Faksı ben çektirdim

Güncelleme Tarihi:

Faksı ben çektirdim
Oluşturulma Tarihi: Ocak 01, 1998 00:00

Haberin Devamı

RP'yi koruyan başkanlık divanı bildirisinin Genelkurmay Başkanlığı'na faks çekilmesi talimatını kendisinin verdiğini söyleyen DYP Lideri Çiller, ‘‘Bu bildiride kim ne arıyorsa, sorumlusu Çiller'dir’’ dedi. Çiller, bu sözleriyle partisinden yapılan bütün açıklamaları yalanlamış oldu.

DYP Lideri Tansu Çiller, RP'ye sahip çıkan Başkanlık Divanı bildirisinin Genelkurmay Başkanlığı'na faksla geçilmesi talimatını kendisinin verdiğini söyleyerek, partisinden yaptığı tüm açıklamalarla çelişti.

Muhataplarının ‘Türk kamuoyu’ olduğunu vurgulayan Çiller, bildirinin, bazı kurumlara bilgilendirilmek üzere yollanmasını kendisinin istediğini belirterek, iki kez ‘‘Ben istedim, ben’’ diye meydan okudu. Çiller, ‘‘Bildiriyi şu veya bu, kendine muhatap almış ve cevap vermiş, şu seviyede vermiş. Bu, bizim meselemiz değil. Bu bildiride kim ne arıyorsa sorumlusu Çiller'dir. Sorumlu DYP Genel Başkanı olarak benim’’ dedi.

DYP Lideri, bu sözleriyle, bildirinin gönderilmesi için kimsenin talimat vermediğini söyleyen genel başkan yardımcıları ile ‘‘Kimseden talimat almadan ben faksladım’’ diyen Basın Müşaviri Faruk Erbil'i de yalanladı.

Çiller, dün DYP Genel Merkezi'nde gazetecilerle yaptığı yılsonu sohbetinde, gizlisi-saklı olmayan, virgülü, noktasına kadar arkasında olduğunu vurguladığı bildiri konusunda partisinde ‘çatlak-patlak bulunmadığını’ savundu. Çiller, yargı bağımsızlığı, laik demokrasinin evrensel ölçüleri ve hukuk ötesi olmama şartıyla, siyasi parti kapatmanın yakışmadığını savunduklarını yineledi.

Bildiriyle sadece ‘Türk kamouyunu’ muhatap aldıklarını tekrarlayan Çiller, ‘‘Burada suç unsuru arayanlar, demokrasi çemberini daraltanlardır’’ dedi. Yargı bağımsızlığını istemenin, yargıya müdahale anlamına gelemeyeceğini belirten Çiller, bu bildiriden önce yayımlanmış, yargıya siyasi baskı yapıldığına ilişkin hukuk fakülteleri öğretim üyeleri, Türk Hukuk Enstitüsü, 123 öğretim üyesinin imzalı bildirileri anımsattı.

Ordunun siyasete çekmeye çalışıldığını iddia edenlerin DYP'ye bakmamalarını isteyen Çiller, şunları söyledi:

‘‘Uzunca bir süre, kimi üst rütbelilerin demeçlerini, manşetlerde verenler kimlerse; kaymakamlardan, bakkallara kadar siyasi görüşlerine göre vatandaşı fişleyenler kimlerse; ‘Demokrasiye balans ayarı yapıyoruz' diye manşet atanlar veya attıranlar kimlerse; kurdurulmuş bir iktidar ve başındaki atanmışları desteklemek için kimi yönlere işaret edenler kimlerse; ordumuzu siyasete karıştıran onlardır. Karşısında olanlar biziz. Bugünkü iktidarın beceri eksikliğinin faturasını TSK'ne çıkarmayalım.’’

Çiller, konuşması sırasında yine pot kırarak, ‘‘Ordu millet’’ diyeceği yerde ‘‘Ordu devlet’’ dedi arkasında yanlışını iki kez düzeltti.

Çiller, RP’nin kapatılması, kendisinin Yüce Divan'a gönderileceği senaryolarını anımsatan bir gazeteciye, ‘‘Bende Yüce Divan'dan korkan bir hal görüyor musun yavrum?’’ yanıtını verdi. Herkesin bir hesabı, ama Allah'ın da bir hesabı bulunduğunu belirten Çiller, ‘‘Yanlış hesap Bağdat'tan döner. Toplum mühendisliği ile toplumu yönlendiremezsin. Gücünü milletten almadan böyle üstten birtakım şeylerle bir yere varılmaz’’ dedi.

Çiller, Cumhurbaşkanı Demirel'in, kendisinin ‘ara dönemi’ bilmediğini hatırlatan bir gazeteciye ise ‘‘Bizim kimsenin dediğine, şu veya bu kişiye cevap vermemiz mümkün değil’’ yanıtını vermekle yetindi. Çiller, geniş halk kitlelerinin çok büyük sıkıntılar çektiğini söylediği 1997'de, kadınların-anaların, iftar sofrası kurmakta büyük sıkıntı çektiklerini söyledi. Demokrasinin tahrip, milli iradenin gasp edildiğini belirten Çiller, seçim istedi. Çiller, ‘‘Sandalye sayısı şu olur-bu olur. millete güvenmek zorundayız. Seçimle, çözümsüzlük, sıkıntılar aşılır’’ dedi.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!