Güncelleme Tarihi:
Muammer Sun'un Mavi Büyü adıyla bestelediği şiirin ilk seslendirmesi Bursa'da Türk-Yunan Dostluk Konseri’nde yapıldı. Türk ve Yunan bestecilerin eserleri, gene Türk ve Yunan şefler yönetiminde Bursa Devlet Bölge Senfoni Orkestrası'nca seslendirildi. Şiir daha önce de Fikret Kızılok ve Bülent Ortaçgil’in ‘Pencere Önü Çiçeği’ adlı ortak albümlerinde şarkı olarak seslendirilmişti.
BAŞBAKAN Bülent Ecevit'in 52 yıl önce Londra'da basın ataşeliğinde görevliyken yazdığı ‘‘Türk-Yunan Şiiri’’, çağdaş bestecimiz Muammer Sun tarafından şarkı sözü olarak kullanılarak ‘‘Mavi büyü’’ adıyla bestelendi. Orkestra eşliğinde soprano ve tenor için yazılan eserin ilk seslendirilişi, Bursa'da verilen Türk-Yunan Dostluk Konseri'nde gerçekleştirildi.
1970'li yıllarda da Ecevit'in ‘‘Takalar’’ adlı şiiri, Modern Folk Üçlüsü tarafından bestelenerek uzun süre halkın dilinde dolaşmıştı. Ecevit'in halen şiir yazmayı sürdürdüğü biliniyor. Geçen yıl Bilkent Üniversitesi Türk Edebiyatı Enstitüsü'nce düzenlenen bir programda şiir anlayışı anlatılan ve şiirlerinden örnekler verilen Ecevit, siyasete girdikten sonra şiiri bir ‘‘düşünce açıklama’’ değil, bir ‘‘düşünme yöntemi’’ olarak değerlendirdi. Ancak ‘‘açık toplumda siyaset yapanların özel haklarının çok sınırlı olduğu’’ inancıyla bir müddet sonra şiirlerini yayınlamak gereğini duydu. Ecevit'in ‘‘Şiirler’’ adlı, şiir çevirileriyle yazın ve sanat yazılarının da yer aldığı kitabı ilk kez 1976'da yayımlandı.
‘‘Mavi Büyü’’nün dünya prömiyerinin yapıldığı Türk-Yunan Dostluk Konseri, 75 yaşına rağmen bir delikanlı enerjisiyle çalışan, Bursa Devlet Bölge Senfoni Orkestrası'nın kurucu şefi Hikmet Şimşek'in girişimleriyle gerçekleşti.
18 Ağustos İzmit depremi sonrası, Türkiye ile Yunanistan arasında esen dostluk rüzgárlarının pekiştirilmesi amacıyla düzenlenen konserin programında, J.S.Bach'ın iki keman için konçertosu, Yunanlı besteci D.Lialios'un ‘‘Türk Şarkısı’’ ile J. Konstantinidis'in ‘‘Anadolu Rapsodisi’’ adlı eserleri, Ferit Tüzün'ün ‘‘Esintiler’’, Ferit Alnar'ın ‘‘Prelüd ve İki Dans’’ adlı besteleri yer aldı. Orkestrayı ayrı eserlerde, BDBSO'nun daimi şefi Orhan Şallıel ile Atina Senfoni'nin daimi şefi Vyron Fidetzis yönettiler. Dimitri Semsis ile Bahar Biricik'in solist olarak yer aldığı Bach'ın iki keman için konçertosunda ise orkestrayı Hikmet Şimşek yönetti. Programın lokomotif eseri ise Bülent Ecevit'in Türk-Yunan Şiiri'nden alınan sözlere Muammer Sun'un yaptığı beste oldu. Muammer Sun bestesinin adını, Ecevit'in ‘‘aramızda bir mavi büyü / bir sıcak deniz / kıyılarında birbirinden güzel / iki milletiz’’ dizelerinden etkilenerek ‘‘Mavi Büyü’’ koydu.
Yedi dakikalık parçayı, Bursa Devlet Bölge Senfoni Orkestrası eşliğinde soprano Hülya Sözen ile tenor Hakan Aysev başarıyla seslendirdi. Hiç söz-müzik uyumsuzluğu (prozodi) sorunu bulunmayan Muammer Sun'un bestesinin aslında birkaç fikir babası var. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Erdoğan Bilenser, Ecevit'in Türk-Yunan şiiri üzerine yapılacak bir bestenin Türk-Yunan Dostluk Konseri'ne çok yakışacağını, Hikmet Şimşek de, bunu en iyi Muammer Sun'un yapabileceğini düşünmüş. Siparişin verilmesiyle, bestenin tüm solist ve orkestra partisyonlarıyla tamamlanması arasındaki süre sadece bir ay.
Mavi Büyü, önümüzdeki ay İzmir'de verilecek bir konserin programında da yer alıyor. Eserin Yunanistan'da da seslendirilmesi için, Yunanlı müzisyenler tarafından girişimde bulunuluyor.
TÜRK-YUNAN ŞİİRİ
Sıla derdine düşünce anlarsın
Yunanlıyla kardeş olduğunu
bir Rum şarkısı duyunca gör
gurbet elde İstanbul çocuğunu
Türkçenin ferah gönlünce küfretmişiz
olmuşuz kanlı bıçaklı
yine de bir sevgidir içimizde
böyle barış günlerine saklı
bir soyun kanı olmasın varsın
damarlarımızda akan
içimizde şu deli rüzgár
bir havadan
bu yağmurla cömert
bu güneşle sıcak
gönlümüzden bahar dolusu kopan
iyilikler kucak kucak
bu sudan bu tattandır ikimizde de günah
bütün içkiler gibi zararı kadar leziz
bir iklimin meyvesinden sızdırılmış
bir içkidir kötülüklerimiz
aramızda bir mavi büyü
bir sıcak deniz
kıyılarımızda birbirinden güzel
iki milletiz
bizimle dirilecek bir gün
Egenin altın çağı
yanıp yarının ateşinden
eskinin ocağı
önce bir kahkaha çalınır kulağına
sonra rum şiveli Türkçeler
O Boğaz’dan sözeder
sen rakıyı hatırlarsın
Yunanlıyla kardeş olduğunu
sıla derdine düşünce anlarsın.
Bülent Ecevit, 1947 Londra