Dünya'nın ekseni doÄŸuya kayıyor

Güncelleme Tarihi:

Dünyanın ekseni doğuya kayıyor
Oluşturulma Tarihi: Aralık 29, 2009 09:02

Türkiye'nin "eksen" değişikliğinin tartışıldığı bir dönemde, Financial Times, dünyada 500 yıldır yaşanan Batı hakimiyetinin sona erme sinyallerinin geldiğini yazdı.

Haberin Devamı

Financial Times'ta konuyla ilgili düşüncelerini anlatan bir makale kaleme alan Harvard Üniversitesi öğretim üyesi, tarih profesörü Niall Ferguson, 16'ncı yüzyılda Rönesans ve Reform hareketleriyle başlayan daha sonra bilimsel devrimler, aydınlanma hareketi ve sanayi devrimi ile doruk noktasına ulaşan Batı hâkimiyetinin sonuna yaklaşıldığına işaret etti.

Yazarın bu düşüncelerinin arkasında son 10 yıldaki baş döndürücü gelişmeler önemli yer tutuyor. ABD'nin dünya düzenindeki yerinin en büyük simgelerinden biri olan İkiz Kuleler'e yapılan saldırı ve ertesinde yaşanan olaylar hâkimiyet döneminin sonra ermesinde önemli kilometre taşları olarak görülüyor.

 

Bu olaylar arasında ABD'nin Afganistan ve Irak'ta giriÅŸtiÄŸi OrtadoÄŸu'daki rejim deÄŸiÅŸtirmeye yönelik giriÅŸimler de gösteriliyor. Â

 

ÜÇ ÖLÜMCÜL AÇIK

Ferguson makalesinde, Amerikanın imparatorluğunun olası bir çöküşünde üç ölümcül açığın önemli rol oynayacağına değindi.

 

Yazar bu üç açığın insan gücü, dikkat ve finansal anlamda yaşandığını söyledi. İnsan gücü tarafında yaşanan açık Irak'ta yeterince asker olmayışında görülürken, dikkat açığı ise işgal edilmiş ülkelerde uzun zaman kalınmasının ülke vatandaşları tarafından çok istekle karşılanmamasından kaynaklanıyor.

 

Bu üç açıktan en önemlisi olarak görülen finansal açık ise yatırıma kıyasla yeterince tasarruf yapılmaması ve kamu harcamasına kıyasla da yeterince vergi toplanamamasında yatıyor.

 

ÇÖKÜŞ MALİ KRİZLE GELİR

Ferguson, 2004 yılında ülkenin cari ve bütçe açığını dengelemek için doğu Asya sermayesine daha fazla bağımlı hale geldiğine de dikkat çekti. Yazar, bu nedenle ABD'nin resmi olarak ifade edilmeyen imparatorluğunun çöküşünün de terörist saldırılar ve destekçisi olan rejimler yüzünden değil ancak ülkede yaşanacak mali krizden kaynaklanabileceği dile getirdi.

 

ABD'nin artan cari açığının Asyalı merkez bankaları tarafından finanse edildiğinin farkına varılması ve Çin'in bu işlemlerde merkeze oturması Ferguson'un görüşlerini etkileyen en önemli gerçek oldu.

 

Bu gelişmenin yanı sıra ülkede 2007 yılında ortaya çıkan mortgage krizinin, 2008’de likidite sıkıntısına dönüşmesi ve son olarak 2009 'büyük durgunluk' halini alması, Batı'ya ekonomik anlamda vurulan en büyük darbe oldu.

 

ÇİN PARMAK ISIRTTI

Milenyumun ilk 10 yılının sonuna gelindiğinde ise Çin'in bu krizde parmak ısırtan bir performans sergilemesi en çok dikkat çeken olay oldu.

 

Ekonomik olarak gelişmiş ülkeler ikinci bir Büyük Buhran'ın kıyısından dönerken, Çin teşvik programı ve geniş kredi imkânları ile bu dönemde büyümesinde küçük bir düşüş gördü.

 

Ferguson, yine de 1.5 milyarlık nüfusa sahip bu ülkenin, önümüzdeki 10 yıl içinde problem yaşayabileceğini belirtti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!