Demek ki böyle 68'liler de varmış

Güncelleme Tarihi:

Demek ki böyle 68liler de varmış
Oluşturulma Tarihi: Ocak 16, 2002 00:00

TÜRKİYE'de köşede bucakta, kuytuda kalmış çok önemli işler yapılıyor. Bugün size bunlardan birkaç örnek vereceğim.Bakırköy'de görmeyen insanlara hizmet etmek için kurulmuş bir kayıt stüdyosu var.Belediyenin kurduğu bu stüdyoda, adını sanını bilmediğimiz insanlar, körler için çalışıyor.Gözleri görmeyen bir insansınız ve okumayı çok arzu ettiğiniz bir kitap var.Bunun Breuille alfabesiyle basılmış kitabı da yok.GÖNÜLLÜ SESLENDİRİCİLERBelediyenin bu stüdyosuna başvuruyorsunuz.Gönüllü insanlar o gece kitabı kasede okuyor ve ertesi günü gözleri görmeyen kişiye kasedini teslim ediyor.Siz de o kasedi dinleyerek kitabı dinlemiş oluyorsunuz.Körler için bir kulüp kurulmuş.Bu kulübün şimdiden 450 üyesi var.Bakırköy Belediyesi'ne giderseniz, başka çok çarpıcı sahnelerle de karşılaşabilirsiniz.Mesela, belediyenin santralındaki görevlilerin 4'ü kör. Ayrıca üç kör daha çalışıyor.Mesela, körler için kurulan kütüphanenin şefi de kör.Bunun dışında omurilik felçlileri de istihdam ediliyor.Yollardaki kaldırımlar özürlüler için yeniden düzenleniyor.Bankamatik ve büfe gelirleri ile katı atık istasyonunun gelirleri, özürlü derneklerine veriliyor.Yıllarca önce İsveç'in başkenti Stockholm'de gezerken, ışıklı yaya geçitlerinde rastladığım bir düzen beni çok etkilemişti.Geçitte, görmeyenler için de sesli uyarı cihazları vardı.Yayalara yeşil ışık yandığında sürekli olarak bir ses çıkıyor ve görmeyen insanlar da yoldan geçiyorlardı.Benim gözümde gerçek sivil toplum faaliyeti işte bunlardır.Yani, siyasetle değil, asıl ilgi alanıyla uğraşan kuruluşlar.İki üç yıl öncesine kadar sivil toplum örgütü denince, akla siyasetle uğraşan abur cubur kuruluşlar gelirdi.Şimdi sevinerek görüyorum ki, Türkiye'de gerçek sivil toplum kuruluşlarının sayısı giderek çoğalıyor.Bu gönüllü kuruluşların yaptığı işleri gördükçe geleceğe olan inancım da artıyor.POP MÜZİK HAYRANIBakırköy Belediye Başkanı Ahmet Bahadırlı, 68 kuşağından sayılabilecek bir siyasetçi.Siyasetçi demek de güç. Çünkü belediye başkanlığına adaylığını zorla koymuş.Ve baştan sadece bir defa için seçime gireceğini açıklamış.Bahadırlı ile müzik konusunda ortak yanlarımız var.O da ben de 70'li yıllarda Crosby, Stills, Nash and Young hayranıydık.İkimiz de Neil Youin'ın ‘‘Harvest’’ adlı plağını çok sevmişiz.Hálá da seviyoruz.Şimdi Bakırköy'de onun özürlüler için yaptıklarını gördükçe kendi kuşağım adına çok seviniyorum.Bazı 68'liler hálá 70 modeli uzun yürüyüşlerle vakit öldürürken, o böyle gerçek sivil faaliyetler yapıyor.Demek ki böyle faydalı 68'liler de varmış...Bir günlüğüne askerÖğrendiğim zaman çok etkilendim.Geçen yıl Ankara'da çok güzel bir olay yaşanmış.Sessiz sedasız, kimsenin haberi olmadan.Ben üst düzey bir bürokrattan dinledim.Ankara'da özürlü çocukların eğitim gördüğü bir kuruluş var.Bu kuruluşun özürlü erkek çocuklarının en büyük hayallerinden biri, asker olabilmek.Bunu sık sık ailelerine ve öğretmenlerine söylüyorlar.Ancak özel durumları nedeniyle askere alınamıyorlar.Okulun yetkilileri ve aileler, çocuklarının asker olma isteğini Genelkurmay'a iletiyorlar.Genelkurmay, özürlü çocukların ailelerinin bu isteğini değerlendirmeye alıyor.Sonunda, bir çözüm bulunuyor.Askere gitmek isteyen özürlü çocuklar, ‘‘bir günlüğüne’’ vatani göreve çağrılıyorlar.Çocuklar o gün garnizona teslim oluyorlar.Hepsine birer üniforma veriliyor ve bir gün boyunca asker ocağında yaşıyorlar. Öteki erlerle birlikte karavana yiyorlar.Çok etkilendim, içimden ağlamak geldi.Hem çocuklar, hem çocukların bu isteğini Genelkurmay'a ileten aileler ve hocalar, hem de Genelkurmay...Olayın üç tarafı da beni çok etkiledi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!