Demokrasi yolculuğu

Güncelleme Tarihi:

Demokrasi yolculuğu
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 18, 2018 01:34

Hürriyet, Türkiye’nin demokrasi yolculuğunun en önemli tanığıdır. Aradan geçen 70 yılda Türkiye de, dünya da uzun ve zorlu bir yolculuk geçirdi. Bu yolculuk sırasında sosyal, siyasal ve ekonomik olarak birçok kavram, olgu ve anlayış değişse de Hürriyet’in başlangıçta konulan ilkeleri değişmedi.

Haberin Devamı

Demokrasi yolculuğu
Türkiye’nin 1945-1950 yılları arasında yaşadığı demokrasiye ve çokpartili hayata geçiş çabaları beraberinde birçok alanda olduğu gibi basın sektöründe de yeni solukların ortaya çıkmasına yol açtı.

İşte Hürriyet bu demokrasi yolculuğunun en önemli tanığıdır...

İçeriği ve basına getirdiği yeniliklerle dönemin değişen ruhunu da yansıtan Hürriyet’in birinci sayfasında iki siyasi rakibin, İnönü ve Bayar’ın yazılarının yer alması; kurucusu Sedat Simavi’nin “Yeni bir rejime girdik, ortada duran sayısız meselemiz var. Basına büyük iş düşüyor.

Ağırbaşlı, özü sözü doğru bir gazete” hedefinin de göstergesidir aynı zamanda.

Yine Simavi’nin, “Tarafsız değil, müstakil olacaktır. Halkın faydası için lüzumu halinde taraf tutacak, fakat müstakil olduğu için hiçbir zaman tuttuğu tarafın aleti olmayacaktır” sözleri de...

Aradan geçen 70 yıl içinde Türkiye de dünya da uzun ve zorlu bir yolculuk geçirdi. Bu yolculuk sırasında sosyal, siyasal ve ekonomik olarak birçok kavram, olgu ve anlayış değişse de Hürriyet’in başlangıçta konulan ilkeleri değişmedi.

Ömrünü ülkesine, bayrağına ve milletine adamış bir insan olarak 1965 yılında Hürriyet Gazete ve Dağıtım Şirketi’nin Simavi ailesiyle birlikte ortaklarından biri sıfatıyla diyorum ki: Bu gün de Hürriyet Türkiye’nin birliği ve beraberliği, Türk halkının huzuru için üzerine düşen görevi yerine getirme gayreti içinde olmaya devam ediyor.

Etmelidir de...

Bu görevini yerine getirmek konusunda gerek gazetenin gerekse bizlerin hassasiyeti ise her türlü tartışmanın ötesindedir.

Siyaseti dizayn etmeyi bırakması gereken medya günümüz gençliğini gelecek kuşaklara hazırlamalı ve bilgi ile donatmalıdır...

Tavır gazeteciliğinin sona erdiği bir dünyada artık medya bilgi dağıtımının ve paylaşımının kaleleri olmak zorundadır.

Tüm farklılıklara seslenmesi gereken medya hepsini sayfalarında ve ekranlarda ülke adına birleştirmeli ve kutuplaştırmadan uzak durmalı.

Yıkıcılıktan uzak yapıcı eleştirel bakışına dönmelidir.

Milliyet ve Vatan gazetelerini aldığımızda sizlerin huzurunda bir söz vermiştim ve demiştim ki:

- Biz gazetelerle büyümeye değil gazeteleri büyütmeye geldik.

Bugün bu sözümüzü de tutmuş olmanın mutluluğunu taşıyorum.

Hürriyet’in deneyimli bu kadroları ve okuyucularının bunu başaracağına ailemle birlikte inanıyoruz.

Nice güzel yetmişinci yıllar dileklerimizle...

Saygılarımla.

 

 

BAKMADAN GEÇME!