En zoru budur

Güncelleme Tarihi:

En zoru budur
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 09, 2004 00:00

UMUYORUZ bu defa çözülür. Çünkü daha önce her fırsatta şikáyetini dile getiren Adalet Bakanı Cemil Çiçek bile, havaalanlarında ‘VIP’ (Çok Önemli Kişi) ayrıcalığından yararlananların sayısını azaltmak gerektiğini, konunun düzenleyicisi Dışişleri ile İçişleri Bakanlıkları’na anlatamamıştı.Konuyu son olarak Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ele aldığı ve özetle ‘yeni ve makul bir düzenleme yapılması’ talimatı verdiği bildiriliyor.Söze devam etmeden belirtelim:Biz de 1961 Kurucu Meclis Üyesi sıfatıyla VIP salonundan yararlanıyoruz. Çünkü VIP uygulaması yolculuğun birçok zahmetini asgariye indirmektedir. Ancak bizdeki kadar geniş listeli bir VIP uygulaması yanlıştır. Nitekim İstanbul Atatürk Havalimanı’ndaki VIP salonundan bir yılda geçen Çok Önemli Kişi sayısının 60 binden fazla olduğu bildiriliyor.Yani günde ortalama 1643 kişi...Oysa, verilen bir bilgi doğru ise ABD’de Başkan ve Başkan Yardımcısı, İngiltere’de Kraliçe, Fransa’da ise 7 kişi, VIP salonundan yararlanıyormuş (30.5.2004 Akşam).Dünkü Hürriyet’te yayımlanan liste, 84 ayrı kesimin VIP salonundan yararlanma hakkı olduğunu gösteriyordu. Bu kesimlerin toplam sayısını 30-40 bin diye tahmin etmek sanırız abartılı olmaz. Bir de bunların aile bireylerini veya bazen birlikte gelen arkadaşlarını düşünün...Sadece sayı değil, bu salondan yararlananların düzeysizliği ve görgüsüzlüğü de ayrı bir konu... Nitekim Turan Güven, DYP’nin TBMM Grup Başkan Vekili sıfatını taşıdığı sırada, ‘VIP salonları falancanın ahırına döndü’ demişti (7.8.2002 Hürriyet).Adalet Bakanı Cemil Çiçek de aynı tür bir şikayeti, ‘Havaalanı VIP salonunda banka batırmış birini gördüm. (...) Oradaki insanlar yakasına yapışacağı yerde, bu kişiye hizmet veriyor, ‘Çok önemli şahıs’ diye... Nasıl olur diye baktım. Kapıda, o salondan istifade edecekler sıralanırken, ‘Devletten madalya alanlar’ deniliyor’ (9.8.2003 Hürriyet) diye ifade etmişti.Ancak bir noktayı unutmayalım:Sadece VIP’teki yanlışın düzeltilmesi bir şey ifade etmez. Nitekim ‘Türkiye ayrıcalıklarla dolu bir demokrasidir’ diyen Cemil Çiçek şöyle devam ediyordu:‘Lojmanı, pazarı, lokali, tatil kampı, hastanesi, cenazesi, hatta mezarı ayrıcalıklı olanlar var. (...) 30 yıl önce milletvekilliği yapmış kişinin cenazesi Meclis’te düzenlenen törenle kaldırılıyor. Suç işledikleri zaman sokaktaki insandan farklı usullerle soruşturma yapılan kişiler var. Sadece vekillerin değil, tüm kesimlerin ayrıcalığının kaldırılması lazım. (...)CHP’ye sesleniyorum. Gelin VIP uygulaması dahil, bütün ayrıcalıkları toplumsal mutabakatla kaldıralım. AB standartları ne ise ayrıcalıkları o sınıra indirelim.’ (30.5.2004 Akşam)Çiçek yerden göğe haklıdır. Ama ‘avantacılık’ ve ‘imtiyazlı olmak’ bizim iliklerimize o kadar işlemiştir ki, Çiçek’in istediklerini gerçekleştirmek, Kopenhag kriterlerinden çok daha zordur.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!