Demirdeki artış kamu müteahhitlerini zora soktu

Güncelleme Tarihi:

Demirdeki artış kamu müteahhitlerini zora soktu
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 11, 2008 12:27

Kamudan iş alan müteahhitler, demir fiyatlarındaki artış nedeniyle “mağdur duruma düştüklerini” belirterek, oluşan fiyat farkının yüklenicilere “doğru yansıtılabilmesi” için ilgili kararnamede değişiklik yapılmasını istiyor.

Mevcut kararnamede, idarelerin, fiyat farkı hesaplamasında, işin niteliğine göre çimento, demir, akaryakıt, kereste, işçilik, diğer malzeme ve amortisman için ağırlıklı oran belirlemesi ve malzeme gruplarındaki endeks artışlarına göre fiyat farkı ödemesi öngörülüyor. Ancak kararnamede, idarelerin ikinci bir seçenek olarak da Üretici Fiyat Endeksindeki (ÜFE) genel artışı esas alabileceği belirtiliyor.
İdareler, çok büyük oranda ikinci yolu tercih ediyor. Bu nedenle ürünlerden herhangi birinde, 2 yıl önce çimentoda yaşandığı gibi, yüksek bir fiyat artış meydana geldiğinde, fark ödemesi sıkıntıya yol açıyor.
Konuya ilişkin AA muhabirine açıklama yapan Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) Genel Başkanı Şükrü Koçoğlu, fiyat farkı kararnamesi nedeniyle sorun yaşadıklarını, uygulamanın, piyasanın gerçek fiyatları ile yüklenicilere ödenen fiyat farkları arasında dengesizlik yarattığını kaydederek, sıkıntının, bu kez demir fiyatlarında ortaya çıktığını söyledi.
Demirin Aralık ayında ton fiyatının KDV hariç 779 YTL olduğunu, 4 ay içinde yüzde 90 artarak, 1.478 YTL'ye ulaştığını kaydeden Koçoğlu, Aralık 2007-Nisan 2008 döneminde üretici fiyatları endeksindeki (ÜFE) genel artış oranının ise yüzde 12 olduğunu belirtti. Şükrü Koçoğlu, idarelerin ÜFE'ye değil, malzeme gruplarındaki artışa göre fiyat farkı ödemesi zorunlu olması gerektiğini kaydetti.
Koçoğlu, TÜİK verilerine göre aynı dönemde ana metal sanayindeki artış oranının yüzde 41,8'i bulduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
“Bu sonuçlar kamu yatırımlarında yüklenici firma için şu anlama geliyor; (inşaatta kullanacağın demire 4 ay içinde yüzde 90 fazla para ödemiş olabilirsin ama devlet olarak ben sana sadece genel artışı, yani yaklaşık yüzde 12'yi veririm.) Yüklenici demire, demir fiyatı öder, devlet, aynı demire domates, salatalık, toplu iğne ve benzerinin fiyat artışı üzerinden fiyat farkı öder.”

SEKTÖRÜN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Sorunun kaynağının “fiyat farkı kararnamesi” olduğunu belirten Koçoğlu, “genel endeksin” kullanılmasının kararnamenin amacından sapmasına neden olduğunu söyledi. Genel endeks alternatifinin ortadan kaldırılması gerektiğini vurgulayan Koçoğlu, çözüm önerilerini şöyle sıraladı:
- Mevcut fiyat farkı kararnamesinde yapılacak değişiklikle, idarelerin yapılacak işte kullanılacak malzemelerin ağırlık katsayılarını belirlemesi ve bu artışlara göre fiyat farkı ödenmesi zorunlu olmalı.
- 1 Ocak 2008 tarihinden itibaren uygulanmak üzere bir fiyat farkı düzenlemesi yapılmalı.
- Bir tüccarın 4 ayda yüzde 90'lık bir malzeme artışını öngörmesini beklemek imkansızdır. Enflasyon ve belirlenecek makul bir yüzde ilavesinin üstüne çıkan malzeme fiyat artışları yüklenicilere ödenmeli.
- Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun ilgili maddesi değiştirilerek, belirtilen şekilde fiyat farkı ödeneceğine ilişkin düzenleme yapılmalı.

BAKANLIK VE KİK ÇALIŞMA YÜRÜTÜYOR

Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile Kamu İhale Kurumu da çözüm için ortak çalışma yürütüyor.
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı yetkilisi, Kamu İhale Kurumu ile çözüm arayışı içinde olduklarını, sorunun çözümü için Fiyat Farkı Kararnamesinde yapılacak bir düzenlemenin yeterli olmayacağını, geçmişte imzaladıkları sözleşmeye göre bugün iş yapanların uygulamadan yararlanabilmesi için Kamu İhale Sözleşmeleri Yasasında da değişikliğe gitmek gerektiğini belirtti. Yetkili, “Yasa (sözleşme yapıldıktan sonra değişiklik olamaz) diyor. Mevcut sözleşmeler için yasada da düzenleme gerekiyor. Bu yüzden biraz zorlu bir süreç” dedi.
Başka bir yetkili, öncelikle fiyat artışının nedeni ve etkileri üzerinde inceleme yapacaklarını belirterek, “Bundan önceki fiyatlar ile şimdiki fiyatlar arasındaki farkları görmek lazım. Arkadaşlarla bunun değerlendirmesini yapıyoruz. Yasa değişimi gerekebilir, kararname çıkarılabilir, devlet sübvanse edebilir. Bir çok yöntem var, üzerinde çalışmak, karar vermek lazım” diye konuştu.

KİK BAŞKANI GÜL

Kamu İhale Kurumu (KİK) Başkanı Hasan Gül de idarelerin ayrıntılı fiyat farkı hükümlerini uygulamak yerine sözleşmelerini Üretici Fiyat Endeksine göre düzenlediğini kaydederek, “Burada eleştirilen husus, idareler asıl girdilerin fiyat farkını esas almak yerine ÜFE'den kaynaklanan artış kadar ödeme yapmayı tercih etmesi. Haliyle böyle dönemlerde de bu, problem oluyor” diye konuştu.
Gül, idarelerin, detaylı yöntemde ağırlıklı katsayı belirlemek gibi noktalarda teknik açıdan zorlanıyor olabileceğini belirterek, “Sektörün girdilerindeki fiyat artışını yansıtan yeni bir endeks oluşturulabilirse, bu sektörün sorununu çözebilir. Bu benim kişisel düşüncem. İnşaat sektörüne ilişkin yapım işlerinde şu endeks kullanılır denir ve vereceğimiz fiyat farkı da ülkenin genel fiyat artışını yansıtan ÜFE yerine o sektörün fiyat artışlarını yansıtan endeks olur” dedi. Hasan Gül, böyle bir sistem kurulabilmesi için ilgili kurumlar ve sektör temsilcilerinin ortak bir çalışma yürütmesi gerektiğini söyledi.
Atılacak adımın, “bundan sonra ihalesi yapılacak işler için çözüm olabileceğini” kaydeden Gül, “Mevzuata göre, sözleşmesi imzalanmış olanlar için formül değiştirilemez, nasıl başlamışsa öyle devam etmesi gerekiyor. Eskiye yönelik de uygulansın gibi bir takım talepler için ise mevzuat değişikliği lazım. Bizim bakışımız teknik olur, hukuki yanıyla ilgili taraflar ilgilenir” dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!