Erdoğan: Halka rağmen politika artık imkansız

Güncelleme Tarihi:

Erdoğan: Halka rağmen politika artık imkansız
OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 23, 2004 00:00

BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan, "Milletin saÄŸduyusuna itimat etmek, demokratik bir idare için zorunludur. Halka tepeden bakmak, halkın görüşlerini, taleplerini, beklentilerini dikkate almadan politika üretmek, günümüz demokrasi anlayışı açısından imkansız hale gelmiÅŸtir" dedi. TBMM Genel Kurulu, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle özel gündemle toplandı. BaÅŸbakan ErdoÄŸan, yaptığı konuÅŸmada, tarihi günlerinden birini yaÅŸayan, milli egemenliÄŸin sembolü Meclis'in açılışının 84. yılının kutlandığını hatırlatarak, bu coÅŸkunun dünya durdukça artarak devam etmesini diledi.  ErdoÄŸan, ''Milletimizin hür ve bağımsız ÅŸekilde yaÅŸamasını saÄŸlayan, bu soylu çatı altında kendi iradesini en serbest ÅŸekilde ortaya koymasına zemin hazırlayan baÅŸta büyük Atatürk olmak üzere ilk Meclisin tüm üyelerini saygıyla anıyorum'' dedi.      KAHRAMANLAR BaÅŸbakan ErdoÄŸan, 84 yıl önce, bugün olduÄŸu gibi bir Cuma günü, Büyük Millet Meclisi'ni dualarla açan kahramanların dünyaya insanlık ve demokrasi dersi verdiÄŸini belirterek, şöyle konuÅŸtu:      ''O kahramanlar ki esaret nedir bilmeyen bu millete zincir vurmaya çalışmanın nasıl boÅŸ bir çaba olduÄŸunu bir kez daha tüm dünyaya gösterdiler. Onlar için 'kahramanlar' sıfatını özellikle kullanıyorum. Zira bu sıfatı ilk Meclis'in üyeleri kadar hak eden bir topluluk, tarihte pek az bulunur.      23 Nisan 1920'de ÅŸimdiki Ulus semtinde küçük bir binada son derece güç ÅŸartlar, yokluklar ve yoksunluklar içinde çalışmaya baÅŸlayan bu kahramanlar, gelecek nesle kıymet biçilemeyecek bir hediye vermekle kalmadılar; demokrasinin erdemini de herkese en açık ÅŸekilde gösterdiler.  Savaşın bizzat içinde bulundular; gerektiÄŸinde cepheye koÅŸtular, gerektiÄŸinde deÄŸil maaÅŸ almak, ceplerindeki son birkaç kuruÅŸu milletin kurtuluÅŸ mücadelesine bağışladılar. YaklaÅŸan düşman toplarının sesini duyduklarında ürpermediler.  TEMEL DÃœSTUR  Verilen mukaddes savaşın milletimizin zaferiyle sonuçlanacağına olan inançlarını asla kaybetmediler. (Hakkıdır, hakka tapan milletimin istiklal) ÅŸiarı, temel düsturları oldu. Onların bu inanç ve kararlılığı, milletimize bağımsızlık ve özgürlük getirdi. Milletimizin siyasi geleceÄŸini kendi tercihleri doÄŸrultusunda belirlemesini saÄŸladı.      Aynı Meclis daha 1920'nin başında tesis ettiÄŸi demokratik düzeni, yaklaşık üç buçuk yıl sonra, 29 Ekim 1923'te Cumhuriyetle taçlandırdı. Cumhuriyetimiz ve demokrasimiz o tarihten bu yana ayrılmaz bir bütün oluÅŸturuyor.''       ''EN ZOR GÃœNLERDE BÄ°LE DEMOKRASÄ°''      Birinci Meclis'in üyelerinin, kurtuluÅŸ mücadelesinden zaferle ayrılmış olmaları nedeniyle yalnızca milli kahraman deÄŸil, aynı zamanda ''demokrasi kahramanı'' olduklarına iÅŸaret eden ErdoÄŸan, demokrasinin anlamını en iyi onların idrak ettiÄŸini, demokrasinin iÅŸlevlerini ve faydalarını bizzat yaÅŸayarak ve yaÅŸatarak gösterdiklerini söyledi.      Meclis'te savaşın en zorlu günlerinde dahi demokratik müzakerelerden vazgeçilmediÄŸini kaydeden ErdoÄŸan, savaşı ve ülkenin geleceÄŸini ilgilendiren her kararın uzun uzun tartışılıp, milletin temsilcileri ikna olduktan sonra alındığını ifade etti.      MÄ°LLET Ä°RADESİ ErdoÄŸan, yaÅŸanan olaÄŸanüstü ÅŸartlar nedeniyle demokratik usullerin rafa kaldırılması fikrini kimsenin aklına getirmediÄŸini, kimsenin temsilcilerinin ÅŸahsında vücut bulan millet iradesine aykırı hareket etmeyi düşünmediÄŸini söyledi.      Birinci Meclis'in; demokrasinin, hiçbir zaman, hiçbir durum karşısında ve hiçbir yerde lüks olmadığının en açık ispatı olduÄŸunu vurgulayan ErdoÄŸan, demokratik müzakerenin meydana getireceÄŸi sinerjinin en zor durumlarda bile doÄŸru kararların, doÄŸru zamanlarda alınmasını saÄŸladığını kaydetti.       Evrensel bir yönetim sistemi olarak demokrasinin vazgeçilmezliÄŸinin bugün artık kanıtlanmış bulunduÄŸuna iÅŸaret eden ErdoÄŸan, konuÅŸmasını şöyle sürdürdü:      MÄ°LLETÄ°N SAÄžDUYUSU  ''Demokrasi bir güven rejimidir. Millete ve milletin tercihlerine güven duyulmasını gerektirir. Millete güvenmeyen, aslında kendisine güvenmiyordur. Kendisi için en doÄŸru olanı, yine milletin kendisi belirlemelidir. Milletin saÄŸduyusuna itimat etmek, demokratik bir idare için zorunludur.  Halka tepeden bakmak, halkın görüşlerini, taleplerini, beklentilerini dikkate almadan politika üretmek, günümüz demokrasi anlayışı açısından imkansız hale gelmiÅŸtir. Bizler, 84 yıl önce tesis edilen bu milli çatı altında, ilk Meclis'ten aldığımız irade ve ruhla, demokrasinin çaÄŸdaÅŸ ve evrensel deÄŸerlerini savunmaya devam edeceÄŸiz. Bu mukaddes emaneti layıkıyla koruyarak gelecek kuÅŸaklara taşıyacağız. Dünya durdukça o ilk Ä°stiklal Meclisi'nin ruhunu içimizde yaÅŸatacağız.''       ''ÇOCUKLARA KARÅžI SORUMLULUÄžUMUZ''       ErdoÄŸan, 23 Nisan'ın anlamının sadece milli egemenlik bilincini tazelemekten ibaret olmadığını, bugün aynı zamanda o bilincin emanet edileceÄŸi çocukların bayramının da kutlandığını belirtti.      ''Aydınlık yüzlerine bakarak heyecanlandığımız çocuklarımız yarınların güçlü ve müreffeh Türkiye'sini tesis edecek olan en zengin cevherimizdir'' diyen ErdoÄŸan, onlara kara bulutlarını tamamen dağıtmış, geliÅŸme hedefleri için yola koyulmuÅŸ, umudun yeniden yeÅŸerdiÄŸi bir Türkiye borçlu olduklarına dikkati çekti.      ErdoÄŸan, ''Ne iÅŸ yapıyor olursak olalım, hangi makamı iÅŸgal edersek edelim; çocuklarımıza olan bu borcumuzu aklımızdan asla çıkarmayalım, bu sorumluluÄŸu her zaman hissedelim. Çünkü çocuklarımız, ülkemizin ve medeniyetimizin yarınlarıdır. Onlardan Türkiye'yi çok daha ileri noktalara götürmelerini beklemek için, bu ülkenin sıkıntılarını bir an önce gidermeli, imkanlarımızı geliÅŸtirmeliyiz'' diye konuÅŸtu.      Dünyanın baÅŸ döndürücü bir hızla geliÅŸip deÄŸiÅŸtiÄŸi böyle bir zamanda bugün gösterilecek zaaf ve ihmallerin faturasının, Türkiye'nin geleceÄŸine, gelecek kuÅŸaklarına çıkacağını vurgulayan ErdoÄŸan, bu gerçeÄŸin ışığında hareket etmek, gelecek on yılların yıldızı olacak güçlü ve müreffeh Türkiye'nin zeminini ÅŸimdiden hazırlamak durumunda olduklarını söyledi. ErdoÄŸan, ''EÄŸer çocuklarımızın önüne parlak hedefler koyamazsak, biliniz ki yarının sıkıntıları bugününkileri de aratacaktır'' dedi.       ''ÇOCUKLARA DA GELECEÄžE DE GÃœVENÄ°YORUM''      ErdoÄŸan, ülkenin çocuklarına da geleceÄŸine de çok güvendiÄŸini belirterek, konuÅŸmasını şöyle tamamladı:      ''Allah'ın izniyle bütün zorluklarımızı tek tek aÅŸarak, ülkemizi en kısa zamanda 84 yıl önce ÅŸekillenen milli iradeye yakışan bir geliÅŸme çizgisine taşıyacağız. ÇaÄŸdaÅŸ uygarlık seviyesini yakalamakla yetinmeyecek, bu seviyeyi yakalamak isteyenlerin örnek alacağı bir ülke haline geleceÄŸiz.  Ben bu güzel ideale bütün samimiyetimle inanıyorum ve bu güzel bayram gününde bütün çocuklarımızdan da Türkiye'ye ve Türkiye'nin geleceÄŸine inançlarını hiç kaybetmemelerini istiyorum. O inanç ve güven, nesiller boyunca bu ülkenin istiklalinin nasıl en büyük teminatı olmuÅŸsa, hiç şüphe yok ki bundan sonra da olacaktır. Bütün çocukların bayramını kutluyor, hepsini gözlerinden öpüyorum.''  Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!