EÅŸcinsellik tartışması sürüyor

Güncelleme Tarihi:

Eşcinsellik tartışması sürüyor
OluÅŸturulma Tarihi: Mart 12, 2010 18:00

Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf'ın "Eşcinsellik bir hastalıktır" açıklamasının ardından başlayan tartışmalar sürerken, TPD ve CETAD'ın yaptığı "Eşcinsellik hastalık değildir" açıklamasına İnsani Değerler ve Ruh Sağlığı Vakfı'ndan cevap geldi.

Haberin Devamı

TDP ve CETAD’ın ortak basın açıklamasında, "EÅŸcinsellik biseksüellik ve heteroseksüellik gibi insanda tanımlanan üç yönelimden biridir. Her ÅŸeyden önce bir hastalık deÄŸil yönelim farklılığıdır. EÅŸcinselliÄŸin bir hastalık olduÄŸu yaklaşımı 40 yıl önce terk edilmiÅŸ ve psikiyatrik hastalık tanı listelerinden çıkarılmıştır. Uluslararası ve ulusal hekim örgütlerince eÅŸcinsellik heteroseksüellik gibi saÄŸlıklı bir durum olarak kabul edilmektedir. Hafta sonu yazılı basında çıkan ve Aile ve Kadından sorumlu Devlet Bakanı Sayın Aliye Kavaf ile yapılan röportajda dile gelen "eÅŸcinselliÄŸin tedavi edilmesi gereken hastalık olduÄŸu" ÅŸeklinde ifadesi ile ilgili düşüncelerimizi ve sonrasında baÅŸlayan tartışmalar ile ilgili bilimsel gerçekler ışığında hassasiyetimizi  kamuoyu ile paylaÅŸmak istiyoruz." deniyordu.   Â

Haberin Devamı

Türkiye Psikiyatri Derneği'nin internet sitesin yapılan bu basın açıklamasına karşı İnsani Değerler ve Ruh Sağlığı Vakfı Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan Vakıf adına yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verildi:

“Basına ve Kamuoyuna

1-Eşcinsellik  insanda doğal olarak var olan bir yönelim değildir.Sosyal öğrenme ile ve yanlış eğitimle gelişmiş bir durumdur. Biyolojik doğaya uymayan bir sapmadır. Heteroseksüelliğin geni vardır ancak eşcinselliğin geni yoktur.

2-40 yıl önce kabul edildiği bilinen hastalık olarak tanımlanmayan eşcinsellik egosintonik eşcinselliktir.Yani kişi bu tercihi seçmiştir.Özgür iradesi ile karar vermiştir.Psikiyatrinin ilgi alanına girmediği kabul edilmiştir.Bu onaylandığı ve teşvik edildiği anlamına gelmez.

3-İkinci grup eşcinsellik egodistonik olarak bilinen eşcinselliktir.Bu tür eşcinsellik kişinim ego savunmaları tarafından onaylanmamıştır.Kişi arzu ve dürtülerine yenik düşmektedir. Arzu ve dürtülerinden özgür olamayan bu kişilere yardım edilmesi ve tedavi edilmesi gerekmektedir.Bu grub eşcinsellik adı geçen dernekler tarafından ayrıca tanımlanmamıştır ve belirtilmemiştir.

4-Eşcinselliği Heteroseksüellik gibi sağlıklı bir durum olarak tanımlamanın hiç bir bilimsel dayanağı yoltur.Kamuoyuna aydınlatıcı bilgi verilmediği takdirde erken ergenlik döneminde eşcinsel eğilimini farketmiş, içdenetim ve dürtü kontrolu için çabalayan yani eşcinsel eğilimi olup da kontrol etmek isteyen kişilere tedavi ve yardım kapısı kapanmaktadır.Yanlış anlamalara ve eşcinsel tercihleri artıracak önerilere psikiyatri derneklerinin alet olması son derece sakıncalıdır.

Haberin Devamı

5- Eşcinsellik (Homofili)  bir eğilim olarak , hayvanlara cinsel sevi (zoofili),eşyaya cinsel sevi (fetişizm) gibi   koruyucu ruh sağlığı sınırlarında sosyal  bir problem olarak değerlendirilmelidir.

6- Homofobi yani eşcinselleri  aşağılamak doğru değildir.Bu tercihde olan insanlara saygı gösterilmeli ancak  gerek görülürse onaylanmadığı da belirtilmelidir.

Bu sebeplerle  gelecek kuşaklar arasında eşcinsel tercihlerin  artmaması için  sağlık ve eğitim politikalarında doğru duruş gösterilmelidir.

Sayın Bakan Selma Aliye Kavaf’ın açıklamalarının bilimsel gerçeklere herhangi bir aykırılığı tesbit edilmemiştir. Ancak yukarda sözünü ettğimiz biçimde tavzihe ihtiyacı vardır.

Haberin Devamı

Kanımıza göre  gelecek kuşaklara yönelik hassasiyet gösterilmesi övgüye değer bir davranıştır ve koruyucu ruh sağlığı kapsamında değerlendirilmelidir.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur."

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!