Dünyanın sanatçısı hapishanede buluşuyor

Güncelleme Tarihi:

Dünyanın sanatçısı hapishanede buluşuyor
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 31, 2003 02:07

Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi tarafından 4-27 Haziran tarihleri arasında düzenlenecek olan 3. Uluslararası Öğrenci Trienali geleceğin tasarımcılarını ve sanatçılarını İstanbul'da buluşturacak. 26 ülkeden 49 sanat ve tasarım okulunun katılacağı Trienal'in sergi mekanlarından biri de ünlü Toptaşı Cezaevi.

İstanbul'u dünya sanat öğrencilerinin buluştuğu bir merkeze dönüştürmeyi hedefleyen Trienal, bu yıl ilk kez farklı mekanlarda sanatseverlerin karşısına çıkacak.

Toptaşı Cezaevi (Valide-i Atik Külliyesi Kervansarayı) gibi özel bir mekanı İstanbul sanat ortamına kazandıran Trienal'in gerçekleşeceği diğer mekanlar arasında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi galerileri, Capitol Alışveriş Merkezi ve İş Sanat Kültür Merkezi Kibele Sanat Galerisi de yer alıyor.

Resim, heykel, video art, tasarım gibi sanat dallarında en son eğilimlerin, dünyadaki gelişmelerin takip edilebileceği 3. Uluslararası Öğrenci Trienali'nde çeşitli sempozyumlar ve gösteriler de düzenlenecek. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde, 5 ve 6 Haziran tarihleri arasında yurt dışındaki üniversitelerden akademisyenlerin de katılacağı 'Sanal Ortamda Sanat ve Tasarım' başlıklı bir de sempozyum düzenlenecek.

Cezaevinden sanat merkezine

Trienal'in İstanbul'a armağan ettiği yeni sanat mekanı Toptaşı Cezaevi (Valide-i Atik Külliyesi Kervansarayı) Nurbanu Sultan tarafından Mimar Sinan'a yaptırıldı. 1852 tarihli belgelerde her türlü hastanın tedavisi için yapılmış bir hayır kurumu olarak adlandırılan yapı, 1865'te İstanbul'da görülen kolera salgınında, salgın süresince hastane olarak kullanıldı. Daha sonra askeri depoya dönüştürüldü. 1873 yılında ise akıl hastanesi olarak hizmet vermeye başladı.

1927'de Mazhar Osman'ın girişimiyle, buradaki hastalar Bakırköy'e nakledilince bina 1935 tarihinde Gümrük ve Tekel Bakanlığı tarafından tütün bakım atölyesi olarak kullanılmaya başlandı. 1976'da Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne devredilen binanın Dar-ül Hadis Bölümü, cezaevi; aşhane, tabhane ve kervansaray bölümleri ise meslek lisesi olarak kullanıldı.1978-82 yılları arasında ise bina, imam hatip lisesi olarak hizmet verdi. Son yıllarda bakımsızlık nedeniyle harap düşen Toptaşı Cezaevi bundan böyle Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi bünyesinde bir sanat merkezi olarak hizmet vermeye hazırlanıyor.

Cezaeviyken de sanatçı mekánıydı

Toptaşı Cezaevi yıllar içinde pek çok ünlü sanatçı ve yazara mesken oldu. Çetin Altan, Nazım Hikmet, Yılmaz Güney, Necip Fazıl Kısakürek, Nihal Atsız, Can Yücel, Rıfat Ilgaz ilk akla gelenler. Yeraltı dünyasının ünlülerinden Bekir Çelenk, Dündar Kılıç, İdris Özbir (Kürt İdris) de Toptaşı Cezaevi'nin müdavimlerindendi.

Necip Fazıl 1960'da hapis yattığı Toptaşı Cezaevi'nden, Çetin Altan’a şu mektubu yollamıştı.

‘Çetin;

‘Hürriyet’ isimli yazını okudum. Seni tebrik ederim. Arada, ruhuna nûranî manálar inebiliyor. Böyle söylediğim için kusuruma bakma!.. Beni ve sana karşı fikirlerimi bilirsin...Beni sorma; zindandayım!.. Bu kadarı káfi değil mi?.. Bir gün beni görmeye değecek kadar maziden mána ve hatıra taşıyorsan gel!..

Sana Hak’tan gerçek selamet ve saadet dua ederim.

Necip Fazıl

Toptaşı Cezaevi-Üsküdar (2/12/1960)’


HÜSAMETTİN KOÇAN (Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı)

Öğrencilere dünyaya açılma fırsatı

Trienal'in amacını açıklar mısınız?

- Bu bir tanışma ve tartışma platformu. Dünyadaki sanatın öncü çalışmaları burada sergileniyor. Dünya eğitimi yaratıcı potansiyeli nasıl yönlendiriyor, onunla nasıl bir ilişki kuruluyor örnekleri var bu Trienal'de.

Toptaşı Cezaevi daha sonra nasıl kullanılacak?

- Toptaşı'nın büyük bir tarihi geçmişi var. Her şeyden önce bir Mimar Sinan binası. Trianel'le bu binayı kullanıma açıyoruz. İlk aşamada kervansarayı, yani giriş kısmını onaracağız. Şifahane gibi bölümler birer yıllık periyodlarla onarılacak. Üç yıl sonunda tümünü işler hale getireceğiz. Kervansaray kısmı günümüz sanatlarına ayrılmış bir müze haline gelecek. Trienal sürecinde Mimar Sinan estetiği ile en avangard işler buluşmuş olacak.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!