Erdoğan: Kıbrıs'ta çözümsüzlüğü savunan tarihe hesap veremez

Güncelleme Tarihi:

Erdoğan: Kıbrısta çözümsüzlüğü savunan tarihe hesap veremez
Oluşturulma Tarihi: Nisan 06, 2004 00:00

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs'ta çözümsüzlüğü savunanların, tarihe hesap veremeyeceklerini söyledi.Erdoğan, AKP Meclis grubu toplantısında yaptığı konuşmada, 28 Mart yerel seçimlerinde partisinin aldığı başarı ve Kıbrıs konusunda son ayda kaydedilen gelişmeler üzerinde durdu. Kıbrıs konusunda yola çıkarken, ''çözümsüzlük çözüm değildir'' ve ''siyaset çözüm üretme sanatıdır'' dediğini hatırlatan Erdoğan, bunu temel ilke olarak benimsediklerini, bugün de aynı noktada olduklarını ve bunun AKP siyasetinin temel ilkesi olduğunu kaydetti.      Hiçbir zaman çözümsüzlüğü çözüm olarak görmeyeceklerini, siyasi partilerin çözüm için varolduklarını, sorun üretmek yerine sorun çözmek için hizmet ettiklerini belirten Erdoğan, hükümet olarak Kıbrıs'ta adil, kalıcı bir barışın tesisinden yana olduklarını, çözüm için yapıcı gayret içinde olacaklarını her vesileyle vurguladıklarını kaydetti.   DAVOS-NEW YORK-BURGENSTOCK  Erdoğan, Kıbrıs'ta çözüm için hazırlanan 5. Annan Planı'nın, Davos'ta Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan ile kendileri tarafından yapılan temaslar sonucu başladığını, New York'ta resmiyet kazandığını ve Bürgenstock'ta yapılan müzakereler sonucu son halini aldığını anlattı. ATILMASI GEREKEN ADIMLAR      Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:     ''Müzakere süreci boyunca izlediğimiz siyaset, devletin tüm kurumlarıyla istişare içinde ve bu istişareler sonrasında ortaya çıkan düşünce zemininde, buna mutabakat zemini de diyebiliriz. Tabi bazı konularda mutabık olmadığımız da olabilir. Hükümetimiz orta yol neyse bunu tutturmak suretiyle kararını vermiş ve şu ana kadar adımlarını atmıştır.      Bu çerçevede müzakerelerin her adımında gerek Kıbrıs Türk halkının varoluş davasını gerekse Türkiye'nin tezlerini en etkili ve güçlü biçimde savunmuş olduğumuz inancındayım.      İKİ AYRI HALK, İKİ AYRI DEMOKRASİ Türkiye, Kıbrıs'ta iki ayrı halk ve iki ayrı demokrasinin varlığını her zeminde dile germiştir. Ada'da adil ve kalıcı barışa ancak bu gerçekten hareketle ulaşılabileceğinin altı ısrarla çizilmiştir.      Türkiye'nin garantörlük haklarının korunmasında da azami hassasiyet gösterilmiştir. Vazgeçilmez gördüğümüz bu temel ilkeler çerçevesinde Annan Planı son halini almadan önce, BM'ye bazı değişiklik önerileri sunduk. Devletimizin tüm kurumlarıyla istişare edilerek üzerinde daha önce görüşüp mutabık kaldığımız ama bunun büyük kısmını kabul ettirdiğimize inandığımız ve gerçekten de önem verdiğimiz hususların Plan'da yer almasına ısrarla özen gösterdik.''   Son planın, kazan-kazan esasına göre şekillendiğini dile getiren Erdoğan,  Türkiye ile Kıbrıs Türk tarafının isteklerinin büyük ölçüde karşılandığını ifade etti. Son planda bazı olumsuz yönler olabileceğini ve anlaşmanın AB'nin birincil hukuku haline getirlemesinde eksikler olduğunu belirten Erdoğan, tarihte hiçbir uluslararası sorunun çözümünde yüzde yüz başarı sağlandığının görülmediğini belirtti. ''BİRİNCİL HUKUKTA RİSKİMİZ VAR''      Başbakan Erdoğan, anlaşma sonucunun AB birincil hukuku haline getirilmesi konusunda sonucun yüzde yüz alındığını söyleyemeyeceklerini belirterek, ''Orada şüphesiz ki bir riskimiz var'' dedi.     Erdoğan, iki kesimliliğin korunması, Ada'nın kuzeyinde Kıbrıs Türkdevletinin siyasi eşitliğinin güvence altına alınması, Kıbrıs Türk toplumunun ulusal birliğinin korunması, Ada'da belli oranda Türk askerinin Türkiye'nin AB'ye tam üye olduktan sonra da Kıbrıs'ta kalması, güvenlik ve garantilerin güçlendirilmesi, Kıbrıs Türkü'nün refahı ve ekonomik gelişmesinin teminat altına alınması, Ada'da yaşayan anavatan kökenlilerin haklarının korunmasının da planda olmasına özen gösterdiklerini bildirdi.  "ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜ SAVUNUNLAR TARİHE HESAP VEREMEZ" Erdoğan, 28 Mart seçimlerinde AKP dışındaki tüm partilerin Kıbrıs'ı konuştuğunu belirterek, "Kıbrıs konusunu basit siyasi çıkarların malzemesi yapmaya çalışanlara millet 28 Mart'ta gerekli cevabı verdi" dedi. Son plana olumsuz yaklaşanlar olduğunu kaydeden Erdoğan, ancak Kıbrıs'ı çözümsüzlüğe mahkum etmek isteyenlerin tarihe hesap veremeyeceklerini vurguladı. Komşularıyla hala anlaşamayan bir Türkiye istemediklerini söyleyen Erdoğan,  Doğu Akdeniz'de barış ve istikrar arzuladıklarını ifade etti.  “9 BİN SAFYALIK PLANIN BÜYÜK BÖLÜMÜ, AB İÇİN TEKNİK DÜNLEMELERİ İÇERİYOR”  5. Annan Planı'nın 9 bin sayfadan oluştuğunu, bu nedenle referandumum yapılacağı 24 Nisan'a kadar bunların halka anlatılamayacağını ileri süren KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve Denktaş gibi düşünün çevrelere ad vermeden seslenen Erdoğan, bunların büyük kısmının Avrupa Birliği müktesebatını ilgilendirdiğini ve teknik konular olduğunu anlattı.  Erdoğan, AB müktesebatı çerçevesinde Türkiye'nin de bu tür teknik düzenlemeler yaptığını belirtti. "SİYASETÇİNİN GÖREVİ ÇÖZÜM ÜRETMEK" Siyasetin ve siyasetçilerin görevinin sorun üretmek değil, sorunları çözmek olduğunu belirten Erdoğan, bu konuda AKP hükümetine bu konuda yöneltilen eleştirilerin haksız olduğunu belirtti.     Annan Planı'nın eleştirenleri "marjinal gruplar" olarak niteleyen Erdoğan, "bu çevrelerin kuru gürültüsüne pabuç bırakmayacaklarını" bildirerek, herkesi, bu milli davada sorumlu olmaya davet etti. “30 YILDIR NERELERDEYDİNİZ?”  Erdoğan, Kıbrıs sorununun çözümünün çok kısa bir sürece sığdırıldığını söyleyenleri ise "1974'ten beri, 30 yıldır nerelerdeydiniz" diye yanıtladı. Erdoğan, Kıbrıs sorununun çözümü için iyi niyetle hareket ettiklerini anlatan Erdoğan, referandumda Kıbrıs Türk halkının da bunu dikkate alacağını umduğunu belirtti. Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Kıbrıs Türk halkının referandum konusunda vereceği karara saygılı olacaklarını duyurdu.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!