Fahrettin Paşa'nın gönderdiği hazine

Güncelleme Tarihi:

Fahrettin Paşanın gönderdiği hazine
Oluşturulma Tarihi: Nisan 14, 2002 00:00

GEÇEN pazar günkü yazımda size Medine kahramanı Fahrettin Paşa'dan ve Paşa'nın Birinci Dünya Savaşı'nda İngiliz altınlarıyla satın alınıp ordumuzu Medine'de kuşatan ve arkadan vuran Araplardan kaçırdığı görkemli hazineden kısaca söz etmiştim.Fahrettin Paşa, dindaşlarına ihanet eden, Türk askerini çöllerde kesip donuna kadar yağmalayan Araplarla boğuşuyor. Medine'nin elden çıkacağını gören Paşa, Peygamberimizin bu kentteki mezarına Osmanlı padişahları tarafından gönderilen hediyeleri, 1917 yılında bir muhafız kıtası eşliğinde ve mühürlü sandıklarla İstanbul'a gönderip ülkemize kazandırıyor. Allah rahmet eylesin, ne iyi yapıyor. Aksi takdirde bu değerli eşyalar, şimdi din bezirgánı ve hırsız Suudilerin elinde olacaktı. Çok sayıda okuyucum, pazar gününden beri bu hazinenin tam listesini soruyordu. İşte burada:- Hazreti Osman'ın ceylan derisine el yazmalı Kuran'ı.- 5 adet eski el yazması Kuran ve 4 adet Kuran cüzleri.- Değerli taşlarla bezenmiş, altın kaplamalı 5 adet Kuran kabı.- Hilye-i Şerif (Peygamberimizin yazı ile yapılmış portresi). Gümüş çerçeveli, yeşil kadife üzerine pırlanta ve incilerle Peygamberimizin adı yazılı, gümüşten güneş resimli.- Bir adet som altın üzerine pırlanta ile Kelime-i Şehadet yazılı levha. - Pırlantalı, incili, mercanlı 7 adet tespih.- Gümüş işlemeli 2 adet rahle. - Sultan Abdülaziz'in pırlantalı ve altın işlemeli tuğrası. - 4 adet sancak başı ve 3 adet değerli kılıç. - Kevkeb-i Dürri adlı 4 parça büyük elmas. Altın üzerine oturtulmuş, çevresi elmas ve yakutlarla bezenmiş. - 14 adet pırlanta ve zümrütlerle bezenmiş altın askı. - Pırlanta, inci, yakut ve zümrütlerle bezenmiş 11 adet altın kandil askısı. - Değerli taşlarla bezenmiş 1 adet altın kandil. - 1 adet altın kahve askısı.- Değerli taşlarla bezenmiş 7 adet altın şamdan. İkisi 1.55 metre boyunda ve 50 kilo ağırlığında. Her birinin üzerinde 2.680 pırlanta var.- 1 adet altın makas.- Değerli taşlarla bezenmiş 8 adet altın gülabdan (gülsuyu kabı) ve 12 adet altın buhurdan (tütsülük).- Pırlanta, zümrüt, yakut ve incilerle bezenmiş 2 adet çelenk, 10 adet yıldız çiçek, bir yaprak. Hepsi altın.- 1 adet pırlanta yüzük. - Altın ve gümüş zincirler, altın mücevher kutuları ve çekmeceleri. - 84 kırat inci taneleri, 15 parça zümrüt, 27 parça yakut, 53 parça pırlanta ve elmas, 3 kilo 985 gram altın, 908 kilo gümüş.- 49 parça şal ve sırma işlemeli perde. - Medine'de Sultan Mahmut kütüphanesi ve diğerlerindeki değerli eserler. Merakımdan soruyorum, bu hazine şimdi acaba nerede? Kültür Bakanlığı yanıt verirse burada açıklarım ve kamuoyunu bilgilendiririm.* * *Birinci Dünya Savaşı yıllarında Türk askeri, İngilizlerle işbirliği yapan Araplar tarafından arkadan vurulmuştur. O savaşta Arap ihaneti, unutulacak şey değildir. Ortadoğu'nun dört bir yanında, Filistin, Hicaz, Irak, Suriye cephelerinde bu ihanet olmuştur. İngilizlerle savaşan on binlerce Türk askeri, satılmış Araplar tarafından öldürülmüş, cesetleri yağmalanmış, belki altın yutmuşlardır diye cesetlerin mideleri bile bıçakla deşilmiştir.Size geçen hafta sözünü ettiğim Naci Kaşif Kıcıman'ın Medine Müdafaası isimli eserini, 1976 yılında İslamcı bir yayınevi olan Sebil çıkarmış. Bakınız önsözünde İslamcı Sebil Yayınevi bile ne diyor:‘‘Rica: Sevgili okuyucu! Bütün İslam álemini Türk'ün liderliği altında tek bir devlet olarak birleştirmek ve bu birliği devam ettirebilmek uğrunda dayanılmaz eza ve cefalara katlanan şehit ve gazilerimizin örnekleri arasında en talihsizleri, Medine savunucularıdır. Çünkü Peygamberimizin mübarek mezarını İngilizlerin aldatmasına kapılmış sözde Müslüman Arap reislerine (başkanlarına) karşı yetersiz yiyecek-içecek ve silah imkánlarıyla, amansız çöl sıcakları altında savunma mecburiyetinde kalmışlardır.Bu acı fakat şerefli savunmanın aziz şehit ve gazilerinin ruhlarını bir Fatiha ile hoş etmek, halen sağ bulunanları ise sağlık ve selamet dilekleriyle anmak, din ve vatan borcundur.’’* * *İçimizden bazıları o günleri ya hiç öğrenmemiş, ya da Arap ihanetini görmezden geliyorlar.Onlar şimdi, dedelerini İngiliz altınlarıyla şehit edenleri, Filistin kamplarında PKK dahil her çeşit teröristi eğiterek Türkiye'nin başına bela edenleri, teröristler tarafından öldürülen binlerce insanımızı unutmuş, cami avlularında, entel meyhanelerinde ve sokaklarda hep birlikte, yobaz, travesti, entel solcu vesaire el ele, kol kola, diz dize, Filistin goygoyculuğu yapıyor!Yapsınlar da, yakın tarihi cahilce göz ardı etmesinler. Bilmemek ayıp değil, biraz okuyup öğrensinler. Şehitlerin ruhlarını sızlatmasınlar.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!