Marsel'in zaferi İngilizleri alarma geçirdi

İşte dünyada günün öne çıkan manşetleri:

THE GUARDIAN: Marsel'in zaferi İngilizleri alarma geçirdi

Wimbledon tenis turnuvasında tek erkeklerin açılış turunda, dünya sıralamasında kendisinden 10 sıra yukarıda bulunan Brezilyalı Marcos Daniel'i iki setin sonunda alt eden Marsel İlhan, İngiltere'yi korkuttu.

Türkiye'nin bir numaralı tenisçisi İlhan Wimbledon’un bitiminden hemen sonra İngiltere'nin Davis Kupası'na da katılacak.

Wimbledon, 1877'de başladığından beri bu yıl ilk kez iki İskoç (Andy Murray ve Jamie Baker) dışında kupada İngiliz erkek oyuncu bulunmuyor. Dünya sıralamasında dört numara olan Murray Davis'e katılmayacak. Dolayısıyla İlhan'ın Baker'la ve İngiliz olmasına rağmen Wimbledon'a katılma hakkı elde edemeyen James Ward'la karşı karşıya gelmesine kesin gözüyle bakılıyor.

İlhan, Baker ve Ward'a karşı performansından emin, "Tek erkekleri kazanıp ülkeme ödülle döneceğim" dedi. Eğer İngiltere Avrupa/Afrika ikinci grubunda play-offları kaybederse, takım, turnuvanın en son sırasına gerileyecek.

BBC: İsrail BM'den filo soruşturmasının rafa kaldırılmasını istedi

İsrail Birleşmiş Milletlerin Gazze ablukasını kırmak için yola çıkan yardım filosuna düzenlenen kanlı baskının soruşturulması girişimlerini askıya almasını istedi.

İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, böyle bir soruşturmanın askıya alınması gerektiğini çünkü ablukayı kırmak için yeni girişimlerin sürdüğünü söyledi.

Mayıs ayında yaşanan olayda dokuz kişi hayatını kaybetmiş BM'de filonun tarafsız ve güvenilir bir soruşturmaya tabi tutulmasını istemişti.

İsrail kendi soruşturmasını başlattı ancak bazı Avrupalı ülkeler bu soruşturmanın güvenilirliği hakkında soru işaretlerini ortaya koydu.

Barak, BM Güvenlik Konseyi'nin çağrı yaptığı uluslararası soruşturmayı organize etmeye çalışan BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'la görüşmelerinin ardından bu açıklamayı yaptı.

WALL STREET JOURNAL: Times Meydanı bombacısı suçunu kabul etti

Kendisini "Müslüman bir asker" olarak tanımlayan Pakistan doğumlu ABD vatandaşı Faysal Şehzad, Pazartesi günü görülen duruşmada, Mayıs ayında ABD'nin Times Meydanı'nda bir arabada bulunan bombanın sorumlusu olduğunu kabul etti.

Manhattan'da federal mahkemenin karşısına çıkan Şehzad, aralarında kitle imha silahları kullanmak, terör girişiminde bulunmak ve patlayıcı taşımak gibi maddeler de olan 10 maddelik iddianameyi kabul ederek suçlu olduğunu itiraf etti.

Mahkeme salonunda ABD Afganistan ve Irak'tan askerlerini çekmezse "100 kere daha" suçunu kabul edeceğini söyleyen Şehzad, "Ben ABD'nin Müslüman ülkelerdeki terörüne verilen cevabın bir parçasıyım. Saldırıların intikamını alıyorum" dedi.

Şehzad, son iki yılda ABD'nin içinden çıkan bir dizi teröristin son halkası. Bu durum yabancı şüphelilerin takip edilmesine kıyasla terörle mücadele yetkililerinin işini daha çok zorlaştırıyor. Şehzad'ın bugüne kadar cihadı desteklememesi ya da geçen yıl Pakistan'da terör eğitimi almasına rağmen hükümetin radarına girmemiş olması da durumun karışıklığını ortaya koyuyor.

CNN: "ABD'nin vergileri Afganistan'daki isyancıların cebine gidiyor" iddiası

ABD ordusu, vatandaşlardan toplanan 2 milyar dolardan fazla paranın, müteahhitlere saldırmamaları karşılığında Afganistan’daki isyancılara verilip verilmediğini araştırıyor.

Söz konusu soruşturmada, Afganistan'da ABD hükümeti için çalışan müteahhit kurumların yerel güvenlik güçlerine para verdiği ve bunun karşılığında Afgan isyancıların kendilerine saldırmamalarını garanti ettiği iddia ediliyor.

Soruşturma hakkında adını vermeden açıklama yapan bir ABD askeri yetkilisi, bir dizi Pentagon anlaşmasıyla elde edilen paranın Taliban'ın ya da yerel isyancı liderlerinin cebine gittiğini söyledi.

ABD ordusu için mühimmattan gıdaya birçok şey taşıyan kamyonların Afganistan’ın belli bölgelerinden güvenle geçebilmesi için, kamyonların sahibi şirketler yerel güvenlik şirketlerine para ödüyor. Yetkili bu güvenlik şirketlerinin Taliban'la ya da yerel isyancı liderlerle bağlantılı olduğunu söyledi.

Yetkili davanın detaylarının çok gizli tutulduğunu çünkü müfettişlerin hala bazı güvenlik şirketlerinin faaliyetlerini araştırdığını belirtti.

JERUSALEM POST: İsrail'in Washington büyükelçisi: "Ankara'nın yeni politikaları tarihi önem taşıyor"

İsrail'in Washington büyükelçisi Michael Oren, Türkiye'nin yönünün değişimini ve Ortadoğu'ya dönüşünü tarihi boyutlarda bir olay olarak tanımladı ve sonuçların tam olarak ne olacağını kimsenin bilmediğini söyledi.

Jerusalem Post'a konuşan Oren, ABD Temsilciler Meclisi'nde Türkiye'yle ilgili "derinleşen bir huzursuzluk" ve "rahatsızlık" olduğunu söyledi.

Ortadoğu konusunda iki kitap yazmış bir tarihçi olan Oren, "Bir değişim denizinde yaşıyoruz. Türkiye'nin yönündeki değişim tarihi boyutlarda bir olaydır. Türkiye'nin 90 yılsan sonra Ortadoğu'ya dönmesi çok büyük bir olay ve kimse sonuçların ne olacağını bilmiyor" dedi.

Bunun yanı sıra Barack Obama'nın başkan seçilmesinin de bu değişim denizini büyüttüğünü söyleyen Oren, Obama'nın ABD'nin dış politikasını değiştirmeye kararlı olduğunun altını çizdi.

ARAB NEWS: "1001 İcat" İstanbul'a geliyor

İstanbul'un bu yılsonlarında Abdul Latif Jameel Vakfı'nın desteklediği 1001 İcat sergisine ev sahipliği yapacağı duyuruldu. Türkiye'nin Londra Büyükelçiliği'nden Kerem Kıratlı da haberi doğruladı.

Londra'nın en başarılı sergisi olarak görülen 1001 İcat şimdiden 300 bin kişi tarafından ziyaret edildi. Serginin 30 Haziran'da kapandıktan sonra İstanbul'dan başlayarak büyük bir turne yapacağı belirtildi.

Bilim, Teknoloji ve Medeniyet Vakfı'nın düzenlediği sergi, Müslüman dünyasının yedinci yüzyıldan bu yana dünyaya kazandırdığı bir dizi sıra dışı bilimsel ve teknolojik gelişmeyi ziyaretçilere sunuyor.

21 Ocak'ta açılan sergi gençleri bilime yönlendirmeyi amaçlıyor.

BLOOMBERG: "Lehman, üç kere Barclays'e teklif götürdü"

Barclays Plc Başkanı, Lehman Brothers Başkanı Richard Fuld'ın en az üç kez Barclays'e teklif götürüp, şirketi satın almayı isteyip istemediklerini sorduğunu açıkladı.

ABD İflas Mahkemesi'nde dün görülen davada Barclays'in şirket ve yatırım bankacılığı operasyonlarını sürdüren Robert Diamond, "Piyasalar sıkıntıdaydı bizim için önemli olan şey de kriz anında fiyattı" dedi.

Diamond, "Bear Stearns tahvil şirketleri için göreceli olarak düşük bir bedelle kurtarıldı" derken Barclays için tek önemli olan şeyin anlaşmanın doğru değeri olduğunu ifade etti.

Diamond'a Lehman'ın avukatı tarafından defalarca Barclays'in Lehman'ın borcunu sadece "kriz fiyatı"yla alacağının gerçek olup olmadığı soruldu.