Ecevit-Bahçeli ekseni

AMERİKAN yönetimlerinin önemli bir zaafı, ilişkide bulundukları ülkenin liderlerini bazen ‘‘yüceltme’’ ölçüsünde ön plana çıkartmaları, hatta zaman zaman bütün politikalarını liderlerin şahıslarına endekslemeleridir.Örneğin, Turgut Özal döneminde Washington için yalnızca, varsa yoksa Özal vardı. Washington, açıkça Özal'dan yana taraftı.Yapılan resmi açıklamalarda, bir liderin bu ölçüde yüceltilmesi, o lider kendi ülkesinde tartışmalı bir konumdaysa, çoğunluk Washington'a dönük siyasi bir rahatsızlığın da kaynağı olur.Tansu Çiller döneminde yaşanan bazı olaylar, bu durumun çarpıcı bir örneğidir. TBMM'de 1995 yazında bütün partilerin mutabakatı ile kabul edilen Anayasa reformunun Washington tarafından resmen ‘‘Çiller'in başarısı’’ olarak takdim edilmesi, o dönemde büyük bir sıkıntı yaratmıştı.Dönemin Ankara'daki ABD Büyükelçisi Mark Grossman'a mektup göndererek, tepkisini ortaya koyan siyasilerden biri, o zamanlar TBMM'de küçük bir partinin başında bulunan DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'ti.* * *Ecevit, iki hafta önce bu kez Başbakan sıfatıyla ABD'ye gittiğinde, Washington'un eski alışkanlığı bir kez daha nüksetmiştir. Örneğin, ABD Başkanı George Bush, ünlü Oval Ofis'te gazetecilerin önünde ‘‘Ecevit liderliğini’’ oldukça hararetli ifadelerle övgü konusu yapmıştır.Bush, bu tutumunu görüşmenin kapalı bölümünde de tekrarlayınca, Ecevit'ten farklı bir karşılık almıştır.Ecevit, övgüleri kendi üzerine almaktansa, bir koalisyon hükümetinin başında olduğunu hatırlatıp, puanları koalisyonun hesabına yazmış ve şöyle demiştir:‘‘Koalisyon hükümetimiz üç partiden oluşuyor. Hükümetimiz son iki buçuk yıl içinde büyük uyum göstermiştir. En zor konuları bile aramızda tartışıp muhakkak bir uzlaşıya varıyoruz.’’Peki Ecevit'in kendisini geri çekip, koalisyonu öne çıkartan tutumunu MHP Lideri ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli nasıl karşılıyor?* * *Bahçeli, önceki gün, Ecevit'in tutumunu şöyle değerlendirdi:‘‘Sayın Başbakanımız, siyasi tecrübesi çok yüksek olan bir şahsiyet. Koalisyonun ne anlama geldiğini biliyor ve çalışmaların paylaşımının bir göstergesi olarak bu ifadeyi kullanıyor. Doğru bir yaklaşımdır.’’İlginç olan, Bahçeli'nin bu değerlendirmeyi yaptıktan sonra ‘‘ABD'de Türkiye'deki bu gelişmelerle ilgili kendisinin liderliğini öne çıkartan yaklaşımı da doğrudur’’ deyip parantez açarak, Bush'a hak vermesidir.Bahçeli, bu görüşünü şöyle gerekçelendiriyor:‘‘Sayın Ecevit, Türkiye'nin başbakanıdır. Bizlerin de o koaliyonu oluşturan partiler olarak ayrı görevlerimiz var. Devletin hiyerarşisi, geleneği ve dışa karşı tanıtımından başbakan sorumludur. Dolayısıyla ABD'nin bu yaklaşımını, hak eden bir durum olarak nitelendirmek lazımdır.’’Bahçeli'nin bu sözleri, koalisyonun en azından DSP-MHP kanatları arasında oldukça güçlü bir güven ilişkisinin bulunduğunu açıkça gösteriyor.