Dubai’den Türk sanatına 437 bin dolar

Güncelleme Tarihi:

Dubai’den Türk sanatına 437 bin dolar
Oluşturulma Tarihi: Ekim 28, 2011 00:00

DÜNYANIN önde gelen müzayede evi Christie’s’in 25-26 Ekim tarihlerinde Dubai’de gerçekleştirdiği müzayedede 13 Türk sanatçının eseri satışa çıktı.

Haberin Devamı

Toplamda 7.3 milyon dolarlık satışın gerçekleştiği müzayedede, Türk sanatçıların eserleri 437 bin 375 dolara alıcı buldu. Türkler arasında en pahalı eser, Azede Köker’e aitti. Sanatçının Elma adlı tablosu 122 bin 500 dolara satıldı..
Christie’s Ortadoğu Satış Başkanı Eda Kahele Arguen, Türk sanatçıların eserlerinin tümünün satılmasının sevindirici olduğuna işaret etti ve “Türk sanatçılara ait eserlerin tümünün yabancılar tarafından satın alınması, Türk sanatına karşı gittikçe artan bir uluslararası ilginin olduğunun göstergesi” yorumunu yaptı.
Müzayedede Azade Köker’in ‘Elma’sı 122 bin 500 dolar, Ahmet Elhan’ın ‘Eski Cami III’ adlı eseri 80 bin 500 dolar, Ansen’in ‘Şölen’i 62 bin 500 dolar, Murat Germen’in ‘Muta-morfoz’ adlı fotoğrafı 50 bin dolar, Gülay Semercioğlu’nun ‘Işığı Ören Soyutlamalar’ adlı çalışması ise 37 bin 500 dolardan alıcı buldu.
Müzeyedenin ikinci bölümünde eseri satılan Türk sanatçılar ise şunlar: Seda Hepsev (15 bin dolar), Serkan Adin (15 bin dolar), Gülin Hayat Tokdemir (12 bin 500 dolar), Ekin Saçlıoğlu (11 bin 250 dolar), Nazif Topçuoğlu (10 bin dolar), Burçak Bingöl (8 bin 125 dolar), Fırat Neziroğlu (5 bin dolar) ile Ferhat Deniz (7 bin 500 dolar).

122 bin 500 dolarlık elma

Haberin Devamı

Azade Köker-‘Elma’. Eser, Adem ile Havva’nın cennetten kovuluşunu ve günahı simgeleyen elmanın günümüzde genetiği ile oynanmış bir meyve haline gelerek insanoğlunun çağdaş günahlarıyla kendisini nasıl dünyadan kopardığını yansıtıyor.

İki Picasso tablosu Sırbistan’da bulundu

ÜÇ yıl önce İsviçre’nin Zürih kenti yakınlarındaki Pfaeffikon kasabasında düzenlenen bir sergide çalınan iki Picasso tablosu Sırbistan’da bulundu. Sırbistan İçişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, ünlü İspanyol ressamın 1962 tarihli ‘Tete de Cheval’ (At başı) ve 1944 tarihli ‘Verre et Pichet’ (Bardak ve Sürahi) tablolarının Belgrad’da bulunduğu duyurdu ancak kimler tarafından çalındığı veya tabloların durumu hakkında bilgi vermedi. Sırbistan basını milyonlarca Euro değerindeki tabloların çalınması olayına ilişkin tutuklama olmadığını, olayın hâlâ araştırıldığını yazdı. İsviçre polisi Almanya’nın Honnover kentindeki Sperengel Müzesi’ne ait tabloların bulunması için Sırbistan polisi ile işbirliği yapıyordu. m DIŞ HABERLER

Haberin Devamı

Rembrandt’a LED aydınlığı geldi

17’nci yüzyılın en büyük ressamlarından Rembrandt’ın başyapıtı ‘Gece Devriyesi’ özel bir aydınlatma ile ‘Gündüz Devriyesi’ gibi oldu. Amsterdam’daki Rijksmuseum’da sergilenen tablo, Phillips firmasının geliştirdiği gün ışığına çok yakın bir LED aydınlatma sistemi sayesinde en ince detayına kadar izlenebilir hale geldi. Hatta resimde daha önce siluet halinde görülen bazı karakterler belirgin biçimde ortaya çıktı. Rembrandt Harmenszoon van Rijn bu resmi Amsterdamlı bir polis müdürü için yapmış ve “Frans Banning Cocq’ın Bölüğü” adını vermişti. Ancak üzerine kalın ve koyu vernik sürülen resim zamanla iyice karardığından ‘Gece Devriyesi’ olarak anılıyor. m DIŞ HABERLER

Sanat için doğurdu

Haberin Devamı

DIŞ HABERLER SERVİSİ
ABD’li kadın çağdaş sanatçı Marni Kotak, bir sanat galerisinde doğurdu. Sanat performansı olarak gerçekleştirilen bu sıra dışı doğuma yaklaşık yirmi kişi tanıklık etti. Sanatçı Kotak, ‘Ajax’ adını verdiği bebeğin doğumunu bir performans olarak gerçekleştirmesini, “Bu, sanatsal üretimin en yüksek formu” diyerek açıkladı. 36 yaşındaki sanatçı, ‘Ajax’ bebeği, Brooklyn’de, okyanus mavisi duvarları olan ve üzeri fotoğraf baskısı yastıklarla donatılmış Microscope Sanat Galerisi’nde dünyaya getirdi.
Bu şaşırtıcı sanatsal performansa ilişkin olarak medyaya şimdilik hiçbir fotoğraf sızdırılmıyor. Ancak galeri, doğum anını belgeleyen bir görüntü kaydını ilerleyen tarihlerde sanatseverlere sunacak. Marni Kotak, doğumdan önce yaptığı açıklamada, “Çocuğa, bu galeride doğmasını açıklamak için vereceğimiz mesaj şu olacak: Sanatçılar olarak biz, galerileri kutsal mekânlarımız olarak görüyoruz ve bu yaptığımızla, dünyaya ve çocuğumuza, onun hayatının değerli bir sanat eseri olduğunu söylüyoruz” diye konuştu.

Haberin Devamı

Roma Film Festivali başladı

Reha ERUS / ROMA
ROMA Film Festivali’nin bu yıl düzenlenen altıncısı Fransız yönetmen Luc Besson’un ‘The Lady’ filminin yarışma dışı gösterimiyle başladı. 1991 Nobel Barış Ödülü sahibi Myanmarlı muhalif lider Aung San Suu Kyi’nin yaşam öyküsünü anlatan filmde başrolü Malezyalı yıldız Michelle Yeoh oynuyor. Hiçbir Türk filminin katılmadığı festivalde ‘Marcus Aurelius’ ödülü Amerikalı aktör Richard Gere’e verilecek. 12 filmin yarışacağı festivalde Fred Schepisi’nin ‘The Eye of the Storm’, Leander Haussmann’ın ‘Hotel Lux’, Taya Wexler’ın ‘Hysteria’ adlı filmleri favori olarak görülüyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!