Erbakan yorumu yanlış

Prof. Orhan Aldıkaçtı, Erbakan'ın ‘‘Geçiş dönemi kanlı mı olacak, kansız mı olacak?’’ sözleri nedeniyle yasama dokunulmazlığını ileri sürerek takipsizlik kararı veren DGM Başsavcısı Cevdet Volkan'ın kararının yanlış olduğun söyledi. Volkan'ın Anayasa'yı yanlış yorumladığını söyleyen Aldıkaçtı, ‘‘Yasama dokunulmazlığı genel kurul ve komisyonların faaliyetini içerir. Erbakan bu sözleri grup toplantısında söylemiştir’’ dedi.

Ankara DGM Başsavcısı Cevdet Volkan'ın kapatılan RP'nin Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın ‘‘Geçiş dönemi kanlı mı olacak, kansız mı olacak?’’ sözlerinden ötürü ‘yasama dokunulmazlığı’nı ileri sürerek ‘soruşturmaya yer olmadığı’ kararı, hukukçular arasında tartışmaya neden oldu. 12 Eylül Anayasası'nın mimarı Prof. Dr. Orhan Aldıkaçtı, Volkan'ın Anayasa'yı yanlış yorumladığını söyledi.

Aldıkaçtı, Erbakan'ın sözlerini RP'nin 13 Nisan 1994'teki TBMM Grup toplantısında söylediğini anımsattı. Volkan'ın Anayasa'yı yanlış yorumlayarak takipsizlik kararı verdiğini belirten Aldıkaçtı, Anayasa'nın yasama dokunulmazlığını düzenleyen 83. maddesinin açık olduğunu ifade etti. Aldıkaçtı, şöyle dedi:

‘‘Savcının yorumu yanlış. Anayasa'nın 83. maddesi sadece Meclis faaliyetlerini, yani Genel Kurul ve Komisyonlarda yapılan konuşmaları içeriyor. Oysa Erbakan RP'nin kendisine ayrılmış bir salonda, RP'ye ait toplantıda bu konuşmayı yapmıştır. Grup toplantısı, Meclis'in genelini ilgilendiren bir faaliyet değildir, RP'ye özeldir. O nedenle 83. madde kapsamına girmez. Yine 83. maddenin birinci paragrafındaki Meclis kararı da grup toplantılarını kapsamaz.’’

Volkan'ın Adalet Bakanlığı'na gönderdiği karara dayanak yaptığı, Anayasa'nın 83. maddesinin 1. fıkrasında, ‘‘TBMM üyeleri, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Meclis'te ileri sürdükleri düşüncelerden, o oturumdaki Başkanlık Divanı'nın teklifi üzerine Meclis'ce başka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamazlar’’ deniyor.

Erbakan hakkında, bu sözleri nedeniyle daha önce hazırlanan fezlekede, ‘‘Halkı sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmek’’ suçunu işlediği belirtiliyordu. TCK'nın 312/2 fıkrasına göre, bu suç için 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülürken, suçun kitle iletişim araçlarıyla da yayımlanması ağırlaştırıcı neden olduğundan, cezanın bir misli artırılarak 2 yıldan 6 yıla kadar hapis istemine dönüşebileceği ifade edilmişti.