Güncelleme Tarihi:
Denktaş, toplantı salonuna gelişinde, 'Denktaş nerede, biz oradayız', 'Kıbrıs Türktür, Türk kalacak' sloganları eşliğinde alkışlarla karşılandı. Denktaş`ın üzerine salondakiler tarafından çiçek yaprağı serpildi.
Törende konuşan Denktaş, geçmişte Ada`da barışın Türk hükümetinin çabaları ve Anadolu insanı ile Türk basınının desteği sayesinde sağlandığını söyledi. Barışı o dönemde Türkiye`nin kararlılığının getirdiğini ifade eden Denktaş, bugün görevlerinin Türkiye ile Yunanistan arasında yeniden barış köprüsü olabilecek bir ortaklığı yaratmak olduğunu dile getirdi. Denktaş, şöyle konuştu:
"Ama bu kez, ortaklığımız, kağıt üzerinde olmamalı, sağlama bağlanmalı ve egemenlik, toprak üzerinde olmalıdır dedik. Yıllarca bu tezi savunduk, savunmaya devam ediyoruz. Avrupa Birliği`nden ne istiyoruz? Avrupa Birliği`ne diyoruz ki; Rumlar`ı cesaretlendirme, bizimle uzlaşma yapabilmeleri için onlara doğru yolu göster. Doğru yol, hukuk yoludur. Doğru yol, anlaşmalarla ortaya çıkmış olan bir ortaklığı yıkanların gitmek istediği yol değildir. ş yoldur.
Onlara sorun; hangi anlaşma altında meşru hükümetsiniz? (1960 anlaşması) diyecekler. (O zaman KKTC ile eşitsiniz) deyiniz, göreceksiniz 6 ayda Kıbrıs meselesi halledilir. Rum, Kıbrıs`ı alıp kaçamayacağını anlar. İstediğimiz bu. Fazla birşey mi?"
   Â
Türk basınında Türkiye`nin AB`ye girmesine Kıbrıs`ın engel olduğu yönünde bazı haberlerin çıktığını belirten Denktaş, şunları kaydetti:
"Basında, (Denktaş, derhal masaya oturmalıdır. Mesele derhal halledilmelidir) diye saldırılar başladı. Bunları alan Rum, tabiatıyladaha güçlendi. Bunları alan AB yetkilileri, Türkiye, Kıbrıs`la o kadarilgili değildir, beraber değildir. Son anda Türkiye gerileyecek, Türkiye Kıbrıs`tan vazgeçecektir. Bakın, basın neler yazıyor diye raporlar vermeye başladı.
Bu da yetmedi, açıkça beyanatlar yapıldı. Türkiye blöf yapıyor, Türkiye son anda gerileyecektir, AB`ye girmek için Kıbrıs`ı feda edecek diye beyanatlar yapılmaya başlandı. Avrupa parlamentolarında Türk askeri Ada`dan çıksın diye kararlar çıkmaya başladı. Onlar bunu yaparken, bizim basınımız da benim aleyhime şaha kalktı."
Amaçlarının Kıbrıs`ı hürriyet içinde korkusuzca yaşanabilir bir ortaklığa dönüştürmek ve bunu yaparken de anavatana verilmiş olan hakları canlı tutmak olduğunu belirten Denktaş, ``Bunu başardığımız takdirde hepiniz sevineceksiniz. Bunu başaramazsak yok. Bunu düşünmek bile istemiyorum. Başarmalıyız. Çünkü, Türkiye, haklarından vazgeçecek değildir. AB için Kıbrıs`ı feda edecek değildir`` dedi. Denktaş, şöyledevam etti:
"Türk basınına sesleniyorum; bizi hırpaladınız, helal olsun, zararı yok. Ama, barış masasında bana Rum kadar haklı olduğumu söyleyiniz. Rum kadar eşit olduğumu haykırınız. Türkiye`nin 1960 anlaşmalarıyla elde ettiği haklarından vazgeçemeyeceğini siz de savununuz. Savununuz ki bu coşkuyu görmeyen, göremeyen Anadolu`daki nabzı elinde tutamayan Avrupa`dakiler de Türk basını gerçekten Türk ulusununnabzını tutmuştur. Bu nabız, Kıbrıs`ta barış, ama tavizsiz bir barış istenmektedir neticesine gelsinler. Çünkü, biz, bizi basın destekledikçe güçlü olduk."
   Â