Ekmek, İnönü'ye seçim kaybettirdi

Güncelleme Tarihi:

Ekmek, İnönüye seçim kaybettirdi
Oluşturulma Tarihi: Mart 02, 1998 00:00

Haberin Devamı

Zaman zaman fiyat artışlarıyla veya kalitesiyle gündeme gelen ve başlıca yiyeceğimiz ekmek, yüzyıllarca çeşitli toplumlarda önemli yer işgal etti ve toplumsal olaylara neden oldu. Ekmekle ilgili bir araştırma yapan Sakarya Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Atilla Çetin, yakın tarihimizde ekmeğin İsmet İnönü'ye seçim kaybettirdiğini öne sürdü.

Ekmek, insanlığın eski Mısırlılardan itibaren en temel yiyeceği. Romalıların ekmeği Mısırlılardan öğrendiğini belirten Prof. Dr. Atilla Çetin, ‘‘Romalılar için fırıncılık bir sanat haline gelmişti’’ dedi. prof. çetin, Romalıların çok ekmek yediklerini de söyledi. Ekmek kıtlığının ayaklanmalara neden olduğunu ve Fransa İmparatoru Napolyon'un ‘‘Bir ordu midesi üzerinde yürür’’ dediğini hatırlatan Prof. Çetin, ‘‘Napolyon savaşa giderken fırıncılarını da yanında götürürdü. Napolyon, Rusya'da soğuktan değil, ekmeksizlik nedeniyle yenildi’’ dedi.

TÜRKLERDE EKMEK

Ekmeğin, Türk toplumundaki yerinin çok özel olduğunu ve gösterilen saygının ifadesi olarak ‘‘nan-ı aziz’’ (aziz ekmek) denildiğini kaydeden Prof. Çetin, ‘‘Er olan ekmeğini taştan çıkarır, ekmek çiğnenmedikçe yutulmaz, ekmek aslanın ağzında, ekmek elden su gölden, ekmeğine kan doğramak, ekmeğine göz koymak’’ gibi atasözleri ve deyimlerin çokluğunun da, Türklerde ekmeğe verilen önemin göstergesi olduğunu belirtti. Türklerde Orta Asya döneminden bu yana buğday, darı ve mısır unundan ekmek yapıldığını bildiren prof. Çetin, şunları söyledi:

‘‘Orta Asya'da Türkler, konuklarını tuz ve ekmekle karşılarlardı, bu büyük bir saygı gösterisiydi. Osmanlılar zamanında, ekmek sorunu devletçe ele alınmış önemli bir konuydu. Özellikle İstanbul'un ekmek iaşesi, buğdayın düzenli getirilmesi, fırınlara verilmesi, iyi ekmek çıkarılması, fiyatların kontrolü, bir devlet siyaseti olarak daima gündemdeydi. Padişahlar, ekmek konusunda çok titiz davranırlardı. Birinci ve İkinci Abdülhamit, Üçüncü Selim, Abdülmecit'in ekmeğin kaliteli ve iyi olması konularında emirleri vardı. Bu önem sonucu kalitenin yükseldiğini söylemek yanlış olmaz. İsa Çelebi'nin Tophane'de yaptığı ekmekler, deve sırtında İran Şahı'na götürülen ekmekler, 3 ayda yerine ulaştığı halde bozulmazdı.’’

Prof. Dr. Çetin, o dönemlerde ekmekçilerin birbirlerini sık sık şikayet ettiklerini anlatarak fırınların bazılarının Rum ve Ermenilerce işletildiğini söyledi. Osmanlı taşrasında Rum ve Ermenilerin ekmek, simit ve çörek yapımında önde olduğunu belirten Prof. Çetin, bu durumun 19. yüzylın sonlarına kadar sürdüğünü kaydetti.

CUMHURİYET DÖNEMİ

Çetin, Cumhuriyet döneminde de ekmekle ilgili sorunların yaşandığına işaret ederek sık sık fiyat düzenlemelerinin yapıldığını bildirdi. İkinci Dünya Savaşı yıllarında ‘‘vesika’’ ile ekmeğin karneye ve belli günlük miktarlara göre verildiğini hatırlatan Prof. Çetin, sözlerini şöyle tamamladı: ‘‘İsmet İnönü'nün oy kaybı, Demokrat Parti'nin seçim kazanmasındaki neden, halkın o dönemde çektiği ekmek sıkıntısıydı. O zamanın sıkıntılarını bilenler, küçük bir ekmek parçasının bile çöpe atılmasını istemezdi.’’






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!