Demirtaş: HDP var oldukça seni başkan yaptırmayacağız
Güncelleme Tarihi:
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Meclis tarihinin en kısa grup toplantılarını gerçekleştirdi, sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ‘başkan seçtirmeyeceklerine’ yönelik tek bir mesaj verdi. Muhtemelen son grup toplantısını yaptıklarını vurgulayan Demirtaş, Karadeniz teşkilatlarından gelen partilileri selamladı, şunları söyledi:
BİR CÜMLE İÇİN ÇIKTIM
“Buraya hem ülkemizin kardeşliğine, beraberliğine, birliğine, barışına dair güçlü bir mesaj getirdiniz, ama aynı zamanda emeğin kutsallığı üzerine yürüttüğünüz dirençli mücadeleyle çevremize, doğamıza, tabiatımıza sahip çıkma adına kahramanca duruşunuza ve elbette ki Türkiye’de kuzeyinden güneyinden, Türkünden, Kürdünden, Alevisinden, Sünnisinden, Lazından, Çerkezinden her bir yöresinden birer çiçek olsun getirerek, bu ülkenin ne kadar zengin, ne kadar güçlü olduğunu ortaya koydunuz. Aslında ben bugün kürsüye sadece bir cümle söylemek için çıktım. Hem halklarımıza verdiğimiz demokrasi, barış ve özgürlük ilkelerinden asla vazgeçmeyeceğimize dair sözümüzü burada tekrarlamak, hatırlatmak istiyorum. Biz bir pazarlık hareketi, pazarlık partisi değiliz. AKP ile aramızda kirli bir pazarlık olmadı, asla olmayacak. Kirli bir alışveriş, kirli bir işbirliği asla olmadı ve asla olmayacak. Tek cümleyle ben bütün Türkiye’ye, bütün bu sorunların çözümünün anahtarını hatırlatmak ve bunun sözünü vermek istiyorum. Sayın Recep Tayyip Erdoğan, HDP var oldukça, HDP’liler bu topraklarda nefes aldığı müddetçe sen başkan olamayacaksın. Sayın Recep Tayyip Erdoğan, seni başkan yaptırmayacağız, seni başkan yaptırmayacağız, seni başkan yaptırmayacağız.”
SENDEN HİÇBİR BEKLENTİMİZ YOK
Demirtaş, HDP Genel Merkezi’nde, partisinin Karadeniz il örgütleriyle toplantısında, şöyle konuştu: “Kardeşlik söylemi sadece dillerindedir. İşte diyor ya ‘Neyiniz eksik daha, sizin neyiniz eksik.’ Söylemde bile ayrımcılık var. Siz, biz. Bize yani Türk olmayanlara ‘siz’ diyor. Oysa biz bu ülkenin hep birlikte sahipleriyiz. Sen bu ülkenin temel halklarına, kültürlerine nasıl ‘siz’ diye hitap edersin? Ülkeyi kendi malları, mülkleri gibi görüyorlar. Biz ülkenin sahibiyiz diyorlar, sizin daha neyiniz eksik. Ben söyleyeyim, çok şükür hiçbir eksiğimiz yok. Çok şükür ki senden yana hiçbir beklentimiz yok. Vicdan olarak, insani değerlere bağlılık olarak senden daha fazlamız var, eksiğimiz yok. Bu ülkenin ezilen hiçbir kimliğinin senden eksiği yok doğru. Senin fazlan var. Mesela paraların, para sayma makineleriniz, malınız, mülkünüz, lüks yaşantınız bizden fazla.
el ele vererek kendimiz çözeceğiz
Hiçbir beklenti içinde değiliz, Kürt sorununu toplumun her kesimiyle el ele vererek kendimiz çözeceğiz. Biz Çerkez ile Gürcü ile Boşnak ile Arap ile Ermen ile Türk ile Türkmen ile el ele vereceğiz. Böyle çözeceğiz. Bu ülkenin birliği beraberliği içinde. Sen sadece sorunu büyüttün. Sen bu ülkenin işçisinin köylüsünün sorununu çözmedin çözemezsin.”