Demokratik plastik patlayıcıya rastlamadım

Basın mensuplarına, projelerinden bahseden AK Parti kurmayları, basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, parti olarak hayata geçirmek istedikleri projeler konusunda basın mensuplarını bilgilendirerek, “Sıfır gecekondulu bir başkent Cumhuriyet’e ve milletimize armağan etme noktasında yoğun bir çabanın ve gayretin içerisindeyiz. Bizim Demokrasi pazarına getirdiğimiz ürünleri taşlamakla vakit geçiriyorlar. Halbuki kaliteli siyaset, tembel olmayan siyaset ‘demokrasi pazarına’ kendi yetiştirdikleri kendi ürünleri ile gelir. Bizim tezgahta ürün var. Eksik diyebilirler. Noksan diyebilirler. Ama onların tezgahında da sadece taş var çamur var. Bu siyasetin ne Ankara’ya ne de Türkiye’ye getirebileceği hiçbir fayda olmadığı kanaatini taşıyoruz. İnşallah bu seçimler ülkemiz için Ankara’mız için hayırlı uğurlu olur” diye konuştu. �

“BEN HİÇ BİR YERDE DEMOKRATİK PLASTİK PATLAYICIYA RASTLAMADIM”

CHP’ye ve BDP’ye eleştirilerde bulunan Çiçek, “Bu seçimde iki kavram var bunlardan birisi demokratik kavramı, bunu en çok BDP kullanıyor. Ben hiç bir yerde demokratik plastik patlayıcıya rastlamadım. Ben hiçbir yerde demokratik C-4’e de rastlamadım. Molotof kokteyle de rastlamadım. Yani bir taraftan diyor ki biz demokrasi barış istiyoruz. Özgürlük istiyoruz. Bunları götürüyor patlayıcıya bağlıyor. Yani ne kadar yasa dışı terör örgütünün yaptığı eylemler varsa bunların başına bir demokratik lafını getirerek, her şeyi düzelttiğini zannediyor. Onun için, en çok istismar edilen kavramların başında bu demokratik lafı geliyor. Bunu BDP çok kullanıyor. Bunu demokratik kanallardan gündeme getirmesi lazım. Bugün gazetelerden birinde de gördüm eğer bizim dediklerimiz olmazsa ‘demokratik patlayıcı kullanacağız’ diyor. Demokratik yol ve yöntemlerle adam öldüreceğiz diyor. Yani böylece demokrasiyi tikletiyor. İkincisi, Cumhuriyet Halk Partisi’nin kullandığı bir şey var ‘Yeni CHP’ diyor . en çok istismar edilen konu bu. Yani eskisinin üzerine çalı çekiyor. İşine gelirse biz Cumhuriyet’i kuran partisiyiz. E karnenin zayıf kısımları olduğu zamanda biz yeni CHP’yiz. Demeye getiriyor. Ama bu CHP, eski CHP, yeni CHP değil. Söylemleriyle olaylara yaklaşımlarıyla aynı. Bazen cümleleri bile aynı kullanıyor. Sadece kullanan kişi değişik. Onun için, bu seçim döneminde en çok istismar edilen ve vatandaşa sempatik görünme adına yanlışları örtbas etmek üzere kullanılan iki kelime, ‘Birisi demokratik, öbürü de yeni.’ Ama vatandaşımız bu CHP’nin eskisinden farklı olmadığını biliyor. Yeni lafı eskiyi örtmeye yetmiyor” ifadelerine yer verdi. �

“DAVUL BİZDE ÇOMAK BAŞKASINDA DEMOKRASİ OLMAZ”

Seçim döneminde yapılan açıklamalara ilişkin bir soruya Çiçek, “Bu 8,5 yıllık süre içerisinde çok kolay iktidar olmadığımızı, bir çok konuda nasıl engellendiğimizi çok açık olarak görmek mümkün. Yani bu ülkede Anayasaya uymak bile bazen tek başına yetmiyor. Demokratik ülkede böyle bir şey olabilir mi? Yani bir iktidar iş yaparken işlem yaparken yasa çıkarırken karar alırken dikkat edeceği husus, yürürlükteki yasalardır, Anayasadır. Ama öyle bir süreçten geçtik ve yaşadık ki. Anayasa uygun işleme yapmanınız hareket etmiş olmanız bile bu ülkede bazen Anayasa dışı müdahalelere çağdışı bir kısım müdahalelere sahne oldu” diyerek cevap veren Çiçek, bu söylemine örnek olarak ise Cumhurbaşkanlığı seçimini gösterdi. Çiçek, “Bunun en açık örneği 27 Nisan bildirisidir, beyannamesidir, muhtırasıdır ne derseniz deyin. Ama biz milletin iradesine sahip çıktık. Bundan sonra da sahip çıkmaya devam ederiz. Davul bizde Çomak başkasında demokrasi olmaz. Halk kimi isterse getirir kimi istemiyorsa götürür” dedi.

“BİN DEFA DEDİK Kİ BU ANAYASANIN SON KULLANIM TARİHİ ÇOKTAN GEÇTİ”

Yeni bir Anayasanın gerekli olduğunun altını çizen Çiçek, “Tek başımıza yapmaya çalışıyoruz. Kıyamet kopuyor olmaz. Hadi birlikte yapalım biz kapağını açmayız. Çay içer gelir giderler. Şimdi bunları ben bunları Anayasa hükmüne nasıl getireceğim. Kapağını açmayız lafını bir anayasa hükmü haline ben nasıl getiririm. Çaylarını içerler geldikleri gibi giderleri, nasıl ben Anayasa hükmü haline getireceğim. Onun için yeni bir Anayasaya ihtiyaç var. Bin defa dedik ki bu Anayasanın son kullanım tarihi çoktan geçti. Bin defa dedik ki bu Anayasa olduğu sürece, şu an yaşadığımız, bir kısım gerilimleri, önümüzdeki dönemde yaşarsak hiç şaşmayın çünkü bu Anayasa gerilime kaynak teşkil ediyor. Kaynağı Anayasadır. Biz bunları söylüyoruz”      diyen Çiçek Anayasa ilişkin çalışmalının olduğunu da dile getirdi.

“KİM DAHA ÇOK PARA DAĞITACAĞININ YARIŞINA GİRMİŞ DURUMDA”

Konuşmasına Türkiye ve AB ekonomisinden örnekler vererek başlayan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ise, “Biz bu seçim dönemine girerken kesinlikle seçim ekonomisi diye adlandırabilecek hiçbir adım atmadık. Diğer bütün siyasi partilerin ekonomi politikalarının söylemi Popülizme dayalı yani yaptıkları açıklamalara bakın ortaya koydukları projelere bakın. Kim daha çok para dağıtacağının yarışına girmiş durumda. ‘Eli taşın altında olan siyasi parti biziz’ Çünkü seçim sonrasında iktidar olmanın ve olacak olmanın verdiği ağır yükün gayet iyi farkındayız. Bu bilinçle söylemlerimizi öne sürüyoruz” diye konuştu.

“TÜRKİYE’DE ÇALIŞAN SAYISI 1 MİLYON 535 BİN KİŞİ ARTTI”

Türkiye’de istihdamın arttığını söyleyen Babacan, “Sadece geçen senenin birinci çeyreğinde bu senenin ikinci çeyreğine kadar ki 12 aylık döneminde Türkiye’de çalışan sayısı 1 milyon 535 bin kişi arttı. İstihdamda artış var. Biz 2001 parti programımız, 2002, 2007, 2011 seçim beyannamelerimiz bütün burada ekonomi politikalarıyla ilgili ne yazdıksak aynen uyguluyoruz. Hiçbir sapma hiçbir farklı bir duruş yoktur. Bir tutarlılık süreklilik vardır. Akşamdan sabaha karar değiştiren her hafta yön değiştiren bir4 çizgi bizde yok. Neredeyse 10 yıl önce partimizi ilk kurduğumuz zaman açıkladığımız parti programının ekonomi bölümünü açın okuyun satır satır, kelime kelime.  Hepsi uyguladığımız ve bundan sonra da uygulamaya devam edeceğimiz temel felsefi bakış açısını içerir. Türkiye dünyada bir ekonomi başarı örneği olarak tescil edilmiştir” şeklinde konuştu.

 “BU MİLLET MAĞDURA OY VERMİYOR DELİKANLIYA OY VERİYOR”

Bir gazetecinin gündeme ilişkin bir sorusu üzerine Ak Parti Ankara Milletvekili adayı Yalçın Akdoğan, “Bugün maalesef, bir takım sol marjinal örgütlerin CHP’nin ekmeğine yağ sürecek şekilde sürecin içine girdiğini görüyoruz. Siyaset ve şiddet sarmalının teslim olmaya başladıklarını görüyoruz. Bu millet mağdura oy vermiyor. Delikanlıya oy veriyor. Yani haksızlığa uğradığınız zaman, dik duruyorsanız, o zaman bu millet size oy veriyor” dedi. Başbakan’ın Hopa’da protesto edilmesine ilişkin bir soruya Akdoğan, “CHP biraz daha fazla oy alabilsin diye çalışmalar yaptıklarını görüyoruz. Yani hem ortamı terörize ederek, hem de doğrudan olaylara destek sağlayarak, bir güç birliği yapıldığını görüyoruz” diye yanıt verdi.