E - posta züppeliği

Güncelleme Tarihi:

E - posta züppeliği
Oluşturulma Tarihi: Eylül 12, 1997 00:00

Haberin Devamı

Bir takım Türk köşe yazarlarınca yürütülen İnternet düşmanlığı modası biterken, şimdi de başımıza bir takım zıpır köşe yazarları çıktı. Bu zıpır yazarlar kulaktan dolma İnternet bilgileriyle, Atatürk'ün Türk kullanıcılarca gönderilen elektronik oylar sayesinde, Time dergisince İnternet üzerinde açılan ‘‘Yüzyılın yüz adamı'' anketinde birinci sıraya yükselmesine dudak kıvıran yazılar yazıyorlar.

Time 100 anketini kurcalarken işin İnternet boyutuna değinmeyen yazarları bir kenara bırakıyor, düştükleri yanlışı İnternet'i tanımamalarına bağlıyorum. Lafım İnternet kullanıcısı olmayan, kendilerine gönderilen e-posta mesajlarını sekreterleri tarafından kağıda dökülen raporlardan okuyan ama köşe yazılarının logosuna e-posta adresi ekleme züppeliğini göstermekten geri kalmayanlara. İnternet'in büyük bir hızla yaygınlaşmasını moda olarak değerlendiren bu yazarlardan bazıları öylesine azıtmışlar ki, işi köşelerinin başına ev ve iş e-posta adresi olmak üzere iki ayrı adres yazma görmemişliğine kadar götürüyorlar. Kardeşim e-posta adresi bu, misafir odanın en nadide köşesine 50'li yıllarda yerleştirdiğin buzdolabına, 60'lı yıllarda yerleştirdiğin telefona, 70'li yıllarda yerleştirdiğin ansiklopedi takımlarına, 80'lerde yerleştirdiğin kısa dalga telsize benzemez. İnsanın tek bir e-posta adresi olur ve bu adresi de dünyanın neresinde olursa olsun kullanabilir. Evde ayrı, işte ayrı, seyahatte ayrı e-posta adresi kullanılmaz.

Bilişim dünyasında sıkça tartışılan bir konudur. Türkiye'de İnternet neden cep telefonu kadar hızlı yaygınlaşmıyor diye yakınılır. Neden olduğunu anlamak için köşe yazılarını süsleyen e-posta adreslerinin yaygınlaşma hızına bakmak yeterlidir. Sokaktaki adamın e-posta adresini alnına yazacak hali yok ya...

Bir de e-posta apoletli bu yazarların, Türkiye'deki İnternet'e erişim hızının yavaşlığından yakınan herhangi bir yazı yazıp yazmadıklarına bakın. Bu yazarların ortak özelliğidir, hergün geçtikleri sokak bir gün tıkansa haftalarca bu konuyu yazarlar, ama ne hikmetse kullanıcısı olduklarını iddia ettikleri İnternet'in yavaşlığı hakkında tek bir kelime etmezler. Bir yazarın yolu Atatürk havalimanına düşmeyecek olsun, artık haftalarca havaalanı rezaleti dizisi okumaya başlarız. Belediye otobüslerindeki rezalet hakkında ise tek bir yazı çıkmaz. Paşa beylerimiz otobüsten uçağa terfi etmişlerdir ya, artık tüm milletin havayollarıyla ilgilendiğini sanmaya başlarlar. Biz de kalkmış Ulaştırma bakanlığından İnternet hızına bir çözüm getirmesini bekliyoruz. Neyse ki, bu seferki hükümet İnternet'in ciddiyetinin biraz olsun farkında. En azından yeterli bir ucuzluk olmasa da 822'li hatlara yüzde 50 indirim getirdiler.

E-posta apoletlilerden gına geldi. Bu yüzden yazımın altında her hafta yayınlanan e-posta adresini yeni Ağ sitesi adresimle değiştiriyorum. Bu adrese bağlandığınızda her türlü sorunlarınızı yalnız benimle değil tüm İnternet kullanıcılarıyla paylaşabileceğiniz bir tasarımla karşılaşacaksınız. Bu adreste dilediğiniz her türlü konuda forum açabilirsiniz. Sorun ya da görüşlerini özel olarak iletmek isteyenler için e-pota adresim de artık bu sayfada...

http://www.list2000.com.tr/ interaktif

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!