözüm olamaz. Allah bütün ırklar için geçerli bir rejimi indirmiştir. O da şeriattır.’’