Derviş, devlet adamı değil

Güncelleme Tarihi:

Derviş, devlet adamı değil
Oluşturulma Tarihi: Ocak 13, 2002 02:08

Yıldızları bir türlü barışmayan Devlet Bahçeli ve Kemal Derviş arasındaki ipler yine gerildi. Partisinin MYK'sında konuşan Bahçeli, Derviş'in sık sık ‘bırakır giderim’ dediğini belirterek, ‘‘Bu anlayışını siyaset ve devlet adamlığıyla bağdaştırmakta zorluk çekerim’’ dedi.

MHP lideri ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, son olarak Bankacılık Yasası'nı olgunlaştırma çalışmaları sırasında karşı karşıya geldiği Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş'e dün sert çıktı. Bahçeli, Kemal Derviş'in sık sık ‘bırakır giderim’ dediğini belirterek, ‘‘Bu anlayışını siyaset ve devlet adamlığıyla bağdaştırmakta zorluk çekerim’’ dedi. Bahçeli, dün Dedeman Oteli'nde topladığı MHP Merkez Yürütme Kurulu'nda bir konuşma yaptı. Bahçeli, bir soru üzerine, gerçekleri ve yapılması gerekenleri ifade ederken ortaya çıkan anlaşmazlıkların sorun olarak ifade edilmemesi gerektiğini belirtti. Bahçeli, bu noktada Derviş ile ‘‘ülke yönetme anlayışları arasında büyük bir fark bulunduğunu’’ ifade etti. Bahçeli, konuşmasında özetle şu mesajları verdi:

SAADET ZİNCİRİ OLMASIN

Türkiye'de değişik zamanlarda ve özellikle son 10 yılda hükümet görevi üstlenen kişi ve kurumların, kriz sürecine ilişkin en ufak bir sorumluluk hissetmemelerini ve sürekli kriz üzerinden siyasi avantaj elde etme yarışında olmalarını gayrı ciddi ve doğrulardan uzak buluyoruz. Şayet önlem alınmaz, uzun vadeli hesaplarla hareket edilmezse, sürdürelemez borç ve faiz sarmalının giderek içinden çıkılmaz hale geleceğini kimse görmezden gelemez. Hükümetimiz, vatandaşların gözünü boyayıp bu kısır döngüye bağlı saadet zincirini sürdürmek yerine, ülkenin önünü açacak, bu sıkıntıları ortadan kaldıracak yapısal önlemleri geliştirme mücadelesi veriyor. Siyasi riski ve faturayı göğüslemekten kaçınan ve bu nedenle sürekli erteleyenler, aslında bütün bunların yapılıyor olmasından memnuniyet duymalılar.

BAĞCIYI DÖVÜYORLAR

Suistimale meydan vermeyecek bir yapı öngörüldü. Bankalarının kaynaklarını sadece kendi grup ortaklarına aktarması, sonra da buharlaştırmasının önüne geçildi. Finans sektörü yanında, küçük ve ortak ölçekli işletmelere, esnaf, sanatkar ve çiftçilere aktarılmak üzere 1.5 katrilyon liralık ek bir kaynak Ziraat ve Halk bankalarına aktarıldı. Bu kaynak sektör temsilcilerinin taleplerinin de üzerine çıktı. Kamu bankaları yöneticilerinin yargısal denetim dışına taşınması düşüncesi reddedildi. Dün, elde kaynak olmadığını bile bile ‘niye yapmıyorsunuz?’ diyenlerin bugün ‘niye bunları kurtarıyorsunuz?’ demeleri üzüm yemek değil bağcıyı dövmektir.


MYK’da söyledi


MHP Genel Başkanı, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, partisinin Dedeman Oteli'nde yapılan Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının açılışında ekonomik ve siyasi gelişmeleri değerlendirdi. Bahçeli, 11 Eylül'de ABD'ye yapılan saldırının ardından terörün gerçek yüzüne ilişkin bakış açısını daha sağlıklı bir yapıya taşımak için gayret eden Avrupa Birliği (AB) yönetiminin, aynı hassasiyeti Türkiye için de göstermesi gerektiğini söyledi.


Bankacılığa damgamızı vurduk


Sayın Kemal Derviş'in Hazine'de uzmanlarıyla hazırladığı Bankacılık Yasa Tasarısı, üç lidere danışılmadan IMF'ye verilen niyet mektubuna göre Plan-Bütçe Komisyonu'ndan geçirildi. Bu tasarı son olarak Liderler Zirvesi'ne gelince, Sayın Başbakan'ın ve Sayın Mesut Yılmaz'ın hiçbir itirazları olmadı. Ama biz, tek tek maddeler üzerinde uzmanlara danışarak, hazırladığımız metni masaya koyduk. Tasarının tüm maddelerinde düzeltmeler yapıldı. Sayın Başbakan'ın da takdiri ve oluru ile ertesi gün 8 önerge ile bu taleplerimizi tasarıya koydurduk ve yasa bizim vurduğumuz damgayla yasalaştı.''


Gördüğünüz gibi pasif değiliz


Bizi pasif olmakla suçlayanlar var. Biz, yerli yersiz konuşup, popülist deyimle masaya yumruk vurmuyoruz. Ama, hiçbir şekilde pasif değiliz. Yapıcı, uzlaşmacıyız. Hedefimiz, kararlılıkla hayata geçirilen yapısal dönüşüm projeleriyle ekonomik gelişmeyi tabii dengelerine kavuşturmak ve sürekli hale getirmek. Bu önlemler çerçevesinde belki kısa bir süre daha milletin karşısına çok iyi tablolarla çıkamayacağız. Bunun siyasi neticesine de katlanacağız. Hangi sonucu doğurursa doğursun Türkiye'nin ufku aydınlanmadan, sorunlar çözülmeden mücadeleye ara vermeyeceğiz.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!