'Ecevit ardında pırıl pırıl bir şöhret bıraktı'

Güncelleme Tarihi:

Ecevit ardında pırıl pırıl bir şöhret bıraktı
Oluşturulma Tarihi: Kasım 07, 2006 17:11

TBMM Genel Kurulu'nda, Bülent Ecevit için özel bir oturum düzenlendi. Oturumda konuşan, Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin, "Merhum Ecevit bu kubbede hoş bir seda, hem de çok güçlü bir seda bırakmıştır" dedi. CHP Genel Sekreteri Önder Sav da "Ardında, pırıl pırıl, yolsuzlukla, hortumculukla hiçbir ilgisi olmayan, lekesiz bir şöhret bıraktı" diye konuştu.

TBMM Genel Kurulu, eski başbakanlardan Bülent Ecevit'in hatırasına bir dakikalık saygı duruşu ile açıldı. Oturumu yöneten Başkanvekili Nevzat Pakdil yaptığeı kısa konuşmada, "Eski başbakanlarımızdan Türk siyasi hayatının duayenlerinden, başbakanlık, bakanlık ve genel başkanlık yaparak Türk Milleti'ne büyük hizmetler yapan Sayın Bülent Ecevit’in ruhu şad olsun" dedi. Daha sonra Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in gündem dışı söz alması ile özel oturuma geçildi. Özel oturumu eski DSP'li bakanlar ve milletvekilleri de izledi.

'ECEVİT BU KUBBEDE HOŞ BİR SEDA'

Mehmet Ali Şahin, milletçe eski başbakanlardan Bülent Ecevit'i kaybetmenin üzüntüsü içinde olduğumuzu dile getirirken, "Merhum Ecevit bu kubbede hoş bir seda, hem de çok güçlü bir seda bırakmıştır" dedi. Ecevit'in verdiği demokratik mücadeleyle adeta bir sembol olduğunu, Türkiye'nin en zor günlerinde demokrasi mücadelesi verdiğini, köşesine çekilmek yerine haksızlığa, vefasızlığa taviz vermediğini anlatan Şahin, şöyle dedi: "Siyasi haklardan mahrum kaldığı, hatta nefes almakta zorlandığı anlar olmuştur. Siyaset zor bir iştir, siyasette kalıcı itibar kazanmak ise çok zordur. Merhum Ecevit, hiçbir davranışıyla haketmediği halde hapishanenin, dışlanmanın da olduğu büyük zorluklarla karşılaşmıştır. Kıbrıs fatihiyken, üç kez başbakanlık yapmışken hapse girmiş, büyük zorluklara göğüs germiştir. Türkiye büyük bir devlet ve siyaset adamını belki de en önemlisi büyük bir tecrübeyi kaybetti."

Ecevit'in sivil karakterinin, mücadeleci kişiliğinin en çok demokrasinin askıya alındığı, ambargolara maruz kaldığı 80 sonrası yıllarda çok net görüldüğünü belirten Şahin, "Farklı siyasi çizgilere mensuptuk, ama farklı siyaset çizgilerinde olmamız, bir devlet adamı, bir siyaset adamı, bir şair ve aydın olarak merhum Ecevit'in Türkiye'ye kazandırdıklarını görmemize engel değil" dedi.

Şahin, Ecevit'in ilkelerinde ısrarcı hatta inatçı olduğuna işaret ederken, statükoya teslim olmak yerine sürekli kendini yenileyen siyasi felsefeye sahip olduğunu vurguladı.

ANAVATAN Grubu adına söz alan Grup Başkanvekili Muzaffer Kurtulmuşoğlu ise Ecevit'in sayesinde Türk siyasetinin ufkunun genişlediğini, halkın gözünde politika ve politikacıların değerinin yükseldiğini kaydederken, "Hangi siyasi görüşe mensup olursa olsun herkes için ışık alınacak bir kişiliktir" dedi.

'PIRIL PIRIL BİR ŞÖHRET BIRAKTI'

CHP Genel Sekreteri Önder Sav da Ecevit'in 52 yıllık siyasal yaşamında, Türk siyasetine yeni bir söylem, yeni bir yöntem ve yeni bir soluk getermiş bir devlet adamı olduğuna işaret etti. Ecevit'in, şair kişiliğini siyasete taşımış, dürüst, aydın, Atatürk ilke ve devrimlerine, demokratik laik cumhuriyete gönülden bağlı bir siyaset adamı olduğunu dile getiren Sav, "Nazik, efendi, zarif, hoşgörülü, seceven kişiliğinin altında kararlı, cesur, haklı düşüncelerinden ödün vermeyen bir siyaset ve devlet adamı kişiliği yatmaktadır" dedi. Ecevit'in, Atatürk'e ve O'nun ilkelerine bağlılığı konusunda yaşamında sayısız örnek verdiğini herkesin bildiğini dile getiren Sav, örnek olarak Merve Kavakçı olayını anımsattı. Sav, Ecevit'in Kavakçı'nın davranışına şiddetle karşı çıktığını ve tutanaklara geçen, "Burası hiç kimsenin özel yaşam mekanı değildir, burası devlete meydan okunacak yer değildir. Lütfen bu hanıma haddini bildiriniz" şeklindeki sözlerini anımsattı. Sav, Ecevit'in başarıyı da yenilgiyi de yaşadığını, yenilgi karşısında sinmediğini, başarıyla da şımarmadığını anlattı. Sav, "Sayın Ecevit, şaibesiz, pırıl pırıl, yolsuzlukla, hortumculukla hiçbir ilgisi olmayan, bunların kenarından geçmeyen lekesiz bir şöhret bıraktı ardında" diye konuştu.

AKP Grup Başkanvekili Faruk Çelik, Ecevit'in uzlaştırmacı profilinin Türk demokrasisine örnek teşkil etmesi girektiğini dile getirirken, 1999'da kurduğu koalisyon hükümetinin buna en büyük örnek olması gerektiğini söyledi. Ecevit'in Türk siyasetinde en önemli kilometre taşlarından birisi olduğuna işaret eden Çelik, "Darbelere karşı dimdik ayakta duran en önemli siyasetçilerden birisidir. Devrimciliğin halktan kopmadan yapılabileceğini ortaya koymuştur" dedi.

DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar da Ecevit'in baskı ve dayatmalara karşı demokrasi temelindeki fikirlerinden vazgeçmeyen bir kişiliği olduğunu anlatırken, "Yılmayan, korkmayan, yalnızlaşmaya rağmen yılmayan, mücadele eden bir siyaset adamı oldu" dedi. Ağar, "Sayın Ecevit, her türlü bağnazlıktan uzak, her türlü siyasi görüşün dışında, objektif bir şekilde, şahsımla ilgili olumlu tezkiyede bulunmuş olmasına da ailem ve şahsım adına şükranlarımı sunuyorum" diye konuştu.

AKP Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır ise Ecevit'in ölümyle Türk Milleti'nin çok değerli bir evladını kaybettiğini dile getirirken, "Ecevit hayatı boyunca samimiyet, özgürlük, eşitlik, dayanışma, emeğin üstünlüğü, gelişmenin bütünlüğü ve halkın kendi kendisini yönetmesi kuralına ve cumhuriyetin temel niteliklerine samimiyetle inandı ve savundu" dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!