Düşük Ar-Ge yatırımları dışa bağımlılığı artırıyor
Güncelleme Tarihi:
ANKA
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 07, 2008 12:10
Deloitte Türkiye, Türkiye’de yürütülen Ar-Ge faaliyetlerinin dünyanın gelişmiş ülkeleriyle karşılaştırıldığında yetersiz kaldığını, bunun da dışa bağımlılığı artırdığını bildirdi.
Türkiye’nin toplam Ar-Ge harcamasının bu alanda dünya şampiyonu olan şirketlerin yaptığının yarısından daha az olduğuna dikkat çeken Deloitte, kamunun yasal düzenlemeleri hızla tamamlaması ve özel sektörün Ar-Ge yatırımlarını desteklemesini önerdi.
Deloitte Türkiye, “Türkiye’de Araştırma Geliştirme Faaliyetleri, Teşvik Programları ve Ar-Ge Harcamalarının Vergisel Boyutu” raporunu yayınladı. Raporda, ülkelerin gelişmişlik düzeylerini de büyük oranda belirleyen Ar-Ge harcamalarının Türkiye’de gayri safi yurtiçi hasılaya oranının 2006 yılında yüzde 7.6 olduğu belirtildi. Raporda, “Bu harcama rakamı dünyanın araştırma geliştirme faaliyetlerine en çok kaynak ayıran şirketlerinin aynı yıl içindeki harcamalarıyla karşılaştırıldığında anlam kazanıyor. ABD’li üç şirket, Ford Motor 6.78 milyar dolar; Pfizer 6.30 milyar dolar; General Motors ise 5.68 milyar dolar ile ilk üç sıradalar. Türkiye’nin yıllık Ar-Ge harcama tutarı bu şirketlerin her birinin Ar-Ge harcamalarının yarısından daha az” denildi.
Raporda, gelişmiş ülkelerin Ar-Ge harcamalarında özel sektörün başı çektiği ifade edilerek, Türkiye’de bu durumun ters şekilde işlediği ve kamu ağırlığının bu alanda daha etkin olduğu kaydedildi. Raporda, gelişmiş ülkelerde mevcut Ar-Ge harcamalarının yüzde 70’inin özel sektör tarafından gerçekleştirildiği, Türkiye’de bu oranının yüzde 37 düzeyinde bulunduğu ifade edildi.
Rapora göre, keskin rekabet şartlarında öne çıkmanın anahtarı teknolojik alanda yaratılan yenilikler. Teknolojik yenilikler hem üretim ve rekabet gücünü artırıyor hem de daha düşük maliyetlerle daha yüksek verimlilik kazandırıyor. Yeterli Ar-Ge yatırımı yapmayan ülkeler ise bu rekabette geriye düşerek dışa bağımlı hale geliyor. Dış ticaret açığının giderek artmasının temel nedenlerinden birisi de Ar-Ge yatırımlarının düşük kalması. Aynı malın daha yüksek teknolojiyle yurtdışında daha ucuza üretilmesi, yerli üreticileri çaresiz durumda bırakıyor ve ithal ürünlere ilgiyi yüksek tutuyor.
ARÇELİK, VESTEL VE BMC AR-GE YATIRIMLARINDA İLK ÜÇ SIRADA
Raporda, şirketlerin halka açık finansal tablolarına göre oluşturulan Ar-Ge 100 listesine göre 2006 yılında Türkiye’de Ar-Ge alanında en çok harcama yapan şirketin 76 milyon YTL ile Arçelik olduğu belirtildi. Arçelik’i 56.8 milyon YTL ile Vestel ve 56.3 milyon YTL ile BMC’nin izlediği kaydedilen raporda, Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşu Tüpraş’ın ise 26 bin YTL ile listenin sondan üçüncü sırasında yer aldığı ifade edildi.
KAMU VE ÖZEL SEKTÖR ARASINDA ETKİN İŞBİRLİĞİ ŞART
Deloitte Türkiye Vergi Ortağı Tufan Teksoy yaptığı açıklamada, özellikle kamu ve özel sektör arasında Ar-Ge faaliyetlerinin istenen seviyeye yükseltilmesi için yoğun ve dengeli bir işbirliğinin şart olduğunu belirtti. Kamunun gerekli teşvik, yardım ve vergi düzenlemelerini bir an önce tamamlaması gerektiğini vurgulayan Teksoy, “Özel sektörün de Ar-Ge konusunda dünyada mevcut trendleri etkili bir şekilde değerlendirerek hızlıca organize olması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
Deloitte Türkiye, “Türkiye’de Araştırma Geliştirme Faaliyetleri, Teşvik Programları ve Ar-Ge Harcamalarının Vergisel Boyutu” raporunu yayınladı. Raporda, ülkelerin gelişmişlik düzeylerini de büyük oranda belirleyen Ar-Ge harcamalarının Türkiye’de gayri safi yurtiçi hasılaya oranının 2006 yılında yüzde 7.6 olduğu belirtildi. Raporda, “Bu harcama rakamı dünyanın araştırma geliştirme faaliyetlerine en çok kaynak ayıran şirketlerinin aynı yıl içindeki harcamalarıyla karşılaştırıldığında anlam kazanıyor. ABD’li üç şirket, Ford Motor 6.78 milyar dolar; Pfizer 6.30 milyar dolar; General Motors ise 5.68 milyar dolar ile ilk üç sıradalar. Türkiye’nin yıllık Ar-Ge harcama tutarı bu şirketlerin her birinin Ar-Ge harcamalarının yarısından daha az” denildi.
Raporda, gelişmiş ülkelerin Ar-Ge harcamalarında özel sektörün başı çektiği ifade edilerek, Türkiye’de bu durumun ters şekilde işlediği ve kamu ağırlığının bu alanda daha etkin olduğu kaydedildi. Raporda, gelişmiş ülkelerde mevcut Ar-Ge harcamalarının yüzde 70’inin özel sektör tarafından gerçekleştirildiği, Türkiye’de bu oranının yüzde 37 düzeyinde bulunduğu ifade edildi.
Rapora göre, keskin rekabet şartlarında öne çıkmanın anahtarı teknolojik alanda yaratılan yenilikler. Teknolojik yenilikler hem üretim ve rekabet gücünü artırıyor hem de daha düşük maliyetlerle daha yüksek verimlilik kazandırıyor. Yeterli Ar-Ge yatırımı yapmayan ülkeler ise bu rekabette geriye düşerek dışa bağımlı hale geliyor. Dış ticaret açığının giderek artmasının temel nedenlerinden birisi de Ar-Ge yatırımlarının düşük kalması. Aynı malın daha yüksek teknolojiyle yurtdışında daha ucuza üretilmesi, yerli üreticileri çaresiz durumda bırakıyor ve ithal ürünlere ilgiyi yüksek tutuyor.
ARÇELİK, VESTEL VE BMC AR-GE YATIRIMLARINDA İLK ÜÇ SIRADA
Raporda, şirketlerin halka açık finansal tablolarına göre oluşturulan Ar-Ge 100 listesine göre 2006 yılında Türkiye’de Ar-Ge alanında en çok harcama yapan şirketin 76 milyon YTL ile Arçelik olduğu belirtildi. Arçelik’i 56.8 milyon YTL ile Vestel ve 56.3 milyon YTL ile BMC’nin izlediği kaydedilen raporda, Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşu Tüpraş’ın ise 26 bin YTL ile listenin sondan üçüncü sırasında yer aldığı ifade edildi.
KAMU VE ÖZEL SEKTÖR ARASINDA ETKİN İŞBİRLİĞİ ŞART
Deloitte Türkiye Vergi Ortağı Tufan Teksoy yaptığı açıklamada, özellikle kamu ve özel sektör arasında Ar-Ge faaliyetlerinin istenen seviyeye yükseltilmesi için yoğun ve dengeli bir işbirliğinin şart olduğunu belirtti. Kamunun gerekli teşvik, yardım ve vergi düzenlemelerini bir an önce tamamlaması gerektiğini vurgulayan Teksoy, “Özel sektörün de Ar-Ge konusunda dünyada mevcut trendleri etkili bir şekilde değerlendirerek hızlıca organize olması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.