Türk pop müziğinin dünyaca ünlü starı
Tarkan Tevetoğlu, tez konusu oldu. Eskişehir Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi
Sinema-Televizyon Bölümü öğretim üyelerinden Yard. Doçent
N. Aysun Yüksel tarafından hazırlanan ve
‘‘Tarkan, Türkiye'de Yıldız Olgusu’’ adını taşıyan çalışma, ağustos ayının ilk haftasında Çiviyazıları Yayınevi tarafından kitap olarak piyasaya verilecek.
Yıldız sisteminin dünyada ve Türkiye'deki serüvenini inceleyen
Yüksel, kendisine somut örnek olarak
Tarkan'ı seçmiş. Böylece ilk kez Türkiye'deki bir pop starı tez konusu olarak incelenmiş oldu. Tezini
Tarkan ve
Zeki Müren üzerine kuran
Aysun Yüksel, çalışmasını kitap olarak ikiye ayırdığını, önce
Tarkan ardından
Zeki Müren'in kitap olarak ayrı ayrı piyasaya çıkacağını belirtiyor.
BATI HUN'DAN TEVETOĞLU’NA
Türk toplumunun 1990'lara kadar tek bir
Tarkan tanıdığını onun da yanında kurdu, üzerinde hayvan postundan giysisi, alnında her daim sarkan perçemiyle çizgi roman kahramanı olduğunu belirtiyor. 1993 yılında ise Türkiye ikinci bir
Tarkan tanıdı. Kıvrak dansları, cinselliğe gönderme yapan şarkı sözleriyle Türk erkeğinin alışılmış ölçülerine hiç uymayan, göz süzen, gerdan kıran bir
Tarkan. Türkiye'nin yeni
Tarkan'la karşılaşmasını şu sözlerle anlatıyor
Aysun Yüksel: ‘‘Bu güzel gözlü, hafif tıknazca delikanlı, şarkısında 'Kıl oldum abi!'
diyor, çoğu erkeği 'kıl ederken',
çoğu kadını da 'mest ediyordu'
. Kimdi bu genç? Sevgilisi var mıydı? Gözleri sürmeli miydi? Makyaj mı yapıyordu? Yoksa o da eşcinsel miydi? Bize hangi yüzümüzü göstermişti ki bu denli ilgimizi çekmişti?’’Poz verirken elleri sürekli bedeniyle temas halindeTarkan'ın verdiği pozları ve klibini yorumlayan
Yüksel, ilginç değerlendirmeler
yaptı. ‘‘Pozlarında Tarkan'ın elleri her zaman bedeniyle
temas halindedir’’ diyen Yüksel, şöyle devam ediyor: ‘‘Elleri, dikleşmiş göğüs uçlarına, kalçasına dokunur. Dudakları elleriyle, koluyla temas halindedir. Fetişleştirilen kadın elleri Tarkan'ın dişlerinin arasında, dudaklarında, başında gezinir. Ancak, kadının görünen yalnızca elleridir. Tarkan'ın elleri bakanın dikkatini penisine çekecek biçimde bedeninde gezinir. Tarkan'ın neredeyse hiçbir videoklibinde ya da fotoğrafında, dikkati çekecek başka bir arzu nesnesi bulunmaz. Tek başına dans eder ve bedenini arzulanacak bir nesne olarak sunarak kadın, hatta erkek izleyicinin bile fantezilerini süsler.’’
Hem kadınsı hem erkeksiDoç Dr.
Aysun Yüksel, Tarkan olgusunun Türk toplumundan ve Türk toplumunun yaşadıklarından bağımsız olarak ele alınamayacağını söyleyerek ilginç saptamalarını şöyle sıralıyor:
‘‘Tarkan imgesi, hem Doğulu hem Batılı, hem kadınsı hem erkeksi kodlarıyla, Türk toplumunun asimetrik yüzünün bir yansıması. Birçok yıldız adayının arasından sıyrılıp parlayabilmesinin nedenini bu kodları barındıran imgesinde aramalı belki de. Yerleşik toplumsal cinsiyet kalıplarını yerinden oynatan bir imgeyle bütünleşmiş olması Tarkan'ı tanımlayan, onu değişen toplumun yıldızı yapan en belirgin özelliği. Tarkan'ın kendini sunumu Türkiye'deki yerleşik erkek değerleriyle örtüşmez. Tarkan, erkek kimliğinde gizlediği bir kadınsılıkla kendini bir arzu nesnesi olarak sunar.’’
Kıyafet devrimcileri
Tarkan'ın giyim tarzı da
‘‘Tarkan, Türkiye'de Yıldız Olgusu’’ başlıklı tezde incelendi.
Aysun Yüksel,
Zekiz Müren ve
Barış Manço'yla birlikte
Tarkan'ı da
‘‘kıyafet devrimcisi’’ olarak niteledi.
Yüksel şu belirlemeyi yaptı: ‘‘Türkiye'de erkek giyim kalıplarını ilk yıkan Zeki Müren olmuştur. Onu farklı bağlamda da olsa Barış Manço izlemiştir. Zeki Müren geleneksel giysi kalıbını 1950'lerin sonunda çeşitli uyarlamalarla (simli ceket ve papyonlarla), sonra kadınsı kesimlerle (gladyatör, tavus kuşu gibi adlar verdiği giysilerle) kırmıştır. Oysa Tarkan imge tasarımcılarının da yardımıyla hem bedenini, hem de benliğini yansıtan giysilere bürünür. Tenini, bedenini sergiler. Son imgesiyle, erkekleri efil efil şifonlara, fırfırlı gömleklere kavuşturur. Kendi kuşağı için reformist bir dışavurumu vardır.’’