Demirel'den ekonomik tedbir uyarısı

Güncelleme Tarihi:

Demirelden ekonomik tedbir uyarısı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 09, 2008 16:41

İZMİR Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) 2008- 2009 eğitim- öğretim yılı açılışında 9'uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, verdiği ilk derste dünyadaki ekonomik krizin nedenlerini ve çözüm önerilerini anlattı. Demirel, “Herkes kendi başının çaresine bakıyor. Ama kimse ‘Bu bize dokunmaz, bize birşey olmaz’ da demiyor.

Türkiye, bütün dünyanın aldığı tedbirleri almalıdır” dedi.

İEÜ 2008- 2009 eğitim- öğretim yılı açılışına 9'uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, İEÜ Rektörü Prof. Dr. Attila Sezgin, İEÜ Mütevelli Heyeti Başkanı ve İzmir Ticaret Odası (İTO) Başkanı Ekrem Demirtaş, İTO Meclis Başkanı Necip Kalkan, İzmir'deki üniversitelerin rektörleri, askeri ve mülki erkan, birçok dernek başkanı, çok sayıda öğrenci katıldı. Demirel, İEÜ'de ilk dersi verdi. İlk derste dünyada yaşanan ekonomik krize değinen Demirel, krizin nedenlerini ve çözüm önerilerini anlattı. Çin, Hindistan Rusya ve Brezilya gibi aktörlerin dünya ekonmisine dahil olmasıyla küreselleşmesin daha da pekiştiğini anlatan Demirel, etrafında duvar olan ülkelerin kalmadığını söyledi. Demirel, “Ülkeler birlikte hareket ettikleri için ABD'de bir kriz yaşandığında herkesi etkiliyor. Bütün dünyada hükümetler pisaya para arzı, faiz azaltma gibi piyasaları rahatlatacak önlemler alıyor. Biz bunun tersini yapamayız. Tıpkı diğerleri gibi piyasayı koruyacak canlı tutacak tedbirler almamız şart” dedi.

‘TÜRKİYE'Yİ FIRTINADAN ÇIKARMALIYIZ’

Türkiye'de 6 yıldır yüzde 6 kalkınma hızı sağlandığını buna karşılık ülkenin dengesinde bir takım kırılganlıkların olduğuna dikkat çeken Demirel, şunları söyledi:
“Ödemeler dengesinde 45 milyar dolar, ticaret hacmimizde ise 75 milyar dolar açığımız var. Dışarıdan gelen sıcak para ile bu sıkıntılar giderilmeye çalışılıyor. Türkiye şu anda yüzde 20 ile dünyanın en yüksek faizini veriyor. Ama bir gün herkesin paraya ihtiyacı olur ve o paraya daha yüksek faiz verir. Sen yüzde 30 versen de para sana gelmeyebilir. Bu kadar dışarı bağımlı hale gelmeyelim. Ben geçtiğimiz yıl ‘Dünyanın her türlü hali var’ dedim. Malesef bu duruma geldik. ‘Bu durumu görmezden gelemeyiz' diye hükümeti uyarmıştım. Büyüme daraldığında ihracat azalacak. İthalat ihracat dengesi bozulacak. Bu da işsizlerin artmasına, üretimin düşmesine neden olacak. Bu durum ekonomiye daha büyük yükler getirecek. Şimdiden alınacak tedbirlerle bu krizi en hafif şekilde atlatmamız gerekiyor. Tedbirleri ülkeyi yönetenlerin alması lazım. ‘Elle gelen düğün bayram’ deyip işin içinden çıkamayız. Mutlaka Türkiye'yi bu fırtanın içinden çıkarmamız gerekiyor. Kriz denilen şey ebedi değildir. Girilir ve çıkılır. Ancak içine girenin kolu kanadı kırılabilir.”

‘SERBEST PİYASADA KRİZ DOĞAL’

Krizin açık bir tarifinin olmadığını dile getiren Demirel, geçen yıl dünya meselesinin karbondioksit olduğunu, fakat bu yıl güncel meselelerin önüne krizin geçtiğini söyledi. ‘Dünya enteresan bir durumla karşı karşıyadır’ diyen Demirel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İnsanlar 20'inci Yüzyıl'ın başında daha da dünyalı olmuştur. Hiçbir ülke tek başına, duvarlarını kapatarak yaşayamaz. Küreselleşme denilen olay mecburiyet haline geldi. İnsanların sorunları ortaktır. Hudut tanımayan sorunlardır. Tek tek bu sorunlarla uğraşılırsa çözülmez. Şu anda karşı karşıya kaldığımız kriz de bunlardan biridir. Dünyada serbest piyasa ekonomisi çoğunluk tarafından kabul edilmiştir. Rekabet olacak ve ekonomi devletin değil, özel sektörün teşebbüsünde olacaktır. Dünyada ekonomik anlamda daha iyi bir durumdayız. Dünya ekonomisinin büyümesi altın devri yaşamımızı sağlamıştır. Yeni teşebbüsler aranırken 2007'nin başında kriz durumuyla karşılaşılmıştır. Serbest piyasa ekonomisinde krizle karşılaşmak doğaldır.”

‘PANİK YAŞANIYOR’

Bugün herkeste 1929'da yaşanan krizin bir benzerinin bu dönemde yaşanacağı korkusu olduğuna dikkat çeken Demirel, “O yüzden kolay panik yaşanıyor. Kriz borsada iken, ekonomiye inmemişken bütün dünya paniğe girdi. Herkes kendi başının çaresine bakıyor. Ama kimse ‘Bu bize dokunmaz, bize birşey olmaz’ da demiyor. Dünyada piyasalara para sürdüler, faizleri düşürdüler. Avrupa ülkeleri bankalara mevduat garantisi verdi. 1929'da herkes bankalardan parasını çekmişti. Bunun olmaması için vatandaşa garanti verdiler. Birçok ülke serbest ekonomi taraftarı olmasına rağmen, hepsi piyasalarını rahatlatacak tedbirler aldılar. Biz bunun tersini yapamayız. Bizim de piyasaları korumamız, canlı tutmamız başka ülkelerin aldığı tedbirleri almamız şart” dedi.

‘BU İŞİN SONU SELAMET’

Açılıştan sonra gazetecilerin son günlerde meydana gelen terör olayları ile ilgili sorusu üzerine Demirel, şöyle konuştu:
“Türkiye Cumhuriyeti'nin birliğine, bütünlüğüne yönelmiş bir fitne, kan döküyor. Bu bizi birbirimizden ayırmaz, daha da birleştirir. Bu ülkenin şehitlerini saygı ile anıyoruz. Bu tür hadiselerin devamı milletimizi üzüyor. Devletimizin gücünü kimse denemeye kalkmamalı. Belli bir sistemin daha da güçlenmesi lazım. Bu ülkede herkes başı göğe erecek kadar hürdür. Herkes eşittir. Cumhuriyetin, ülkemizin değerini iyi bilelim.”

Daha önce Güneydoğu Anadolu bölgesinde uygulanan OHAL'in tekrar yürürlüğe konacağını sanmadığını vurgulayan Demirel, devletin hukuk kuralları içerisinde terörle mücadele etmesi gerektiğini söyledi. Demirel, “Devletin güvenlik ekipleri zor bir işin içindedir. Kan dökülmesini önlemek için yaptıkları herşey kanunlara uygun olması gerekir. Yani yetki karakteri hukuka uygunluk bakımdan eksikleri varsa ihmal edilmemelidir. Terörle ilgili yapılan toplantılardan ‘hemen her şey hallolacak' diye beklentilere girmeyin. Günün icaplarına göre ülkeyi yönetenler gerekeli tedbirleri alırlar. Türkiye'nin karşılaştığı hadise üç beş gün toplanıp alınacak kararlarla çözülmüyor. Olsa 24 yıldır olurdu. Biraz daha bunlarla uğraşılacak ama sonu selamettir” dedi.

DEMİRTAŞ'TAN YİNE KOCAOĞLU ŞİKAYETİ

Açılışta konuşan İEÜ Rektörü Prof. Dr. Attila Sezgin, son günlerde meydana gelen terör olaylarını lanetledi. İEÜ Mütevelli Heyeti Başkanı ve İTO Başkanı Ekrem Demirtaş, üniversitenin son 8 yıldır kontenjanlarını tam doldurduğunu, en çok tercih edilen vakıf üniversiteleri arasında 5'inci sıraya yükseldiklerini söyledi. Bu yıl ancak üniversiteye bin 390 öğrenci alabildiklerini, binlerce İzmirli ve Egeli öğrencinin üniversiteye giremediğini ifade etti.
Demirtaş, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile arasındaki tartışmaya yeni bir boyut kazandırarak, “Her sene söylüyorum yine söyleyeceğim. Belki yine ‘şikayet etme’ diyeceksiniz. Biz 2005 yılında hayaller kurduk. Fizibilite hazırladık. Malesef imar izni alamadık. Belediye, satın aldığımız araziyi doğal karakteri korunacak ağaçlandırma alanı yaptı. Bu ibretlik bir karar. Tesadüfen İzmir Büyükşehier Belediye Başkanı olan Aziz Kocaoğlu, ‘Burada 1.5 katrilyon lira (1.5 milyar lira) rant var’ dedi. Benim için ‘Bana üniversite şemsiyesi ile gelmesin, istediği rantı söylesin’ dedi. Benim, arkadaşlarımın, mütevelli heyetinin, Ticaret Odası'nın hepimizin binlerce onbinlerce rantı olacaktır. Ama o rant para olmaz. Rant gençlerimizdir. 4 yıl bekledik. Zaten Mart 2009'a ne kaldı ki?” dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!