Demirörs'ten yanıt var!

Güncelleme Tarihi:

Demirörsten yanıt var
Oluşturulma Tarihi: Kasım 24, 2001 00:00

HAKİMLER ve Savcılar Yüksek Kurulu üyesi Hüseyin Demirörs, ısrarla yazdığım konularda dün nihayet yazılı bir açıklama gönderdi. Size aynen iletiyorum:‘‘Hürriyet Gazetesi'nin 21 Kasım ve 22 Kasım 2001 tarihli sayılarında yayınlanan köşe yazılarınızda sözü edilen ve şahsımla ilgili olan hususlarda aşağıdaki açıklamanın yapılması uygun bulunmuştur. Görevim gereği olarak görüştüğüm ve ziyaretime gelenler arasında her meslekten insanlar olduğu gibi, avukatların da bulunması doğaldır. Başkent protokolünde ön sıralarda bulunan Büyükşehir Belediye Başkanı ile bir kısım toplantılar, konferanslar ve yemeklerde bir arada olmamda bir sakınca olduğunu sanmıyorum. Sözünü ettiğim görev ve beşeri münasebetlerim dışında, yazılarda adları geçen kişilerle özel ve birebir ilişkilerim bulunmadığının bilinmesini rica ederim. Hüseyin Demirörs. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyesi.’’ ***Sevgili okuyucularım, günlerden beri bir konuyu yazıyorum ve ne yazdıysam doğru. Adliyede bine yakın davası olan bir belediye başkanı ile onun avukatı, yargının imparatoru olan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerinden bazılarıyla çok yakın ilişki kuruyorlar. Üyelerden birinin oğluna, belediye tarafından 160 milyarlık iş veriliyor! Üyeler, Melih ve avukatı ile özel yemeklerde birlikte oluyorlar. Birbirlerini ziyaret ediyorlar.Davetler, yemekler, özel görüşmeler birbirini izliyor. Avukat bey Kurul binasına sık sık girip çıkıyor, bu üyelerle görüşüyor!Melih ve avukatı, Ankara adliyesinde yüzlerce dava açmışlar, herkesten tazminat talep ediyorlar. Bugüne kadar bu süreçle birlikte 500 milyar lira aldıkları tahmin ediliyor. Kamu görevi, kişisel kazanca tahvil ediliyor. Davalarının sayısını, istedikleri ve kazandıkları tazminat tutarını gizliyorlar. Israrla soruyorum, açıklamaları mümkün olmuyor. Hüseyin Demirörs, bu ilişkiyi ‘‘normal’’ sayıyormuş! Herkesle görüşürmüş!Hayır efendim, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun üyeleri herkesle -hele böyle yüzlerce dava sahibi kimselerle- görüşemezler... Çünkü o davalarda karar verenlerin amiridir onlar. Yargıda bine yakın dava açmış olan kimseler ve onların avukatlarıyla görüşmeleri, yemek yemeleri normal midir? Nitekim Ergül Güryel, bana aynen şöyle demiş ve birkaç gün önce yazmıştım: ‘‘(Melih'in avukatı) beni çeşitli zamanlarda Kurul'da ziyaret etmiştir. Sonra bazı şeyler duydum, bir daha gelmemesini söyledim ve artık gelemiyor. Bazı hákim ve savcılarla benim adımı kullanarak konuştuğunu, vaatlerde ve isteklerde bulunduğunu öğrendim...’’Anlattığı, ancak yazılmasını istemediği bazı şeyleri ise yazmamıştım.***Hákim olmak zor iştir. Sorumluluk gerektirir. Öyle uluorta herkesle konuşamazsınız. Herkesle ilişki kuramazsınız. Atacağınız her adımı düşünmek zorundasınız. Hele görüştüğünüz kişilerin, size bağlı yargıda yüzlerce davası varsa, onlarla ancak yolda karşılaşırsanız selam verip geçersiniz. Aksi takdirde -doğrusuyla yanlışıyla- bin tane söylenti çıkar.Hatta elin oğlu der ki: ‘‘Bazı avukatlar, bazı kurul üyelerine Yargıtay'a seçilmesini istedikleri kişilerin listesini veriyor. Onlardan aldıkları güçle adliyelerde hákimlere baskı yapıyor...’’Bu söylentiler yayılır. Şu son olayda olduğu gibi hem siz yara alırsınız, hem de yargı alır. Hákimlik mesleğine girmek için kurs görenlere öğretilen ilk kural şudur: ‘‘Sakın rastgele kimselerle ilişki kurmayın. Davacı ve davalı taraflarla uluorta görüşmeyin.’’***Sevgili okuyucularım, yazdığım her şeyin doğru ve belgeli olduğunu görüyorsunuz. Kaç günden beri yazıyorum, içlerinden biri çıkıp ‘‘Yalan yazıyorsun arkadaş, biz bunlarla görüşmedik, birlikte olmadık, yemeklere gitmedik, karşılıklı ziyaretlerde bulunmadık’’ diyemedi. Peki ama, bu tür ilişkiler ‘‘birileri’’ tarafından kötüye kullanılırsa, yargı etki alınmak istenirse ne olur?Ergül Güryel'in dediği gibi, bu ilişkileri kullanarak bazı hákim ve savcılara bu yolla baskı yapmanın yolları açılmaz mı? Bu takdirde, gözümüz gibi korumak zorunda olduğumuz yargı, zan altında kalmaz mı? Şimdi ben burada Melih'e ve avukatına bir kez daha çağrıda bulunuyorum ve sorduğum sorulara yanıt vermelerini bekliyorum. Veremiyorlar, veremeyecekler!
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!