’EÅŸimin cam önüne oturmasını istemem’

Güncelleme Tarihi:

’Eşimin cam önüne oturmasını istemem’
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 29, 2008 00:00

Dinleme ve takip olayıyla Türkiye gündemine oturan Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Osman Paksüt’ün eşi Ferda Paksüt, Tempo Dergisi’ne konuştu: "Ana rahmine düşer düşmez, ölümle nikáh yazılırmış. Ablamı, kaldırımda yürürken çarpan araba öldürdü. Ben, 500 kilo bomba yedim ve hayattayım."

Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Osman Paksüt, geçtiğimiz günlerde ’dinleme ve takip’ olayıyla Türkiye’nin gündemine oturmuştu. Paksüt, Ankara’da izlendiği şüphesiyle, arkasındaki Doblo marka aracı durdurduğunda, eşi Ferda Paksüt de yanındaydı. Türkiye’nin Irak Büyükelçiliği bombalandığında da eşinin yanında olan bayan Paksüt, Tempo’ya konuştu. İşte, bu röportajdan kesitler:

Tempo: Ya dinleme konusu... Â

Ferda Paksüt:
Bizi fazla rahatsız etmedi. Yurtdışı görevlerde bulunmuş insanlarız. Eşimi kesinlikle etkilemez.

Sizi etkiledi mi?

Kesinlikle etkilemedi. Biz bomba yemiş bir karı-kocayız. Birçok kere, silahlı çatışmaların ortasında kaldık.

Sizi takip eden aracın arka tekerleklerinin inik olmasına bakarak, bagajında ağır bir şeyler olduğu sonucunu çıkarmışsınız. Bunlar sıradan insanların bilebileceği şeyler değil. Siz nasıl biliyorsunuz?

Mesela eşimin cam önüne oturmasını istemem; çünkü sizi cam önünde çok rahat vururlar. Arkamızı hep duvara veririz. Bu olayın içeriğini ve boyutlarını çok iyi bilmiyorum. Ama biz her zaman, sağımızı solumuzu, arkamızı gözetlemeye alıştık. Bu, yaşantımızın bir parçası olmuş durumda. Eşimle prensip kararı aldık; bu olay hakkında konuşmayacağız. Ama eşim ruhsal açıdan son derece sağlıklıdır. Biz paranoyak değiliz. Yine de eşimin çok iyi bir eğitim aldığını söyleyeyim. İkimiz de silah konusunda çok iyiyiz.

Silah taşıyor musunuz?

Ben taşımıyorum. Eşimde var mı, bilmiyorum.
/images/100/0x0/55eb0a1ef018fbb8f8a712d6


Attığınızı vurur musunuz?

Allah muhtaç etmesin ama attığımı vururum. Ben, Kuzey Irak’tan zaman zaman karayoluyla geçmek zorunda kaldım, çünkü uçak kalkmıyordu. Orada başıma her şey gelebilirdi.

Çok mu cesursunuz?

Allah, insanlara taşıyabileceği kadar yük veriyor. Korumalar vurulabilir, tek başınıza kalabilirsiniz. Silahınız olmak zorunda.

Yakın dövüş eğitimi de aldınız mı?

Hayır, ama ben zaten sporcuyum. Kendimi savunurum.

Hayati tehlike içinde olduğunuzu düşünüyor musunuz?

Ölümle nikáh şaşmaz.

Bu kadar kaderci misiniz?

Allah’a inanan bir insanım. Ana rahmine düşer düşmez, ölümle nikáh yazılırmış. Ablamı trafik kazasında kaybettim. Adliyenin önünde, kaldırımda yürürken, freni patlayan bir otomobil çarptı. Ben, 500 kilo bomba yedim ve hayattayım. Yanımdaki Amerikan tankına roket atıldı, zırhsız bir arabadaydım, ama hayattayım.

Artık kimseyi öpmüyorum

TEMPO: Cesur olduğunuz kadar da doğalsınız. Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ı ve Abdullah Gül’ü yanaklarından öpmeniz, epey gündem yaratmıştı.

Ferda Paksüt: Benim kültürümde, insanlar birbiriyle karşılaştıkları zaman, bir kadınla bir erkeğin öpüşmesi son derece doğaldır. Bunda en ufak bir art niyet yoktur. Ben böyle büyüdüm.

Recep Akdağ liseden arkadaşınız... Peki ya Abdullah Gül?

Abdullah Gül, Dışişleri Bakanı’yken, biz Bağdat’ta görevliydik. Kabinedeki pek çok kişiyi, sefir ve sefire iken evimizde ağırladık. Ama baktım ki yanlış anlaşılıyor, artık kimseyi öpmüyorum.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!