‘Domuz gribi aşısı olun’

Güncelleme Tarihi:

‘Domuz gribi aşısı olun’
Oluşturulma Tarihi: Aralık 04, 2009 15:24

İZMİR Tabip Odası, zaman zaman mahkemelik olduğu Sağlık Bakanlığı ile ilk kez ‘domuz gribi aşısı’ konusunda uzlaştı.

Haberin Devamı


Bakan Prof. Dr. Recep Akdağ'ın domuz gribi aşısı yaptırılması konusunda haklı bulan İzmir Tabip Odası yönetimi, aşı olmayacağını açıklayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a da seslendi, “Risk grubundasınız. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu'nun önerileri doğrultusunda domuz gribi aşısı yaptırınız. Topluma örnek olunuz ve yaşattığınız karmaşaya son veriniz” önerisinde bulundu.

İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Uzm. Dr. Mete Güzelant, yönetim kurulu üyesi Uzm. Dr. Zehra Mete'nin de katıldığı basın toplantısında domuz gribinin, tüm dünyada ortaya çıkan ve büyük bir insan nüfusunu etkilemesi beklenen bir salgın hastalık olduğunu hatırlattı. Genel olarak hafif seyretse de çok yaygın olması dolayısıyla ölen sayısının buna bağlı olarak yüksek olmasının beklendiğini kaydeden Güzelant, ülkemizde ölüm sayısının 250'ye yaklaştığına dikkat çekti. Aralık ve Ocak aylarında hastalığın zirve yapma olasılığının bulunduğunu, buna bağlı olarak hastalanma ve ölüm olgularının çok daha fazla görülebileceğini belirten Uzm. Dr. Güzelant, anne babalara çocuklarını aşılatmaları uyarısında bulundu. Uzm. Dr. Güzelant, şöyle konuştu:

“Hastalıktan korunmanın en önemli yöntemi aşı olmaktır. Bu sayede hastalığa karşı direnç kazanılacak, hastalığın yayılmasının ve mutasyonunun önüne geçilebilecektir. Aşılanma, güvenliği kanıtlanmış, ucuz ve etkili bir yöntemdir. Aşı sayesinde kızamık, çocuk felci, çiçek, tetanoz, difteri, boğmaca, hepatit vb. ile mücadelede büyük başarılar kazanılmıştır. Olay ciddidir. Ancak olayın ciddiyetine ve yürütülen bunca kampanyaya rağmen aşılama oranları çok düşüktür. Bu başarısızlığın nedenleri mutlaka iyi değerlendirilmelidir. Görüldüğü kadarıyla esas sorun bir bütün olarak hükümetin kampanyadaki başarısızlığı ve yönetsel zaafiyetidir. Ülkemizdeki birinci sağlık otoritesi Sağlık Bakanlığı'dır. Sağlık Bakanı, Dünya Sağlık Örgütü ve bilimsel danışma kurulunun önerileri doğrultusunda kamuoyunu ikna etmek için kampanya sürdürmeye çalışırken, en büyük darbeyi hükümet başkanından, Başbakan Tayyip Erdoğan'dan yemiştir. Sayın Başbakan, en sorumlu durumda olması ve kampanyaya sahip çıkması gerekirken, açıklaması ve üslubuyla Sağlık Bakanı'nı çok zor durumda bırakmıştır. Sayın Sağlık Bakanı'ın bu üslup karşısındaki tutumunu kamuoyunun değerlendirmesine bırakıyoruz. Ancak Sayın Başbakanın tutumu, kendisinin de bilgi sahibi olmadığı, birçok söylentinin yayıldığı ve yurttaşlarımızın kafasının da karışık olduğu bir ortamda sürdürülen çabaları yerle bir etmiştir.”

Hastalığın ve aşının domuzla hiçbir ilişkisi yoktur

İnsanların, “Başbakan ve ailesi bile aşı olmuyorsa bildiği bir şeyler vardır” düşüncesiyle aşı olacaksa da olmaktan vazgeçtiğini, bebeklerini ve çocuklarını da aşılatmadığını hatırlatan Uzm. Güzelant, bunların ardından bakanların birbirlerine zıt açıklamalarının toplumu iyice karmaşaya sürüklediğini söyledi. Uzm. Dr. Güzelant, adında “domuz” kelimesi geçtiği için dini gerekçelerle aşı olmayan yurttaşlar olduğunu duyduklarını belirterek şunları söyledi:

“Bu çok yanlış bir bilgidir. Bakanlar Kurulu'nda böyle düşünenler var mıdır, bilmiyoruz. Ancak varsa durum vahim demektir. Hastalığın ve aşının domuzla hiçbir ilişkisi yoktur. Her türlü olanak kullanılarak halkın bilinçlendirilmesi ve aşılanması sağlanmalıdır. Basamaklı tanı ve tedavi hizmeti iyi örgütlenmeli, sağlık ocaklarına ve aile hekimlerine bilgi ve lojistik destek sağlanmalıdır. Her şeyden önce de, Sayın Başbakan ve hükümet üyeleri, bilime ve bilimsel tutuma hürmet eden bir tutum almalıdır. Bizler, Sayın Başbakanı ve Bakanları, yurttaşlarımızdaki güven bunalımını gidermek için aşı olmaya çağırıyoruz. Yoksa, yaratılan karmaşa nedeniyle, -düşünmek bile istemeyiz- pandemi sonucu, özellikle bebek ve çocuk ölümlerinin artmasının sorumluluğunun altında, bu hükümetin tümü kalacaktır.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!