Erdoğan'dan ANAP, MHP ve DSP'ye yolsuzluk suçlaması

Güncelleme Tarihi:

Erdoğandan ANAP, MHP ve DSPye yolsuzluk suçlaması
Oluşturulma Tarihi: Şubat 26, 2006 14:50

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, her gün bir yerden değişik bir çete çıktığını belirterek, “Kim bilir daha nerelerden, ne çeteler çıkacak? Vücudun her yerine sirayet etmiş” dedi. Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile birlikte Burhan Felek Kapalı Spor Salonu'nda gerçekleştirilen AK Parti Üsküdar İlçe Teşkilatı'nın 2. Olağan Kongresi'ne katıldı.

Başbakan Erdoğan'ın salondaki yerini almasından sonra Kayahan'ın ”Seninle her şeye varım ben” şarkısı çalındı. Salonda bulunan partililer, daha sonra Erdoğan'ın bugün doğum günü olması nedeniyle hep birlikte “Samanyolu” şarkısını seslendirdi.

Ardından kürsüye çıkan Erdoğan, kongrelerin insan vücudunun hücreleri yenilemesi gibi örgütlerin de hücrelerini yenilemesi ve tazelemesi için gerçekleştirilen değişim ve dönüşüm toplantıları olduğunu söyledi. Bu yılın sonuna kadar tüm ilçe ve il kongrelerinin tamamlanacağını, sonbaharda da büyük kongreyi yaparak bu süreci tamamlamış
olacaklarını ifade eden Erdoğan, şu ana kadar 450 ilçe kongresinin tamamlandığını, 2007'nin sonbaharında yapılacak genel seçimlere çok farklı bir kadro ile girerek bugünden çok daha güçlü olarak yarınlara yürüyeceklerini bildirdi.

Yurt genelinde kendilerine büyük ilgi olduğunu, önceki gün Sarıkamış'ta yapılan kongrenin de açık hava mitingi şeklinde gerçekleştiğini, benzer bir açık hava toplantısının da Kars Meydanı'nda yapıldığını anlatan Erdoğan, bunların millet ile devletin bütünleşmesi olduğunu ve bunu başardıklarını söyledi.

“Halkın ihtiyaçlarını tamamen giderdik mi?” sorusunu soran Erdoğan, “Hayır. Daha yapacak çok işimiz var. Daha ulaşmamız gereken çok yer var. Ama adım adım oraya gidiyoruz. Çünkü on yılların sorunlarını kucağımızda bulduk. Şimdi bu sorunları, dar imkanları genişletmek suretiyle çözüyoruz, çözeceğiz. Çünkü şu anda Türkiye'nin sorunlarına hakim olan bir iktidar işbaşındadır” dedi.

3 yıl önce nasıl bir Türkiye devraldıklarını rakamlarla anlatacağını ifade eden Erdoğan, “Her zaman benim bir iddiam var. Büyüklerimizin söylediği 'Halep oradaysa arşın burada' sözü var. Şimdi ben bunu biraz değiştirerek diyorum ki, 'Halep oradaysa mutfak burada'. Mutfağı konuşacağız ki, AK Parti iktidara geldiğinde Türkiye'de ne vardı, şimdi ne var?” diye konuştu.

3Y İLE MÜCADELE

Erdoğan, iktidara gelmeden önce topluma vaatlerde bulunduklarını ve “3Y” dediklerini hatırlatarak, bunların “yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar” olduğunu söyledi. Topluma bunlarla mücadele edecekleri sözünü verdiklerini, bu mücadeleyi verdiklerini ve vermeye de devam ettiklerini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

“Yoksulluklar bizim dönemimizde minimize oldu mu, asgariye indi mi? İndi. Bitti mi? Bitmedi. Niye? Kardeşim, her taraf delik deşik olmuş. Şu anda bir taraftan dikiyoruz. Öyle kısa zamanda olacak iş değil ki. Her gün bakıyorsunuz bir yerden değişik bir çete çıkıyor. Kim bilir daha nerelerden, ne çeteler çıkacak? Vücudun her yerine sirayet etmiş. Onun için bir taraftan bu temizlik devam ederken, öbür taraftan da biz o yeni yeni hücrelerle ülkemizi ayağa kaldırıyoruz.”

Başbakan Erdoğan, AK Parti iktidara gelmeden önceki hükümet döneminde 22 bankanın fona devredildiğini ve bu bankaların ülkeye, halka faturasının yaklaşık 50 milyar dolar olduğunu söyledi. Bu bedelin halk tarafından ödendiğini belirten Erdoğan, “Peki hangi iktidar işbaşındaydı? Bir koalisyon iktidarı. Bu iktidarda Anavatan Partisi vardı, MHP vardı, DSP vardı. Yani ne ararsan var. Hepsi var” dedi.

“HIRSIZA ALLAH RAHMET EDER Mİ?”

Erdoğan'ın bu sözleri üzerine salonda bulunan partililer, ”Hırsızlar öldü Allah rahmet eylesin” diye slogan attı.
Araya giren Erdoğan, “Hırsıza Allah rahmet eder mi? Aman sloganları yanlış atmayın. Allah'ın affetmediği suçların bir numaralısı kul hakkıdır” diye konuştu. Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Şimdi bu yolsuzluk sürecinde bu mücadeleyi verirken orada 22 banka fona devredildi. Şimdi bunlar çıkmışlar sağda solda bize dürüstlük taslıyorlar. Durun ya. Sizin biz geçmişinizi, cemaziyelevvelinizi biliyoruz. Ey ANAP, sen ne konuşuyorsun? Sen daha geçen dönem hükümetteydin. İçinizde yer alanların hemen hemen büyük kısmı hükümette de partinin üst düzey yönetiminde de yer aldı. Biz sizin cemaziyelevvelinizi biliyoruz. MHP, sizi de biliyoruz. DSP, sizi de biliyoruz. Hep beraber bu işleri yaptınız. Hep beraber bu işlere göz yumdunuz. Hep beraber bu işler karşısında aciz kaldınız. Şimdi bu dönem soruyorum. Söyleyin, bir tane fona devredilen banka var mı? Mesele burada. Fona devredilen banka olmadığı gibi zarar eden banka da yok. Niye yok? Çünkü hepsi ciddi manada kontrol ediliyor.
Senin görevin bankacılık. Sen bu bankayı kendi şirketlerin için para kaynağı olarak kullanamazsın. Görevini yapacaksın. Bakkal açar gibi de banka açamazsın. Önüne gelen banka açıyordu.”

Erdoğan, geçmişte bankaların yüzde 36 döviz bazında faiz verdiğini ve dünyanın hiçbir yerinde böyle bir faiz oranının uygulanmadığını hatırlatarak, “Ama bunlar Türkiye'de yaşandı. Ondan sonra ÇEAŞ, Kepez rezaleti yaşandı. Ondan sonra İmar Bankası rezaleti yaşandı. Ardından Adabank rezaleti yaşandı” dedi.

CESARET SAHİBİ OLMAYA DAVET

Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Ah benim sevgili milletim. Bizim gözlerimiz var, ama birçok gerçekleri görmüyor. Kulaklarımız var, ama birçok gerçeklere kulaklarımızı tıkadık. Hala tıkıyoruz, hala görmüyoruz. Bu ülkede ne zaman namuslular, namuslu olmayanlar kadar cesaret sahibi olmazsa bu zulüm devam eder. Onun için biz sizleri cesaret sahibi olmaya davet ediyoruz. Hep beraber bu işte cesaret sahibi olacağız, cesur olacağız. Bütün sivil toplum mücadelesine katılacağız ve sonuna kadar haklarımızı arayacağız ki, bu yolsuzluklar ülkemizde olmasın.

O nedenle parti teşkilatımızın mensuplarına söyledim. Hanginiz bu işlere bulaşırsanız inanın ki, yedi neslinizden çıkar bu. Çünkü ben birinci derece parti örgütünden sorumluyum. Bunun yanında başbakan olduğum için de devlet teşkilatından sorumluyum. Elimden geldiğini yapmaya gayret ediyorum. Arkadaşlarımızla birlikte bunun mücadelesini vermeye gayret ediyoruz. Bizim birinci derecede sorumluluk alanımız budur. Bunu başaracağız. Bunun lamı cimi yok. Bunun üzerine sonuna kadar gideceğiz. Burada başarılı olduğumuz müddetçe birçok şey de olumlu gelişiyor.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!