Entelektüeller beni hep incitti

Güncelleme Tarihi:

Entelektüeller beni hep incitti
Oluşturulma Tarihi: Nisan 08, 2001 00:00



Haberin Devamı

Tony Curtis, Hollywood aristokrasisinin yaşayan az sayıdaki mensubundan biri. Bugün 75 yaşında. Hollywood'un efsanevi döneminin starlarından. Trapez, Vikingler, Bazıları Sıcak Sever, Spartaküs gibi efsaneleştiği filmler de dahil tam 122 filmde oynadı. Artık dördüncü karısı Jillie ile Las Vegas'ta yaşıyor. Bir film oyuncusu olduğu için kendini çok şanslı bulan Curtis, Hollywood'un bütün hayatını sömürdüğünü söylüyor. Daphne BARAK

Las Vegas'a niçin ve ne zaman taşındınız?

- Bunu anlatmama bile gerek yok. Çünkü burası olağanüstü. İklimi çok iyi. İnsanları dost canlısı ve ben kendimi burada bir Amerikalı gibi hissediyorum. New York'ta veya Los Angeles'ta yaşarken kendimi bir göçmenin oğlu gibi hissederdim. Burada çölde yaşarken ise çok fazla Amerikalı gibi hissediyorum.

Ama Los Angeles'tan çok farklı.

- Evet ama L.A. benim çalıştığım bir yerdi. Orada yaklaşık 50 yılımı film yaparak harcadım. Yılda üç film. Başka hiçbir şeye vaktim yoktu. Sabah saat 6’da işbaşı yapar akşam saat 9'a kadar çalışırdım, haftanın 6 günü. Bu nedenle de sadece bebek yapmaya, evlenmeye ve tekrar sete dönmeye vaktim oldu. O günleri özgürlük olarak hatırlamıyorum.

Burada güvencede görünüyorsunuz.

- Güvencede değilim, sadece güvenliyim. Yaşıyor olmaktan çok mutluyum. Biz geçmiş ya da gelecek değiliz. Biz şimdiyiz. Troyalı Helen Las Vegas'ta bir hafta sonu için Yunanistan'ın tümünü ve Asya'nın bir kısımını ayaklarınızın altına serebilirdi ve Sezar'da aynı şeyi yapmak için sırada olurdu. Yaşam olağanüstü bir şey.

Bu yeni yaklaşımınızın bir göstergesi olarak mı Oscar törenlerine katılmadınız?

- Hayır bu nedenle değil. Davet edildim. Birdenbire beni istediler. Bunun nedeni törenlere yeteri kadar oyuncunun katılmıyor olması.

Burada çok sayıda resim görüyorum. Resme ne zaman başladınız?

- Doğduğumda. Tabii doğduğum gün değil, o gün hastanede meşguldüm. Ama dört, beş gün sonra karalamaya başladım ve bu bütün hayatım boyunca sürdü.

Son yıllarda bu uğraşınız daha fazla duyulmaya başladı.

- Hayır. Her zaman resim yaptım. Sadece insanlar bunları görmüyordu. 15 yıl önce biri bunları satıp satmayacağımı sordu. Satmak zorundaydım çünkü koyacak yerim kalmamıştı.

O zaman gerçek tutkunuz bu. Bir oyuncu olmasaydınız belki çok ünlü bir ressam olacaktınız.

- Belki de. Resim yapmak benim için kendimi ifade etmenin çok güzel bir yolu, ama önemli olan kendimi ifade edebilmem. Sinemada da kendimi ifade şansı bulduğum için çok ayrıcalıklıyım.

YAKIŞIKLI YAHUDİYİ ÇEKEMEDİLER

Oyuncu olduğunuz için çok memnunsunuz yani?

- Sinema dünyasına girmek benim için en büyük ödül oldu. 1952 ile 1955 arasında benden daha büyük kimse yoktu. Benden ve Marilyn Monroe'dan daha önemli bir oyuncu yoktu. Ama o dönemde de beni inciten hep entelektüeller oldu. Bu ülkenin entelektüelleri beni küçümsedi ve çok yakışıklı bir yahudi gencini kabul edemediler.

O zaman genç bir yahudi olmak sorun muydu?

- Tabii ki. 20’li ve 30'lu yıllarda bu ülkenin herhangi bir yerinde genç bir yahudi olmak büyük bir sorundu.

Kaç çocuğunuz var?

- Altı tane vardı. 9 yıl kadar önce bir oğlumu aşırı dozda eroinden kaybettim. Artık 1 oğlum kızlarım ve 6 torunum var.

Sophia Loren ve Goldie Hawn ile konuştuğumda da bana yaşlanınca Hollywood'da hiçbir şanslarının kalmadığını söylediler.

- Yanlış düşünüyorlar. Aslında kadın oldukları için böyle. Çünkü yaşlı kadın rollerini kabul etmek istemiyorlar. Oyunculuk demek gençlik ve güzellik demek doğru. Ama güzelliğini bir ölçüde koruyanlar için her zaman bir rol bulunur. Sophia Loren elbette artık gögüslerini gösteremez ya da bu yıldızların hiçbiri size gençliğin çoşkusunu tattıramaz. Kızım da onlardan biri. Jamie şimdi 43 yaşında. 22 yaşında birini oynayamaz.

Benim kalçalarım Marilyn'in göğüsleri

‘‘Bazıları Sıcak Sever/Some Like it Hot’’ filminde Jack Lemmon ve ben kadın kıyafetine girecektik. Kostüm bölümüne giderek kendimize ve filme uyacak kıyafet aramaya başladık. Bütün kadın oyuncuların giysilerini denedim ama hiçbiri bana uygun değildi. Jack de ben de korkunç görünüyorduk. Filmin yönetmeni Billy Wilder'a gittim ve ‘‘Niçin Orie Kelly bizim için de giysi tasarlamıyor,' dedim. Greta Garbeau'dan Marilyn Monroe'ya kadar bütün büyük oyuncuların giysilerini tasarlayan Orie Kelly bizim için de giysi tasarlayacaktı, çok sevindik. Orie, önce Jack'in sonra benim ölçülerimi aldı. Sonra benden ayrılıp yan odadaki Marilyn'e gitti. Kalça ölçümünü aldıktan sonra ‘‘Marilyn biliyor musun Tony Curtis'in kalçaları seninkilerden daha güzel’’ dedi. Marilyn Monroe da bluzunun düğmelerini açarak ‘‘Ama onun böyle göğüsleri yok’’ diye cevap verdi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!