Dil kirliği: Kebapçı, "Kebapchi" oldu

Güncelleme Tarihi:

Dil kirliği: Kebapçı, Kebapchi oldu
Oluşturulma Tarihi: Aralık 17, 2000 00:00

Yabancı kaynaklı kelimelerin dilimize girişiyle birlikte, Türkçe kelimelerin kullanımının azalmaya başladığıve kullanımdan düşen her Türkçe kelimenin, kültürümüzden de bir parçayı alıp götürdüğü belirtildi.

Ülkemizde, her geçen gün ağırlık kazanan yabancı kökenli kelime kullanımı, büyük kentlerin yanı sıra kırsal alanlarda da görülmeye başlandı.

Adana'da ise Türkçe'nin kullanımı daha ilginç bir boyut kazandı. Yeni açılan bir alış-veriş merkezinde yer alan dükkanların girişindekilevhalar herkesi şaşkına çeviriyor. Burada, yemiş ''yemish'', kebapçı ''kebabchi'', şalgam ise ''shalgam'' oldu.

Çukurova Üniversitesi Fen-Edebiylat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın, Türkçe'ye son yıllarda Batı dillerinden,özellikle de İngilizceden bir kelime akını olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Akalın, günümüzde yabancı kaynaklı kelime kullanmanın birözenti haline geldiğini, günlük hayatta çarşıda, pazarda, radyoda, televizyonda, basında, okulda, sporda kısacası her yerde yabancı kaynaklı kelimelerin artık bilinçsizce kullanıldığını bildirdi.

''BAYBAY, ÇAAV, ÇÜÜS''

Prof. Dr. Akalın, güle güle, Allahaısmarladık, hoşçakalın, sağlıcakla kalın yerine kullanılan ''baybay, çaav, çüüs'' gibi kelimelerin özellikle genç nesil arasında sıkça kullanıldığına dikkat çekerek, ''İş bununla da kalmadı, son zamanlarda ünlemlerimiz de değişti. Artık hayret verici bir durum karşısında (vaouv) diye sesleniliyor'' dedi.

Bazı kelimelerin de ülkemize teknoloji ile birlikte girdiğini ifadeeden Prof. Dr. Akalın, şöyle konuştu:

''Air-conditioner, disket, faks, kamera, kompakt disk, monitör, printer, walkman bunlardan bazıları. Dilimizin tabii gelişmesi içerisinde bu aletlerin çok az bir kısmına karşılık bulunabilmiştir.

Türkçemizde dönüşüm, değişim, kabuk değiştirme gibi güzel kelimelerdururken ''transformasyon'', uzlaşma varken ''konsensus'', üçleme varken ''hat-trick'', engel varken ''handikap'', gerginlik varken ''stres'', düzeltme, yenileme gibi ince anlam özelliklerine sahip kelimelerimiz varken ''revizyon'' kullanılmaya başlandı.''

KÜLTÜR YOK OLUYOR

Kullanımdan düşen her Türkçe kelimenin kültürümüzden bir parçayı dakoparıp götürdüğünü vurgulayan Prof. Dr. Akalın, ''Bir kelimeyi kaybetmemiz, bu kelimenin geçtiği bir deyimimizi, bir atasözümüzü, birbilmecemizi kaybetmek demektir'' dedi.

Yabancı kaynaklı kelimelerin yanlış anlamlarda da kullanıldığını belirten Akalın, şöyle devam etti:

''Dilimize Fransızcadan geçen promosyon (promotion) ilerleme, yükselme, artırma, çoğalma anlamlarındayken, dilimize adeta armağan kampanyası anlamıyla yerleşmiştir.

Öte yandan, sırf yabancı kaynaklı kelime kullanacağım diye okur yazar kişilerimiz bile yanlış kelime kullanmaktadır.''

TÜRK DİL KURUMU VE ÖNERİLER

Prof. Dr. Akalın, Türk Dil Kurumu'nun, dilimizi yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarma mücadelesi verdiğini, ancak yaptırım gücü bulunmadığını söyledi.

'Öncelikle toplum olarak ana dilimiz Türkçeye sahip çıkma bilincinin yerleştirilmesi gerekiyor'' diyen Prof. Dr. Akalın, şunlarıkaydetti:

''Ayrıca, işyeri adlarını belediyeler denetleyebilir. Belediyeler, işyeri açma izninin verilmesi sırasında Türkçe ad kullanmayan mağaza ve kuruluşlara izin vermemelidir.

Karaman, Afyon, Kastamonu, Kırşehir gibi pek çok il ve ilçe belediyesi, işyerlerinin tabelalarında ve reklam amaçlı ilanlarında Türkçe kökenli kelimeler kullanılması konusunda kararlar almışlardır. Türk Dil Kurumu da bu belediyelere onur belgesi vermiştir.''

Prof. Dr. Akalın, önlem alınmadığı takdirde, kullanılan her yabancı kökenlilerin Türkçe kökenli kelimenin unutulmasına yol açabileceğini belirterek, bu konuda herkesin üzerine düşen görevi yapması gerektiğini sözlerine ekledi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!