Dr. Yanıt

Güncelleme Tarihi:

Dr. Yanıt
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 07, 2004 00:00

Alzheimer ile kafa travmaları iliÅŸkili mi?Soru: Kafa travmaları ile Alzheimer hastalığı arasında bir iliÅŸki var mı?Yanıt: Bilim adamları nihayet kafa yaralanmaları ile Alzheimer hastalığı arasında bir baÄŸlantı olduÄŸunu kanıtladı.Söz konusu araÅŸtırmanın sonuçları ‘Journal of Neuropathology and Experimental Neurology'' isimli nöroloji dergisinde yayınlandı. Doktorlar bu yazıdan hareketle, araç kullanırken emniyet kemeri takmayanları ve boks gibi kafa travması riski doÄŸuran sporlarla uÄŸraÅŸanları uyarıyor.Pennssylvania Ä°niversitesi'nden bir grup araÅŸtırmacının gerçekleÅŸtirdiÄŸi çalışmada denek olarak domuzlarlardan yararlanıldı. Anestezi altında bu domuzların kafalarına, araba kazasında yaralanmışcasına, zarar verildi. Bu tür bir yaralanma sinir liflerinin uzamasına ve kopmasına yol açarken, vücutta acı neticesinde A-beta adı verilen bir madde açığa çıktı. ışte bu A-beta Alzheimer'a zemin hazırlıyor.Ãœniversitenin nöroÅŸirürji uzmanlarından Douglas Smith bu konuda ÅŸunları söylüyor: ‘Genetik faktörlerin yanısıra kafa yaralanmaları da Alzheimer'a davetiye çıkartır. Genetik olarak Alzheimer hastalığına yakalanma eÄŸilimi olanların kafalarını hedef alan bir yaralanma hastalık riskinin büyük ölçüde arttırır. Bu kiÅŸilerin kafalarına zarar verebilecek sporlardan kaçınmaları gerekir. Beyin bir kez hasar gördüyse yapılacak fazla bir ÅŸey yoktur. Åžu anda önereceÄŸimiz tek ÅŸey önlem almaktır. Bu nedenle emniyet kemerini kullanmayı ihmal etmeyelim.''Alkol neden susatır?Soru: Alkol niçin susatır? Alkolden kaynaklanan susuzluÄŸu gidermek için ne kadar su içmek gerekir?Yanıt: Vücudun su dengesi böbrekler üzerinden saÄŸlanır. Sepisifik olarak su dengesi vasopressin hormonu (hipofiz arka lobundan çıkan bir hormon olup kan basıncını yükseltir), ya da antidiüretik hormonun (ADH) kontrolu altındadır. Bu hormon, suyun idrardan yeniden emilimini saÄŸlarken, üretilen idrarın miktarını azaltır.Alkol, hipofiz bezinin ADH salgılamasını engeller. Dolayısıyla su idrardan yeniden emilmediÄŸi için idrar miktarı yüksektir. Bu su kaybı yeterli miktarda su içilerek telafi edilemezse, susama olgusu ortaya çıkar. Bu durumda bir ünite alkol (ıngiliz hükümetinin önerisine göre bir ünite alkol 125 mililitre ÅŸarap kadehi veya yarım litrelik bira bardağıdır) ortalama bir insan üzerinde standart bir etki yaratır. Ancak bu etkinin süresi alkolün mideye inme süresine veya alkolün metabolize olma hızına baÄŸlıdır. Ayrıca bu etki kiÅŸiden kiÅŸiye deÄŸiÅŸir. Bu baÄŸlamda karaciÄŸerin ne denli saÄŸlıklı çalıştığı ve tüketim hızı önemlidir.Su kaybının derecesi idrar ile yitirilen sıvıya ve içilen su miktarına göre deÄŸiÅŸir. Böylece içilen su miktarı ile su kaybı ters orantılıdır. Bir gece önce içilen içkinin etkisinin ertesi sabah baÅŸ aÄŸrısı, mide rahatsızlığı ve sersemlik olarak kendini belli etmesi herkesin malumudur. Bunun nedenlerinin başında su kaybı gelir. Dolayısıyla ‘akÅŸamdan kalma’ olarak tanımlanan tatsız durumu yaÅŸamamak için gece yatarken en az yarım litre su içmekte fayda vardır.Homer Smith (Böbrek konusunda yazdığı tıp kitabı ile tanınır) 1 mililitre etanolün ADH üzerindeki baskılama miktarının, idrarda ek olarak 10 mililitre su kaybına eÅŸit olduÄŸunu belirtiyor. Bu hesaplamadan yola çıkarsak, cin ve tonik karışımında, eÄŸer cinin oranı yüzde 9 civarında ise böbrekler, su dengesi söz konusu olduÄŸunda, normal iÅŸlevini sürdürür. EÄŸer ÅŸarap içerseniz, alkol miktarı yüzde 9'un üzerinde olduÄŸu için susuzluk hissi ortaya çıkar. Biralardaki alkol oranı çoÄŸunlukla yüzde 5 oranında olduÄŸu için susuzluk olgusu söz konusu deÄŸildir. Gecenin ilerleyen saatlerinde viski içerseniz, geceleyin uykunuzdan uyanıp su içme ihtiyacı duyabilirsiniz.En ÅŸiddetli horlama ne kadardır?Soru: En ÅŸiddetli horlama ne kadar? Horlamanın nedenleri, belirtileri ve çözümleri nedir?Yanıt: Bugüne dek kaydedilen en ÅŸiddetli horlama 63 desibeldir; 85 desibelde horlayan bir kimse, eÄŸer yatağında karısı veya sevgilisi varsa, onda kalıcı sağırlık meydana getirebilir. Hareket halindeki bir trenin çıkarttığı sese eÅŸit olan bu ses, pek çok evliliÄŸin çökmesine yol açacak kadar önemli bir sorundur.Son yapılan bir araÅŸtırma, insanların yüzde 80'inin hemen hemen her gece horladığını, geriye kalan yüzde 20'nin ise arada sırada horladığını iddia ediyor. Horlama ağır bir akÅŸam yemeÄŸinden sonra veya soÄŸuk algınlığı sırasında daha da artar. Ancak kabul edilen oran insanların yüzde 45'inin arada sırada horladığı yönündedir; erkeklerin horlama sıklığı kadınlara göre 4 misli fazladır. Ve orta yaÅŸ kuÅŸağındaki 4 erkekten biri düzenli olarak horlar. Horlama yalnızca eÅŸleri rahatsız eden bir durum deÄŸil, kiÅŸinin kendi saÄŸlığını tehdit eden uzun vadeli bir rahatsızlıktır. Horlamanın en tehlikeli olduÄŸu durum ‘uyku apnesi’ denilen hastalıktır.Uyku apnesinde kiÅŸi giderek artan bir ÅŸiddette horlarken, dilin arkasındaki kasların yıkımı sonucu bir iki saniye soluk alamaz. Normal solunuma geri dönerken hasta birkaç saniye için uyanır. Uyku apnesi kalp-damar hastalıkları riskini arttırırken, bir sonraki günün verimini düşürür. Trafik kazalarının nedenleriyle ilgili araÅŸtırmalar, sürücü hatasından kaynaklanan kazaların beÅŸte birini, direksiyon başında uyuklayan sürücülere baÄŸlıyor.Horlamanın yol açtığı rahatsızlıklardan kurtulmak isteyenler ve bu kiÅŸilerin eÅŸleri tedavi için uyku merkezlerine ve uzmanlara baÅŸvurmalıdır. Saygın tıp dergisi Lancet'tte yayınlanan bir yazıya göre uyku apnesi, hastanın uyku sırasında bir maske takmasıyla önlenebiliyor. Bu maske hastaya sürekli pozitif, hava basıncı veriyor. Maske hastanın uyanmadan, uykusunu normal olarak almasını saÄŸlıyor. Daha hafif vakalarda pijamanın içine yerleÅŸtirilen tenis topu, burun deliklerini açan cihazlar gibi anti-horlama cihazları kullanılabilir.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!