Ekran terörüne son

Güncelleme Tarihi:

Ekran terörüne son
Oluşturulma Tarihi: Kasım 17, 2001 00:00

TÜRKİYE'de yayın yapan radyo ve televizyonları denetlemekle yükümlü RTÜK, çok önemli bir karar aldı. Ekranda tetikçilik yapan, yasaları açıkça çiğneyen Star televizyonu için 15 gün kapatma kararı verdi. Aynı kanal, aynı nedenle şu anda da 5 gün boyunca kapalı. Birkaç gün önce de Kanal-D, 3 gün kapatılmıştı. Dünkü Hürriyet'te Ertuğrul Özkök, ‘‘Vahşi Batı'nın Sonu’’ başlıklı yazısında şöyle diyordu:‘‘RTÜK'ün aldığı karar, Türk medya tarihinde bir dönüm noktasıdır. Bu gün, medya tarihimizde ‘şantajcı medya döneminin kapanmasında ilk adım' olarak hatırlanacak. Bu kararı alan RTÜK üyeleri, medya tarihimize işte bu şerefli görevi yaptıkları için geçecekler.’’Ertuğrul’un yazdıklarına tamamen katılıyorum. Türkiye'de özellikle televizyon kanallarını kullanarak şeref ve haysiyet cellatlığı yapmaya, şantaj ve iftira yağdırmaya, yalan haber yayınlamaya artık bir son verilmesi gerekiyor. Ekranlardan taşan iğrençliği hepimiz evlerimizde yaşıyoruz. Hatta buna vıcık vıcık magazin ve güya eğlence programlarını, baldır bacak vaziyetlerini de ekleyebiliriz. Kim, hangi kanal yaparsa yapsın, RTÜK artık en ağır kapama cezalarını vermelidir.* * *RTÜK bugüne kadar çok ‘‘efendice’’ davrandı. Yasaları çiğneyen, ekranı bir tehdit ve şantaj aracı olarak kullanan, yalan ve iftiralarla insanlara ve kurumlara saldıran televizyon kanallarına hep 1 günlük kapatma cezaları verdi.1 günlük kapatma cezası, o kanalların umurunda bile değildi. Fakat son olaylarda RTÜK işi ciddi tuttu. 3 günlük, 5 günlük, 15 günlük kapatma cezaları birbirini izlemeye başladı. Bu iş böyle olur. Eğer Türkiye'de ekranlardan yayılan pisliğe gerçekten son verilmek isteniyorsa, en ağır cezalar verilmelidir.Ancak burada çok önemli bir husus var.Yasa gereği, RTÜK üyeleri iktidardaki ve muhalefetteki siyasi partiler tarafından aday gösterilir ve Meclis Genel Kurulu tarafından seçilir. Yani hepsinin belli bir siyasi görüşü vardır ve bu görüşler doğal olarak farklıdır.RTÜK üyelerinden beklenen, toplantıya girerken ‘‘siyasi ceketlerini’’ kapıda bırakıp kararlarını tam bir tarafsızlıkla vermeleridir. Aksi takdirde ‘‘bana yakın kanal iyidir, sana yakın kanal kötüdür’’ anlayışıyla karar verilir ki, hadise derhal yozlaşır. Bugüne kadar bunun bazı örneklerini yaşadık.Günümüzde bazıları, kendilerine ait olan televizyon kanallarını tetikçi olarak kullanmaya kalkıştılar. Hatta işi o kadar ileri götürdüler ki, hoşlarına gitmeyen kararlar alan bazı kamu görevlilerinin peşine kameralarını taktılar. Evlerinin önünde 24 saat kamera bekletildi. Bu kameralar gece gündüz o kişileri takip ettiler, özel yaşamlarını bile çekmeye kalkıştılar. Bunun için ayrıca gazetecileri kullanmaya yeltendiler. Biz bunları biliyoruz. Bazı gazeteci arkadaşlarımız, kendilerine verilen bu görevi reddedip istifa etmek zorunda kaldılar. Sadece bunlar değil, RTÜK bir şeye daha dikkat etmeli. Bazı kanallar, sırf kavga yaratmak, insanları ekranda horoz gibi kapıştırıp dövüştürmek için ‘‘tartışma programları’’ düzenliyor. Ben RTÜK yetkilisi olsam, buna da son vermenin yollarını ararım. Oralarda asla fikir tartışması olmuyor. Birbirine söven, karşılıklı hakaret yağdıran ve ekran yoluyla ismini duyurmak isteyen bazı tipler tanıtılıyor!..Ve bazı radyolar! Bölücü ve cumhuriyet ilkelerine aykırı yayın yapan radyolar. RTÜK bunları yeterince izliyor mu? Gereken cezaları veriyor mu? Bilmiyorum!* * *Bizim toplum olarak bir özelliğimiz vardır. Karşı taraftan tepki gelmediği sürece kabadayılık yaparız. Ama tepki ve caydırıcı ceza geleceğini bilirsek, kurallara uyarız. Türkiye'deki pek çok televizyon kanalı da aynen bu anlayışta. Öyle uyarı cezası vermekle, 1 günlük kapatma vermekle bunları yolundan çevirmek kesinlikle mümkün olmaz. RTÜK cesur ve yürekli olmak zorunda. Başka çaresi yok. Gerektiği takdirde en ağır cezaları vermeli ve bunu yaparken korkmamalı... Çünkü böyle durumlarda kamuoyu desteği RTÜK'ün arkasında. Yasa uygun. Yeterince caydırıcı cezalar verildiği takdirde, hiçbir patron kendine ait televizyon kanalını tetikçi olarak kullanamaz, ekranından tehdit, hakaret, şantaj, yalan ve iftira yağdıramaz, kişiler arasında geçen özel telefon konuşmalarını elde edip yayınlayarak suç işleyemez. Televizyon, çok etkili bir silah. Bunu şu veya bu çıkar amacıyla kullanıp terör yaratmakla insanlar ve kurumlar korkutuluyor, sindiriliyor. Toplum bu rezilliklerden bıktı.Bu cinayete son verme zamanı geldi de geçiyor. Bunu yapacak olan RTÜK. Sadece daha cesur, kararlı ve tarafsız davranarak.Emin Çölaşan'ın notu: Şanar Yurdatapan'ın gönderdiği listede yer alan Ali Bayramoğlu, Amerika'dan para almadığını bildirdi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!