Erdoğan: Güvenlik nedeniyle özgürlükler kısıtlanmaz

Güncelleme Tarihi:

Erdoğan: Güvenlik nedeniyle özgürlükler kısıtlanmaz
Oluşturulma Tarihi: Eylül 09, 2005 00:00

Başbakan Erdoğan, güvenlik nedeniyle özgürlükleri kısıtlamayacaklarını, özgürlükler dolayısıyla da güvenliği ihmal etmediklerini söyledi.    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, güvenlik nedeniyle özgürlükleri kısıtlamayacaklarını, özgürlükler dolayısıyla da güvenliği ihmal etmediklerini söyledi. Erdoğan, geçmişte olduğu gibi AB ile müzakerelerin başlayacağı 3 Ekim'den sonra da sivil toplumla diyaloga önem vereceklerini belirtti.  Başbakan Erdoğan, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ve Devlet Bakanı Ali Babacan ile 50 sivil toplum kuruluşu Devlet Konukevi’nde düzenlenen AB ile ilgili "Sivil Toplum Zirvesi"nde bir araya geldi.     TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu, ve DİSK Başkanı Süleyman Çelebi’nin de bulunduğu katılımcılara seslenen Erdoğan, 3 Ekim’de başlayacak AB müzakere süreciyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.  HALKA RAĞMEN POLİTİKA YERİNE DİYALOG Erdoğan, iktidara geldikten sonra sivil toplum ile ilişkileri önem verdiklerini anlattı. "Daha önce olduğu gibi tepeden inmeci ve halka rağmen bir politika izlemediklerini" ifade eden Başbakan Erdoğan,  AKP iktidarının daha ikinci ayında uzun yıllar boyunca çalışanlarla ile devlet arasında bir sorun olan "zorunlu tasarruf ve nema" konusunu, işçi-işveren örgütleriyle görüşerek çözdüklerinin anımsattı.  Erdoğan, daha sonra işverenlerin sorunları, kadınlar, çocuklar, engelliler, kamu çalışanlarının hakları gibi konularda, ilgili sivil toplam örgütleriyle bir araya gelerek, görüşlerini aldıklarının ve yasal düzenlemeleri buna göre yaptıklarının ifade etti.  Zorlu bir uygulama sürecinin içinde olduklarını belirten Erdoğan, enflasyonun tek haneli rakamlara indirildiğini, Türk lirasından 6 sıfırın atıldığını, büyüme oranlarında ve ihracatta rekorların gerçekleştirildiğini anlattı.  "GEÇMİŞİ ÖZLEYENLER OLABİLİR" Erdoğan şöyle konuştu: "Yakaladığımız uzlaşma ortamı, diyalog ortamı ülkemize barışın, huzurun, demokrasinin ve insan haklarının tam olarak yerleşmesi için bizlere tarihimizde görülmemiş imkanlar sunmaktadır. Geçmişi özleyenler olabilir. Dayatmaları, oldu bittileri, emrivakileri arzulayanlar olabilir. Onun yanında bu uzlaşma ve diyalog ortamını kıskananlar, çekemeyenler ya da istismar etmek isteyenler de olabilir.  ÖZGÜRLÜK-GÜVENLİK DENGESİ  Bunlara bugüne kadar izin vermedik. Bundan sonra da izin vermeyeceğiz. Asıl hedefimiz, özgürlükleri olabildiğince geliştirmenin gayreti içinde olmaktadır. Ne güvenlik adına özgürlüklerden taviz verdik, ne de özgürlükler adına güvenliğimizi şu ana kadar ihmal ettik.  Biz halkımızın, özgür, demokratik ve müreffeh bir Türkiye özlemini hayata geçirmek için iş başındayız. Bunu da özgürlüklerle güvenlik arasında ideal dengeyi kurarak başarmaktan başka bir yol göremiyorum. Kim başkasının özgürlük alanına müdahale ederse gereğini yaparız.  Kim bu diyalog ve uzlaşma ortamını bozmak isterse, gerekli cevabı veririz." “SİVİL TOPLUM DESTEĞİ OLMALI” Sivil toplum kavramının Türkiye için yeni bir kavram olmadığını belirten Erdoğan, Ahilik teşkilatı ve vakıflar örneklerini verdi. Geçmişte yapılan bu uygulamaların tüm dünyaya örnek olduğunu anlatan Erdoğan, önümüzdeki dönemde vakıf yasasını çıkaracaklarını ve vakıfların sorunlarını büyük ölçüde gidereceklerini kaydetti.     AB müzakare sürecinde sivil toplum kuruluşlarının katkısının önemine de değinen Başbakan Erdoğan, “Eğer sivil toplum desteği ve katkısı olmazsa müzakere süreci aksak kalacak, topal ilerleyecektir” dedi.    Erdoğan, konuşmasının sonunda, AB sürecindeki katkılarından dolayı sivil toplum kuruluşlarına teşekkür etti.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!