Doktorası İstanbul

Güncelleme Tarihi:

Doktorası İstanbul
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 24, 1998 00:00

Haberin Devamı

ANAP'ın yerel yönetimlerde deneyimli İstanbul Milletvekili Ali Talip Özdemir, İstanbul'la yatıp, İstanbul'la kalkıyor. ‘‘İstanbul'un tahammülü yok. Kumar oynayamayız’’ diyen Özdemir, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanları'nın en az önlerindeki 50 yılı düşünerek hizmet yapmaları gerektiğini söylüyor. İstanbul Üniversitesi Coğrafya Enstitüsü'nde İstanbul üzerine doktora yapan Makine Mühendisi Özdemir, ‘‘Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday mısınız?’’ sorusuna ‘‘Partim bilir’’ karşılığını veriyor.

ANAP İstanbul Milletvekili Ali Talip Özdemir, Büyükşehir Belediye Başkanlığı konusunda kararı partisine bırakıyor, ama belli ki ‘ateşten gömlek’ dediği bu makama gelirse, neler yapacağını şimdiden planlıyor. Projelerini hazırlıyor, teşkilatla buluşuyor, ‘kent kırsal’ı deyimini uygun gördüğü varoşlara gidip, İstanbullularla birebir konuşuyor, sivil toplum örgütleriyle sık sık görüşüyor.

Vizeye hayır

Özdemir, İstanbul'a vizeye sıcak bakmıyor. ‘‘Eğer siz, zor durumdaki insanlara, bir şehri ‘taşı toprağı altın’ diye tanıtırsanız, tabii gelirler’’ diyor. Onun kente göçü engelleme önerisi, gelecek olanlara ‘İstanbul'da yaşamanın bir bedeli var’ mesajını iletmek. ‘‘Kente gelmek isteyen gelsin, ama burada yaşamanın bedeli olduğunu da bilsin’’ diyor. Buna yönelik projesini ise ileride açıklamak üzere kendisine saklıyor.

Çevre envanteri

Çevre Bakanlığı'nın kuruluşu sırasında aktif olarak çalışan ve Türkiye'nin ilk Çevre Bakanı olan Özdemir, İstanbul'un bütün problemlerinin ‘Çevre envanteri’ olmamasından kaynaklandığını söylüyor. Etiler'de eşinin babasına ait evin balkonundan İstanbul Boğazı'na bakarak, ‘‘Boğazı korumak gerekli. Ama bu sadece İstanbul'da önlem almak’’la olmaz diyen Özdemir, Tuna yoluyla Karadeniz'den gelen pisliklerin ve arıtılmadan Boğaza karışan kanalizasyonun önüne geçilmemesi halinde, Boğaziçi'nde hayat kalmayacağını belirtiyor. Projelerinden biri de 1999'da birebir görüntü verecek uydu sistemi sayesinde, İstanbul'un her yerini, her an bilgisayardan denetim altında tutmak. Böylece, bir dal kırılsa, bir gemi sintine boşaltsa, hemen görülebileceğini ve önlem alınacağını anlatıyor.

Konyalı bir ailenin 12 çocuğundan biri olduğunu belirten Özdemir, yaşadığı zorluklar nedeniyle, bir boğaz eksilsin diye, annesinin kendisini Sümerbank'ta çalışan babasının yanına yemeğe gönderdiğini anlatırken, gözleri uzaklara dalıp gidiyor. Fabrikaya gittiği günlerde, mühendislere çok özendiğini de belirtiyor. Bir gün fabrika bekçisi ‘Ali Dayı’nın kendisini içeriye almamasına çok içerleyen Özdemir, yıllar sonra aynı fabrikanın kapısından genç bir makine mühendisi olarak giriyor. Genç mühendis, Ali Dayı'ya içeri alınmayıp, kapıda ağladığı günleri anlattıkça ‘‘Sus beyim, hatırlatma ne olur’’ diyor bekçi.

Genç politikacı

1953 doğumlu Ali Talip Özdemir, genç yaşta politikaya atılıyor ve 1980 öncesi, Konya Ereğli'de AP'den belediye başkanı oluyor. 1980 sonrasında da aynı ilçede ANAP adayı olarak, belediye başkanlığını kazanıyor. Sonrası çok hızlı gelişiyor. Özal'ın Genel Başkanlığı sırasında, 1987 seçimlerinde Konya milletvekili seçiliyor, ANAP'ın en genç Genel Başkan Yardımcısı oluyor ve bu makamda da belediye başkanlığında başlattığı çevre çalışmalarını sürdürüyor. Önce Devlet Bakanlığı yapıyor. Ardından kuruluş çalışmasını yürüttüğü Çevre Bakanlığı'nın başına getiriliyor.

Özdemir, daha sonra yine yerel yönetimlere dönüyor. 1991 yılında Bakırköy Belediye Başkanı seçiliyor. Belediye başkanlığı döneminde, kamuoyu anketlerinde art arda ‘en başarılı belediye başkanı’ seçilen Özdemir, 1995 seçimlerinde aynı bölgede oyların yüzde 50'sini alarak, TBMM'ye giriyor.

Ali Talip Özdemir, aday olacağını söylemiyor. Söylemiyor, ama ısrarlı sorularımıza karşılık şunları da anlatmadan edemiyor: ‘‘Bu çok onurlu, çok heyecan verici bir görev. Teklif edilirse, hiç mütevazi değilim. Bu işi iyi yaparım. Ben hizmet etmekten mutluluk duyuyorum. Benim çalışmalarımda, hırsızlığa, yolsuzluğa yer yok. Bu konuda hiç kimse, hiç bir iddia ortaya koyamaz. Kimseyle kavgam yok. Ama İstanbul'da yıllardır yapılan, günü kurtarmak. Belediyecilikte buna ‘cila çalışması’ denir. İstanbul için endişeleniyorum. Çocuklarımız bu şehirde yaşayacak. İstanbul zor bir şehir, ama imkansız değil.’’

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan'ın mahkum edilmesine yönelik kararı da doğru bulmuyor Özdemir ve ‘‘Onu, hatalarını ortaya koyup, doğruları tespit ederek yenmeliyiz’’ diyor.

Özdemir, elindeki projeleri sakladığı gibi, Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik bazı suçların dosyalarını da bir sır gibi saklıyor. Kendisi ya da bir başkası, bu sırlar, partisinin adayına yardımcı olmak için kullanılacak. Özdemir, DYP İstanbul İl Başkanı Celal Adan'ın kendisine aday olması teklifinde bulunduğunu hatırlatınca da ‘‘Ben ANAP'ın kurucularındanım. Mümkün mü başka bir partiden aday olmam?’’ diye soruyor sadece.

Haberin Devamı

İşlerinin yoğunluğu nedeniyle ailesinden sık sık ayrı kalan Ali Talip Özdemir, çok sevdiği piyanosunu da artık çalamıyor. Sadece Ankara'da bazı geceler, ailesinin özlemiyle efkarlanınca, bağlamasına sarılıveriyor. Bir de uğurum dediği ve ucunda bir Maaşallah'la kimin verdiğini bile hatırlamadığı iki anahtarı boynundan hiç eksik etmiyor.




Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!