Davetimi yaparım bakalım kim gelir

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, Meclis içindeki ve dışındaki muhalefet liderlerine terörle mücadeleyi konuşmak üzere en kısa zamanda görüşme davetinde bulunacağını belirterek, “Görüşürüz diyenler var. Eyvallah, en kısa zamanda ben davetimi yapacağım. Bakalım kimler gelecek?” dedi. Erdoğan’a, çağrısına CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP lideri Devlet Bahçeli’den gelen yanıtlar anımsatıldı. Bunun üzerine Erdoğan, “Şimdi tabii herkes kendine göre değerlendirmesini yapar. Ben önce düşündüğümü uygulama safhasına belgelerle koyarım. Ben şu anda Cumhurbaşkanlığı makamında olduğumu söylemedim, ama ben Başbakanım ve şu anda yürütmenin başıyım. Yürütmenin başı olarak da şu anda bu konuda atılması gereken adımları atmak durumundayım. Bugüne kadar attığım gibi yine atarım. Alacağım cevaplara göre de değerlendirmemi yaparım” dedi. Görüşme davetlerini önümüzdeki hafta yapabileceğini de belirterek, “Fark etmez, hepsine birden göndeririz” diyen Erdoğan, partisinin dünkü Meclis grubunda şunları söyledi:
“Ne gibi katkıları olur, katılımları olur bunları bizzat dinlemek isterim. Parlamento içi, dışı hepsini davet edeceğim. Asla bir önyargım yok. Yeter ki oturalım, konuşalım ve birlikte çözüm arayalım. Akademisyenler, medya, sivil toplum örgütleri hatta birey olabilir. Bölgenin insanları olabilir. Biz bunları da dinlemeye hazırız. Çözüm önerisi olan herkesi art niyetsiz, önyargısız dinleyip, kulak verecek, söylenenleri dikkate alacağız. Türkiye bu meseleyle geleceğe yürüyemez. Bu meseleyi çözmekten başka önümüzde hiçbir seçenek yoktur. Yüzyılların mirası olan meseleler bugün tarihte ilk kez çözüm umuduna kavuştu. Eğer demokratik açılımlardan vazgeçersek Türkiye kaybeder, biz vazgeçmeyeceğiz.

Ergenekon bağlantısı

Örgütün desteğinin sadece uluslararası boyutta sınırlı kalmadığını, bilerek ya da bilmeyerek, dolaylı ya da doğrudan içeriden de destek aldığını, hatta içerideki kimi örgütlerle, kimi çetelerle işbirliği içinde olduğunu bazı iddianameler, açıkça ortaya koyuyorlar. Ergenekon iddianamesinde bunları görüyoruz. DTP’yi AK Parti mi kapattı? Ama DTP kendisini kapattırmak için elinden ne geliyorsa bunları yapmadı mı? Yaptı. Habur’dan gelenleri hükümet mi tutukladı? KCK yargılanmasını hükümet mi yaptı? Cesaretle, iyi niyetle elimizi, gönlümüzü, vücudumuzu bu taşın altına koyduk. Ama birileri çok rahatsız oldular.”

İnsanın kanına dokunuyor

BAŞBAKAN Erdoğan, G-20 zirvesindeki temaslarını anlatırken medyaya çatarak, yapmadığı görüşmelerin yapmış gibi gösterilmesinin “insanın kanına dokunduğunu” söyledi. Erdoğan, partisinin dünkü Meclis grubunda şöyle konuştu: “Sayın Obama’nın yardım filosuna yapılan saldırı ile ilgili kaygılarımızı ve hassasiyetlerimizi paylaştığını görmekten memnuniyet duydum. İki dostun birbirini anlaması ve üzüntüsünü paylaşması elbette çok önemlidir. (İran) Bu konu ile ilgili rahatsızlıkları olduğunu bana ifade ettiler. Bizler de takındığımız tavrın bütün gerekçelerini ifade ettik. Müttefikler arasında zaman zaman yöntem ve üslup farklılıkları olabilir, farklı görüşler ortaya çıkabilir. Kimse bunu bir çekişme, çatışma, karşıtlık ve kopuş olarak lanse etmemelidir. Türkiye’de medyanın bu görüşmelerimizi farklı bir şekilde vermesi, gerçekten terörle mücadelede ülkemizdeki bir kısım medyanın yaklaşım tarzını ortaya koyması bakımından çok önemli. Attıkları başlıkların yaptığımız görüşme ile uzaktan yakından alakası yok. Gazete adı vermeyeceğim, ama belli gruba ait bu gazetelerin bu tür haberleri yayınlaması sadece teröre yataklık yapar. Zira ülkesinin Başbakanını güya zorda bırakacak ve iç politikada ona zarar verecek düşüncesiyle yapmadığım, konuşmadığım bu görüşmeleri yapılmış gibi göstermek kusura bakmayın insanın kanına dokunuyor. Bu ülkenin medyası olacaksınız ve sadece AK Parti’yi acaba nasıl yıpratırız diye konuşulmamış şeyleri konuşulmuş gibi vermek ve bir taraftan sağdan, bir taraftan soldan vurmak havasıyla böyle bir görüntü sergilemek ne basın ahlak ve ilkelerine sığar ne de insani ilkelere sığar.”