ERKEĞİN DEZAVANTAJLARI Erkek iki tür kadın yaratır: Evlenilecek kadın, eÄŸlenilecek kadın. EvleneceÄŸi kadını bulduÄŸunda -tabii bu kadının 'bakire' olması

ERKEĞİN DEZAVANTAJLARI Erkek iki tür kadın yaratır: Evlenilecek kadın, eÄŸlenilecek kadın. EvleneceÄŸi kadını bulduÄŸunda -tabii bu kadının 'bakire' olması ÅŸarttır- evlenir ve böylece yatağındaki soÄŸuk nevaleyi garantilemiÅŸ olur!Åžu veya bu ÅŸekilde 'bakımı' altına aldığı kadından zamanla uzaklaÅŸmaya baÅŸlar. Artık gözü dışardadır ve 'eÄŸlenilecek kadın' aramaya koyulur. Ne yaptığını artık bilememektedir. UymuÅŸtur bir 'yasaya' ama ne yasası olduÄŸunu tam çıkaramaz. Åžimdi de 'çapkınlık' yasasına boyun eÄŸecektir. ErkeÄŸin bu boyun sunmaları bitmez; patrona, iÅŸine, kariyerine, ailesine, karısına, çocuÄŸuna vs. Hep bir ÅŸeylerden ödün vererek bir ÅŸeyleri 'idare' edecektir. Kadın 'cin' gibidir. Bütün gerici ideolojileri taşır ve kendisine de annesinden geçmiÅŸ bu geri yapıyı muhafaza eder: Evlen ve sana bakacak birini bul (zengin koca tarifi). 'Aptal görün kızım ne önemi var. Sen gene istediÄŸini yaptırırsın...' "Ezilen cins" olarak kadınlar 'daha güçlü' olduklarının farkındadırlarErkeÄŸin salaklığı da burada ortaya çıkar. Ezilen cins aslında kendisidir ama o kendini 'ezen cins' sanmaktadır. Gaflet uykusundan uyanmak mümkün olmaz. Burjuvazi öyle ister. Hayatın her alanında insanla insanı karşı karşıya getirir ve birbirlerine karşı kışkırtmak için her yolu kullanır. Yasalar, yayınlar, günler, tantanalar hep tüketim içindir ve insan parayı tüketirken farkında olmadan kendini de tüketir.Kadın savaÅŸa gitmez. GitmediÄŸi bir yana savaÅŸta ölecekleri bile belirleme hakkı vardır. Kadın hiçbir zaman erkeÄŸin çalıştığı gibi çalışmayacaktır. Ancak zaman zaman çalışacaktır. Erkeklerin dezavantajı çoktur.§ ''- Erkekler askerlik hizmetine zorlanır, kadınlar zorlanmaz.§ Erkekler savaÅŸa gider, kadınlar gitmez.§ Erkekler emekliliklerini kadından daha geç elde ederler (yaÅŸam umutları daha kısa olduÄŸuna göre, erken emekliliÄŸe hakları olması gerekirdi).§ Pratikte, üreme eyleminin sonuçları üzerinde erkeklerin hiçbir etki olanağı yoktur (onlar için ne hap, ne de kadın hamileliÄŸini durdurma olanağı vardır; kadınların aldırmamaya karar verdikleri çocuklara sahip olmak zorundadırlar -ve baÅŸka türlü de yapamazlar).§ Erkekler kadınlara bakarlar, kadınlar, geçici olmanın dışında erkeklere hiç bakmazlar.§ Erkekler tüm yaÅŸamları boyunca çalışırlar; kadınlar geçici olarak çalışırlar ya da hiç çalışmazlar.§ Erkekler tüm yaÅŸamları boyunca, kadınlar ister geçici olarak ya da hiç çalışmasa da, erkekler bütünü içinde kadınlardan daha yoksuldur.§ Erkeklere çocukları 'ödünç verilir', onlara sahip olanlar kadınlardır (erkekler tüm yaÅŸamları boyunca çalıştıklarından kadınların deÄŸil, onların çalışmak zorunda olduÄŸu kabul edildiÄŸinden, boÅŸanma durumunda çocuÄŸun bakımını kaçınılmaz olarak kadınlar alır).'' (ÇokeÅŸlilik-Esther Vilar, Çev.:Sevgi Tamgüç, Özne Yayınları, Ä°stanbul, 1999)Erkeklerin dezavantajları saymakla bitmez. Ãœstelik bu dezavantajlar avantajmış gibi gösterilir veya görülür. Uyanmak mümkün olmaz pek. ErkeÄŸe 'çokeÅŸlilik' yakıştılır. Oysa ki çokeÅŸlilik ancak 'para'ya yakıştırılabilir. 'Kadınların bedelini ödediÄŸi için, erkeÄŸin çok parası varsa çok kadını vardır; az parası varsa az kadını vardır. Varlıklı erkeklerin daha çokeÅŸli deÄŸil, daha varlıklı, yoksul erkeklerin de daha tekeÅŸli deÄŸil daha yoksul oldukları söylenebilir' demektedir Vilar. Erkek çokeÅŸliliÄŸinin bir kurbanıdır aslında. Kadınlar kendilerini daha aÅŸağı konumda göstererek 'arzunun nesnesi' konumundan çıkarıyorlar. Öyle ya bir erkek kendine 'hayran olunacak biri' gibi bakan kadını niye arzulasın ki? Siz bir aptalla ne kadar götürebilirsiz bir iliÅŸkiyi? Olsa olsa acırsınız o kiÅŸiye veya korunacak nesne, bakılacak çocuk olarak görebilirsiniz. Çünkü bir insanı cinselliÄŸi içinde görebilmeniz için, o kiÅŸinin 'fiziksel açıdan karşıtınız ama kafaca eÅŸitiniz olması gerekir.'Unutmayalım insanların sahip olduÄŸu karşılıklı iletiÅŸimin en mutlak biçimi olan cinsellik, kafaca eÅŸit olmayan iliÅŸki kurulmadan yaÅŸanamaz. YaÅŸandığını sananlar varsa onlara cevabımız birdahaki yazıda...Senih KAVLAK - 18 Eylül 2000, Pazartesi Â