Entelektüel sermaye dramı

Güncelleme Tarihi:

Entelektüel sermaye dramı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 07, 2001 00:00

ABD'deki terör trajedisinde 6 bin insanın canı gitti. Sadece Dünya Ticaret Merkezi'nin kent ekonomisine verdiği zarar 105 milyar doları buldu. Şirketlerin çok değerli belge ve bilgileri yok oldu. Ama hepsinden önemlisi o 6 bin canın barındırdığı entelektüel sermayeydi. İkiz kuleler yeniden yapılabilir, belgelerin kopyaları da güç bela federal makamlardan temin ediliyor. Ama, Wall Street'in kalite düzeyi yüksek yönetici ve diğer çalışanlarını geri getirmenin yolu yok.NEW York tarihinde ilk kez 168 itfaiyeci birden aynı günde terfi etti ve hiç kimse sevinmedi. Çünkü onlar, Dünya Ticaret Merkezi'nin enkazı altında kalan mesai arkadaşlarının yerini alıyordu. Bunun literatürdeki adı ‘‘battlefield promotion’’; yani muharebe meydanındaki zayiat nedeniyle terfi etmek. ABD 11 Eylül sabahına uyandığında savaşta olduğunu bilmiyordu. Ancak o gün sabah saatlerinde yaşanan terör trajedisi, finans merkezi Wall Street'te bir savaş alanı yarattı. Sadece ortaya çıkan görüntü açısından değil, kaybedilen entelektüel sermaye ve zayiatın yerine konulması gereken yeni insan kaynağı açısından. Dünya Ticaret Merkezi'nde ölenler arasında yaklaşık 2 bin kişi finans şirketlerinde çalışıyordu. Yani bir hesaba göre Wall Street'te çalışan her 100 kişiden biri yok olmuştu. Faciayı takip eden günlerde hep Morgan Stanley'in 3 bin 700 kişi arasından nasıl mucizevi bir şekilde sadece 15 kişiyi kaybettiği konuşuldu. Ancak çok ağır kan kaybeden şirketler oldu. Örneğin Amerikan hazine bonosu satan en büyük broker olan Cantor Fitzgerald New York'ta çalışan bin personelinden tam 680'ini yitirdi. Cantor Fitzgerald saldırıdan iki gün sonra, Connecticut ofisindeki personeli kullanarak telefonla işlemlerine devam etti. Ancak bu geçici bir çözümdü. TAM OTOMASYON Banka ve sigorta şirketi gibi büyük kurumlara hizmet veren, bir anda 3 milyar dolarlık bonoyu elden çıkarabilen Cantor'un işlemlerinin yüzde 80'i eSpeed adlı elektronik trading ağıyla gerçekleştiriliyor. İnsan malzemesini yitiren şirket şimdi, rakiplerinden personel çalmayı çok pahalı ve zaman israfı olarak gördüğü için eSpeed'le topyekün otomasyona geçiyor. Cantor insan kaynağından vazgeçerken çok paradoksal bir durum ortaya çıkıyor. Çünkü Cantor'un kaybettiği yöneticiler arasında eSpeed'in yaratıcısı ve başkanı Fred Varacchi ile başkan yardımcısı Doug Gardner de yer alıyor. Şirket vizyon sahibi bu yöneticilerin yerini doldurmanın mümkün olmadığını söylüyor ve bu kişilerin yarattığı sistem şimdi insan malzemesinin yerine geçiyor.Şirketler çok zor, karmaşık bir görevle karşı karşıya. Bir yandan hayatta kalan personeli çalışmaya devam edebilecek psikolojik kıvama getirmek, diğer yandan kaybedilen entelektüel sermayenin yerini doldurmak. Boşalan koltukları doldurmak, manevi açıdan ıstırap veren bir süreç. Birçok kişi, ölen arkadaşının yerine terfi etmenin ağırlığına katlanmak zorunda. Bu psikolojik ağırlığı hafifletmek için birçok şirket, çalışanlarına profesyonel yardım sağlıyor. EGON ZEHNDER Özellikle de butik kuruluşlarda problem çok ağır. İş hacmi geniş, ancak kadrosu dar bu şirketler krema yöneticilerini kaybetti. Deutsche Bank gibi büyük kuruluşlar ise kayıplar nedeniyle tensikat planlarını askıya alıp personeli dengeledi. Butik kuruluşlar için problemin ağır olduğu bu noktada bir yardım eli uzanıyor. Yönetici kadroları bulmakta dünyanın önde gelen kuruluşlarından Egon Zehnder, insan varlığını kaybeden kurumlara hiçbir karşılık beklemeden hizmet vermek için dünya çapındaki 55 ofisini harekete geçirdi. Teklifler götürüldü, şimdi talepler bekleniyor.ABD'deki yönetici açığını kapatmak için Egon Zehnder'in İstanbul'daki ofisi de devrede. Şirketin Yönetim Danışmanı Murat Yeşildere'nin verdiği bilgiye göre ofisler arasında ‘Tek Kasa’ yöntemi uygulandığı için, İstanbul'daki temsilcilik de bedelsiz olarak Amerika'ya dönük yönetici arayışına katkıda bulunacak.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!