Doğa tutkunlarına ''dağ hastalığı'' uyarısı

Güncelleme Tarihi:

Doğa tutkunlarına dağ hastalığı uyarısı
OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 01, 2003 11:04

İstanbul Üniversitesi (İÜ) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, doğa yolculuklarının, verdiği keyfin yanı sıra, insan sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olduğuna değinerek, çıkılan yüksekliğin seviyesine, çıkış hızına ve yükseklikte kalma süresine göre çeşitli hastalıklar meydana gelebildiğini söyledi.

Haberin Devamı

Prof. Dr. Küçükusta, daÄŸlar ve yaylaların, temiz hava, sessizlik ve doÄŸal güzellikleriyle insanlarıÂmıknatıs gibi çektiÄŸini belirterek, bu tür yolculukların tadına varabilmek ve saÄŸlık sorunlarıyla karşılaÅŸmamak için dikkat edilmesi gereken noktalar bulunduÄŸunu kaydetti.Â

 

DoÄŸa yolculuklarının saÄŸlık üzerindeki etkilerine deÄŸinen Prof. Dr. Küçükusta, ''Çıkılan yüksekliÄŸin seviyesine, çıkış hızına ve yükseklikte kalma süresine göre çeÅŸitli daÄŸ hastalıkları oluÅŸur. Ä°nsanların bu hastalıklara olan yatkınlıkları çok farklıdır. Bazı araÅŸtırmalar, bu yatkınlığın genetik olduÄŸunu ve kiÅŸinin fiziksel özellikleri ya da antrenman durumu ile ilgili olmadığını ortaya koymuÅŸtur'' dedi.Â

Haberin Devamı

   Â

''DAÄž SARHOÅžLUÄžU''

   Â

Yükseklikle ilgili rahatsızlığı olanlarda riskin daha fazla olduÄŸunu kaydeden Prof. Dr. Küçükusta, ÅŸunları söyledi:Â

 

''DaÄŸ hastalıklarının en hafifi daÄŸ tutmasıdır. Ağır durumlarda ölümlere neden olabilen akciÄŸer ödemi de geliÅŸebilmektedir. DaÄŸ hastalığı, halk arasında 'daÄŸ tutması' veya 'daÄŸ sarhoÅŸluÄŸu' isimleriyle bilinir.Â

 

Hastalığın belirtileri, alkol kullananların çok iyi bildikleri 'akÅŸamdan kalma' haline benzer. 1200 metrenin üzerindeki irtifalarda bile görülmesi mümkündür. Ama asıl hızlı olarak 2 bin 500 metrenin üzerine çıkışlarda rastlanan bir durumdur. Belirtiler çıkıştan 6-12 saat sonra ortaya çıkar.''Â

 

Prof. Dr. Küçükusta, yükseklere çıkanların genellikle kendilerini dinç ve iyi hissettiklerini, ancak saatler sonra durgunluk ve keyifsizliÄŸin baÅŸlayabildiÄŸini belirterek, hastalığın belirtileri arasında, ÅŸiddetli baÅŸ aÄŸrısı, iÅŸtahsızlık, baÅŸ dönmesi, göğüste sıkıntı hissi, bulantı, uykusuzluk ve idrarda azalmanın bulunduÄŸunu kaydetti.Â

Haberin Devamı

   Â

ÖNLEMLER VE TEDAVİ

   Â

Hastalığın tedavisinde erken tanının çok önemli olduÄŸunu belirten Prof. Dr. Küçükusta, ''Hafif belirti gösterenler 300 metre, daha ağır belirti gösterenler ise 1000 metre aÅŸağıya indirilmekle düzelirler. Varsa oksijen tedavisi de etkili olur. Aspirin baÅŸ aÄŸrısı için yararlıdır. Buna karşılık sinir sistemini yatıştırıcı, uyku ilaçları ve alkol kesinlikle sakıncalıdır'' dedi.Â

 

Prof. Dr. Küçükusta, yüksek irtifalara çıkan kiÅŸilerde hastalık belirtilerinin görülmesi halinde, tırmanışa belirli bir süre ara verilmesi ve hastanın bir doktor tarafından muayenesinin, telafisi zordurumların ortaya çıkmasının önlenmesi açısından önemli olduÄŸunu vurguladı.Â

Haberin Devamı

 

Hastalığa karşı önerilerini sıralayan Prof. Dr. Küçükusta, şöyle devam etti:Â

 

''Belirtileri gösteren hastalar asla uyumamalıdır ve ÅŸikayetleri tamamen geçmeden asla yükseklere çıkmamalıdır. Özellikle hipertansiyon, damar sertliÄŸi ile astım, kronik bronÅŸit, amfizen gibi akciÄŸer rahatsızlığı olanların, böbrek ve ÅŸeker hastaları ile yaÅŸlıların daha dikkatli olmaları, böyle seyahatlerden önce doktorlarına danışmaları gerekir.Â

 

Araştırmalara göre, dağ hastalıklarına bağlı ölümler, gruplar halinde dağa çıkanlarda daha sık görülmektedir. Çünkü insanlar bazı belirtileri hissetseler bile, bunları başkalarını rahatsız etmemek için saklarlar. Ayrıca da, grubun yolculuk planının aksaması istenmez.'' 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!