Eminim Serdar haklı çıkacak

Güncelleme Tarihi:

Eminim Serdar haklı çıkacak
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 14, 2001 00:00

DİKKAT!.. Herkes, her kurum dikkat! Türkiye'de halk hızla demokrasiden kaçıyor.Bu havayı bir süredir çevremdeki insanlarda seziyordum.Geçen gün, demokratlığından hiç kuşku duymadığım aydın bir arkadaş bunu açıkça telaffuz etti:‘‘Benim için önemli olan hayat standardım. Hayat standardım iyi olduktan sonra beni kim yönetiyormuş önemli değil.’’ARTIK DÜŞÜNÜYORLARBunu söyleyen insan, sol bir gelenekten geliyor.İnsan haklarına son derece saygılı.12 Eylül'de epey acı çekmiş bir insan.Bir süredir etrafımda konuşulan bu duyguyu, sonunda Serdar Turgut dün bütün açıklığıyla dile getirdi.Mesajı açık:Siyasiler bir kenara çekilsin, bir ‘Ara dönem hükümeti’ ülkeyi yönetsin.Demek ki artık bu siyasi kadrolara güvenmiyoruz.Bizim güvenmememiz neyse ama Türkiye'ye kredi musluklarını açacak olan ülke ve kuruluşlar da güvenmiyor.Kimse çıkıp, Serdar Turgut totaliter rejim yanlısı, diyemez.Kimse çıkıp onu antidemokratlıkla suçlayamaz.O sadece bir hissiyatı dile getiriyor.Çünkü hayat standardının giderek gerilediğinin farkında.Belki de geliri çok daha az olanlardan bile daha fazla farkında.Demek ki korktuğum başımıza geliyor.Orta ve üst orta sınıf yavaş yavaş bu krizin siyasi boyutu üzerinde düşünmeye başlıyor.Beyaz yakalılar ayağa kalkıyor.İşsizleri uzun süre televizyon başında oyalandıktan sonra artık harekete geçiyor.Ve bu yönetime karşı sesini ilk defa onlar yükseltiyor.KRİZİN DUYGUSUBu sözlere çok içerleyebilirsiniz.Besim Tibuk gibi efelenip, bunları Basın Konseyi'ne ihbar edebilirsiniz.‘‘Bunlar demokrasiyi istemiyor’’ diyebilirsiniz.Ne istiyorsanız söyleyebilirsiniz.Ama bütün bu öfkeniz, orta ve orta üst sınıflarda hızla yayılan bu duygunun gerçekliğini örtemez.Maalesef, bin kere maalesef bu krizin bizi sürüklediği duygu budur.Bu toplumun en liberal, en demokrat insanları dahi, ara dönem hükümeti isteyecek noktaya gelmiştir.Üstelik kimsenin çıkıp ona buna, askere bir şey söyleyecek hali yok.ÖKSÜZ'LER ÇEKİLSİNTürkiye elbirliği ile bu noktaya geldi.Şimdi artık, hem bize hem de başkalarına güven verecek formüller üzerinde düşünme zamanı.Önümüzdeki temel soru şudur:Hem demokratik rejimi sürdürecek, hem parlamentoyu ayakta tutacak, hem de halka ve kredi kuruluşlarına güven verecek bir formülü nasıl bulabiliriz?İlk adım belli.Hükümette ‘‘Pardon hata yaptım, geri adım atabiliriz’’ ciddiyetsizliği içinde kriz yaratan unsurların hemen bertaraf edilmesi.Adını da açıkça koyalım.Enis Öksüz ve benzerlerinin hükümetten hemen çekilmesi.Bu hem Türkiye, hem partiler, hem de liderler açısından atılacak ilk adımdır.İkincisi, mevcut siyasi partilerin içine güven duyulacak, ilerisi için değişim umudu verecek yeni isimlerin şırınga edilmesi.Mesela, Kemal Derviş'in DSP'ye veya ANAP’a girmesi...Üç, demokrasi umudunu canlandıracak yeni siyasi oluşumların hızlanması.Dört, bütün partilerin kendi evlerine çekidüzen vermeleri.Bilanço açık.Bu siyasi sistem dibe vurmuştur.Onunla birlikte Türkiye de dibe vurmuştur.Batan bir transatlantikte kamara kavgası yapmak kime ne yarar getirirse, bu siyasi partilerde liderlik mücadelesi de o kadar manalıdır.Ben hálá ara dönem hükümeti demiyorum.YAPAMAYACAKLARAma ülkenin bir haftada 5-6 milyar dolarlık kaybını ‘‘Pardon hata yaptık, geri adım atarız’’ gibi basit bir cümleyle geçiştirme cüretine sahip bakanlarla ve siyasetçilerle de bir yere gidemeyeceğimize eminim.O nedenle diyorum ki, bu ülkenin siyasi liderleri eğer ülkelerini birazcık seviyorlarsa, siyasi yapıda bu ‘‘emergency planını’’ uygulamaya başlamalıdırlar.Ama çok iyi bildiğim bir şey var ki, bunu asla yapmayacaklar.O yüzden yine eminim ki, Serdar haklı çıkacak...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!