Düşes olmak ister misiniz?

Güncelleme Tarihi:

Düşes olmak ister misiniz
Oluşturulma Tarihi: Nisan 30, 2004 21:44

Degreeconsulting.com ve titelkauf.de sitelerine dikkat! Bu siteleri ziyaret edenler süpermarketten alışveriş yapar gibi, kont, dük, düşes, kardinal, doktor, profesör gibi unvanları alıyorlar. Hatta unvanları alışveriş sepetine atıp kasaya geldiklerinde kredi kartı numaralarını girmeleri yeterli oluyor. Kardinal olmanın ederi 250 dolar, Dr.'luk bin 200 dolarken kadar çıkıyor.

Ders, kurs görmeden, kapısının önünden bile geçmeden Virgin Adaları'ndaki Mave University'den diploma, doktora almak mümkün. CV'nin yanına iliştirilmiş Bin 200 dolarla eşe dosta gösterilecek 'kapı' gibi diploma sahibi olunabiliyor. Bu diplomalar hava atmak dışında bir işe yaramıyor ve birçok ülkede geçerli değil.

Unvan sahtekarlığı Almanya'da davalara konu oluyor. 1998-2001 arasında 23 sahte Dr. ve Prof. unvanı satan üç kişi, evrakta sahtecilik ve çete kurarak 180 bin Euro haksız kazanç elde etmekle suçlandı. Çetenin elebaşı beş yıl hapis cezası aldı.

Bir bilgisayar programı yardımıyla sahte diplomalar basan çeteye, Dr. unvanı için 30 bin, Prof.'luk için de 50 bin Mark verenlere peki ne demeli? Bazı müşterilerin, yaptıkları işin suç olduğunu ve unvanların sahte olduğunu bildikleri halde bu alışverişe giriştikleri ortaya çıktı. Bu unvanları gerçekten alacağına inanlar ise doktora tezleri bile hazırlamış ve değerlendirileceği inancıyla çeteye teslim etmiş.

Dük, düşes veya kont olmanın bedeli ise şanına yakışıyor: Kont 100 bin, baron 75 bin, dük sadece 50 bin Euro. Gerçek kont veya dükler, internet sitelerine verdikleri ilanlarda evlilik veya evlatlık alma yoluyla unvanlarını satışa çıkarıyor. Alman yasalarına göre, soylu bir kişiden boşanan eş unvanını kullanmaya devam edebiliyor ve sonraki evliliklerinde unvanını yeni eşine de verebiliyor.

Degreeconsulting.com'daki ilanlara göre, 385 Euro'ya İskoçya'nın Caithness bölgesinden iki karış toprak parçası satın alıp dük unvanına sahip olunabiliyor. ABD'nin Nevada çöllerindeki Academia Scientia adlı kiliseden birkaç yüz dolara alınan sertifika ve giysilerle kardinal olunuyor.

Sahte diploma ve sertifikaları gerçekleriyle ayırt etmekte giderek zorlanan yetkililer, Avrupa Birliği'nin yeni üyeleriyle de denklik sorunları yaşanacağını düşünüyor. Yetkililer, çetelere on binlerce Euro verenlere şaşırıyor. Alman Kültür Bakanlığı'ndan Holger Conrad ‘‘Evlerindeki bilgisayarlarından sahte diploma basabilecekken, neden binlerce Euro veriyorlar, anlayamıyorum’ diyor.


Çiçekler de espresso sever


Çevre duyarlılığı gelişmiş toplumlarda evsel atıkların ayrıştırılması sıradan bir alışkanlık. Avrupalı ve ABD'li çevreciler kağıt, teneke ve şişeleri ayırıp özel toplama yerlerine götürüyor, yemek artıklarını da bahçelerinde gübre olarak kullanıyor. ABD'li kahveci Starbucks Coffee de mağazalarında içilen espressoların telvesini çiçeklere gübre olsun diye müşterilerine hediye ediyor. Doğal dengeyi korumaya katkı amacıyla yürütülen kampanya, Türkiye dahil dünya çapında yedi bin 800 Starbucks mağazasında uygulanıyor.

Bahçe bitkileri ve saksı çiçekleri için doğal gübre olma özelliği taşıyan kahve telvesi Starbucks'ın İstanbul'daki 11 mağazasından da edinilebiliyor. Çevre dostu bu uygulamasıyla büyük takdir toplayan Starbucks'ın İstanbul'daki mağazalarında biriken espresso atıkları, toplam kahve atığının yüzde 70'ini oluşturuyor. ABD'nin Seattle kentinde Starbucks'ın toplam atığının yüzde 40'ı espresso telvesinden oluşuyor. Starbucks, çevre korumaya destek olurken atıklarının büyük bir bölümünden de kurtulmuş oluyor. Starbucks, telvenin bitkilere zarar vermeyeceğini kanıtlamak için Washington Üniversitesi'ne bir araştırma yaptırmış ve telvenin kimyasal analizini web sitesinde yayınlıyor. Telvede şu mineraller bulunuyor: Nitrojen, fosfor, potasyum, kalsiyum, magnezyum ve sülfür.


Yeni AB’liler eskileri solladı

Avrupa Birliği (AB) dün itibariyle tarihinin en geniş sınırlarına sahip oldu. Birliğe dahil olan 10 yeni üyeyle yaşanan aşkın, resmiyete dönüşünce ne hal alacağını zaman gösterecek.

Avrupa Ekonomik Forumu'nun yayınladığı rapora göre, Estonya ve Slovenya ekonomik ve sosyal olarak Yunanistan, Portekiz ve İtalya'ya fark atıyor.

Eski Doğu Bloku ülkeleri olarak sıfırdan modern ekonomik sistemler kuran ülkeler, endüstriyi tamamen özelleştirmiş, ticaret ve sermaye trafiğini liberalleştirmiş ve bilgi toplumuna dönüşümü tamamlamış durumda.

AB, 2000 yılındaki Lizbon zirvesinde önüne koyduğu hedeflere ulaşmaktan uzak görünüyor. Hedef olarak, 2010'a kadar tüm ülkelerde enformasyon toplumuna dönüşmek ve tüm pazarların liberalleşmesi olarak belirlenmişti. Şimdilik bu hedefe doğru en uygun adımla ilerleyen Finlandiya, Danimarka ve İsveç.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!